Demokratlara ara seçimi kaybettiren 8 neden

Demokrat Parti son yılların en ağır seçim mağlubiyetini dün rakibi Cumhuriyetçilere karşı aldı.

Ara seçimlerin ardından Cumhuriyetçiler 2006 yılından bu yana ilk kez Senato’da çoğunluğu ele geçirdi. Yine Cumhuriyetçiler Temsilciler Meclisi’nde Demokratlar karşısında son 70 yılın en ezici üstünlüğünü yakaladı. Valilik seçimlerinde ise Demokratlar, büyük hayal kırıklılığı yaşayarak Massachusetts gibi kaleleri olan bir eyalette dahi seçimi kaybetti.

Peki Demokratlara ve Başkan Barack Obama’ya bu seçim hezimetini yaşatan nedenler nelerdi? İşte mağlubiyetin başlıca 8 nedeni:

1. Obama’nın iki dönemdir başkanlık koltuğunda oturması: ABD siyasetinde artık gelenek haline gelen iktidardaki partinin ara seçimleri kaybetmesi, salı günü de değişmedi. İki dönem seçilmeyi başaran her başkanın partisi ara seçimleri kaybediyor. Bu gelenekten Cumhuriyetçilerin gelmiş geçmiş en gözde başkanı olarak bilinen Ronald Reagan dahi kurutulamamıştı. 1986 yılındaki ara seçimlerde Cumhuriyetçi Reagan, Kongre’de hem Meclis hem de Senato’daki çoğunluğu Demokratlara kaptırmıştı.

2. Başkan Obama’ya iki dönemdir seçim kazandıran koalisyonun bozuldması ve seçmen kitlesinin sandığa gitmemesi. Demokratların en fazla oy alabildiği gruplar olan gençler, Latin Amerikalılar, Afro-Amerikalılar, ve Müslümanlar bu kez seçimlere ilgi göstermedi.

3. Seçimlere giderken Obama’ya karşı ülke genelinde duyulan güvenin rekor seviyede düşmüş olması. Başkan’a duyulan güven yüzde 41’lerde. Bu oran George W. Bush’tan sonra (yüzde 39 idi) son 40 yılın başkana duyulan en düşük güven oyu. Senato’da Demokrat Parti Çoğunluk Lideri Harry Reid’in Senato Sekreteri David Krone da bu duruma işaret ederek, “Üzgünüm! Mesajın kötü olması söz konusu değil ama elçi doğru insan değil” diyerek Obama’yı eleştirdi.

4. Başkan Obama’nın göçmenlerin sınırdışı edilmesi yönünde attığı adımlar. Bugüne kadar en fazla kaçak göçmenin  Obama yönetiminde sınır dışı edildiği bir gerçek. Bu durum, özellikle Demokratların oy depolarından olan Latin Amerikalıları kızdırdı. Demokratların Colorado ve Arkansas gibi Latin Amerikalı nüfusunun fazla olduğu eyaletlerde seçimi kaybetmesinde önemli etken olduğu tahmin ediliyor.

5. Müslüman nüfusu dış politikada yaşadığı hayal kırıklılığı. Ortadoğu’da izlenen politika, İsrail’in Batı Şeria ve Doğu Kudüs’te bir türlü durdurulamayan yeni yerleşim yeri inşaatları ülkedeki Müslümanların Obama’ya karşı hayalkırıklığı yaşamasına neden oldu. Bu da Müslümanların eskiye oranla daha az sandığa gitmesine neden oldu.

6. Dev sağlık reformuyla oluşan ‘sosyalist devlet’ algısı. Cumhuriyetçiler, sağlık sigortasını devlette hantallaşmaya ve cari açıkta büyümeye neden olduğu iddiasıyla şiddetli bir şekilde eleştirdi. Columbia Üniversitesi öğretim üyesi Prof. Robert S. Erikson sağlık reformu için, “İşin doğrusu birçok Demokrat Partili de Obamacare’den beklentilerini elde edebilmiş değil” diye konuştu.

7. Özellikle 2010 yılından sonra giderek artan toplumsal kutuplaşma. Demokratlar ile Cumhuriyetçi Parti destekçileri arasındaki politik görüş farklılığı hiçbir dönemde son yıllardaki kadar keskinleşmemişti. Demokrat Partili stratejistler, politik kutuplaşmaya Cumhuriyetçilerin, özellikle de bu parti içinde kendine yer bulan Çay Partili grubun neden olduğunu savunuyor. Cumhuriyetçiler ise toplumdaki kutuplaşmanın Başkan Obama’nın ‘sosyalist’ politikalarından kaynaklandığını ileri sürüyor.

8. Obama’nın global sorunlara karşı ciddi bir strateji geliştiremediği iddiası. Ebola ve IŞİD terörü gibi dünyayı sarsan sorunlara karşı Başkan Obama ile Demokratların ellerinde ciddi plan olmadığı Cumhuriyetçiler tarafından sıkça dile getirildi . IŞİD’e karşı tavır netleştirmekte geciktiği öne sürülen Obama, Suriye’de yaşanan krize karşı da pasif kalmakla itham ediliyor. Obama hükümetinin Ebola salgınına karşı Amerikan halkını koruyacak tedbirleri zamanında alamadığı için hastalığın ülke sınırları içine girdiği eleştirisi de seçim öncesi Demokratları yıprattı.