ABD ve Ankara’dan kimyasal iddiaya yalanlama
Pulitzer ödüllü saygın gazeteci Seymour Hersh’in, ‘ABD’yi Suriye’de askerî müdahaleye zorlamak için 21 Ağustos’taki sarin gazı saldırısını Türkiye, muhaliflere yaptırdı’ iddiası yalanlandı. Washington’a göre 1400’den fazla kişinin öldüğü katliamı Esed gerçekleştirdi. Türkiye ise iddialar “hiçbir temele dayanmıyor” dedi.
Amerikalı gazeteci Seymour Hersh’in, geçen yıl Şam’da 1000’den fazla insanın öldüğü kimyasal saldırıda Ankara’nın parmağının olduğu iddiasına çifte yalanlama geldi. ABD Başkanı Obama’ya bağlı Milli İstihbarat Ajansı, saldırıdan yalnızca Esed’in sorumlu olabileceğini açıkladı. Türk Dışişleri de haberin hiçbir temele dayanmadığını vurguladı.
Hersh, ismini vermediği eski bir ABD istihbarat yetkilisine dayandırdığı haberinde saldırının Başbakan Tayyip Erdoğan’ın ekibi tarafından Obama’yı Suriye’ye askerî müdahaleye mecbur bırakmak için yaptırıldığını yazmıştı. ‘Red Line and Rat Line’ (Kırmızı Çizgi ve Gizli Hat) başlığını taşıyan habere göre kimyasal saldırıda kullanılan sarin gazı Türkiye üzerinden temin edildi ve saldırıyı yapan radikal muhaliflere eğitim de Türkler tarafından verildi. Bu sonuca da saldırı sonrasında ele geçirilen gaz örneği incelenerek ve olayda dahli bulunan Türklerin dinlemelere takılan ifadelerinden hareketle varıldı. Hersh, söz konusu dinlemelerin nasıl yapıldığını belirtmezken, haberine dayanak teşkil eden kaynağından şu ifadeleri alıntıladı: “Ana kanıt Türklerin saldırı sonrası sevinci ve birbirlerini övmelerinden geldi… Faillerin başarıdan pay istemelerinden daha büyük kırılganlık yoktur.”
‘Gizli Hat’
Hersh’in haberindeki iddialar çok büyük oranda bu eski istihbarat yetkilisinin anlattıklarına dayanıyor. İsmi verilmeyen haber kaynağının anlattıklarına göre Libya’da Muammer Kaddafi döneminin NATO müdahalesiyle kapanmasının ardından Washington ve Ankara, Kaddafi’nin silah ve mühimmatını Esed’i devirmek için savaşan Suriyeli muhaliflere Türk toprakları üzerinden ulaştırma konusunda anlaştılar. Suudi Arabistan ve Katar’ın da finansman desteği sağladığı bu akışın yapıldığı güzergâha ‘Rat Line’ (Gizli Hat) deniyordu. 11 Eylül 2012’de Libya’nın Bingazi kentindeki ABD Konsolosluğu ve Merkezî İstihbarat Teşkilatı (CIA) karakoluna yapılan saldırı sonrasında ise ABD bu çabadan çekildi. Bunu “ihanet” olarak yorumlayan Ankara ise bu yolla sevkiyatları sürdürürken, Obama’nın Suriye’de kimyasal silah kullanımını “kırmızı çizgi” olarak açıklamasından da yararlanmak istedi. Kaynağın iddiasına göre 2013 Mart ve Nisan aylarında gerçekleştirilen küçük çaplı kimyasal saldırılara ABD’den istenen tepki gelmezken ağustosta yaptırılan büyük saldırıda başta başarılı olundu. Müttefikleri İngiltere ve Fransa ile müdahale hazırlıklarını son safhaya taşıyan Obama, saldırı için 2 Eylül sabahını tayin etmişti. Ne var ki Rus askerî istihbaratının saldırıda kullanılan sarin gazından ele geçirdiği numuneyi inceleyen İngiliz ordusunun ABD’ye verdiği “Fail Esed değil” şeklindeki rapor, saldırının önce askıya alınmasına neden oldu. Beyaz Saray Milli Güvenlik Konseyi Sözcüsü Caitlin Hayden hem ‘Gizli Hat’ hem de 2 Eylül iddialarını yalanladı.
Beyaz Saray’da tatsız yemek
Hersh’in haberine göre geçen yıl 16 Mayıs’ta Beyaz Saray’da akşam yemeğinde bir araya gelen Obama ve Erdoğan’ın liderlik ettiği ABD ve Türk heyeti arasında sert dakikalar yaşandı. Obama’nın yanında Dışişleri Bakanı John Kerry ve Milli Güvenlik Danışmanı Tom Donilon; Erdoğan’ın yanındaysa Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu ve Milli İstihbarat Teşkilatı (MİT) Müsteşarı Hakan Fidan bulunuyordu. Hersh yaşananları isimsiz bir ABD’li dış politika uzmanının Donilon’dan dinlediklerinden kendisine anlattıkları olduğu notuyla aktardı. Buna göre Obama’yı Suriye’de kırmızı çizginin aşıldığına ikna etmeye çalışan Erdoğan, iki kez sözü Fidan’a verme girişiminde bulunuyor ancak Fidan, Obama tarafından susturulunca sinirlenerek Obama’ya çıkışıyor. Bunun üzerine ise Obama, Fidan’ı işaret ederek hiddetle “Suriye’de radikallerle neler yaptığınızı biliyoruz.” diyor. Buluşmanın Suriye üzerinde gerginleştiği iddiası daha az detayla Adam Entous imzasıyla geçen yıl 10 Ekim’de Wall Street Journal’da da yayımlanmıştı. Hersh, ABD’nin 1969 yılında Vietnam’da yaptığı My Lai katliamını ortaya çıkararak Pulitzer Ödülü’ne layık görülürken, 2004 yılında da Irak’taki Ebu Gureyb Hapishanesi’nde yapılan işkencelere yönelik haberleriyle de takdir toplamıştı.
No Comments
Only registered users can comment.
Let me tell You a sad story ! There are no comments yet, but You can be first one to comment this article.
Write a comment