Zarrab yalan söyleyip, zenginliğini saklamış

New York Güney Bölge Başsavcısı Preet Bharara, Reza Zarrab’ın kefalet başvurusunu yasal cevap süresinin son günü yanıtladı.

Mahkeme heyetine, tahliye talebinin neden reddedilmesi gerektiğine dair geniş bir dosya sunan Bharara, bu dosyada Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ve eşi Emine Erdoğan’ın isimlerine de yer verdi. Dava dosyasında Erdoğan ailesinin yanı sıra eski bakanlar Egemen Bağış, Muammer Güler, Zafer Çağlayan ile Halk Bankası eski Genel Müdürü Süleyman Aslan ve Zafer Çağlayan’ın kardeşi Şenol Çağlayan’ın da isimleri yer aldı.

SERBEST BIRAKIRSAK KAÇAR

Zarrab’ın bu ilişkileri sayesinde Türkiye’de 2013 yılında hakkında açılan büyük çaplı yolsuzluk soruşturmasından kurtulduğu anlatan Bharara, Türkiye’ye kaçması durumunda en üst düzey hükümet yetkilileri tarafından geri dönmesine izin vermeyeceğini söyledi. Zarrab’ın Miami’de verdiği ilk ifadesinde sadece Türk pasaportunu söylediği Makedonya ve İran pasaportları ile ilgili bilgi vermediği ifade edildi. Zarrab’ın ziyaret ettiği ülkeleri bile doğru söylemediği detaylı bir şekilde anlatıldı.

Tayyip Erdoğan ve eşi de Bharara’nın Zarrab dosyasında

ERDOĞAN AİLESİYLE YAKIN İLİŞKİSİ VAR

Zarrab’ın kefalet başvurusunda listelediği bağışların büyük bölümünü Emine Erdoğan tarafından kurulan Togemder isimli derneğe yaptığına değinen Bharara, Erdoğan’ın da içinde bulunduğu üst düzey devlet görevlileriyle yakın ilişkileri bulunduğunu hatırlattı. Başsavcı, bu ilişkinin Zarrab hakkında rüşvet soruşturması açan savcılara meslekten el çektirecek, görev yerlerini değiştirecek ve meslekten ihraç edebilecek kadar ileri seviyede olduğunu vurguladı.

İSTEDİĞİ KEFALET BEDELİ, TÜRKİYE’DE DAĞITTIĞI RÜŞVETİN ÜÇTE BİRİ

Zarrab’ın avukatları tarafından yapılan 10 milyon doları nakit, 5 milyon doları tahvil ödemeli tahliye talebinin yetersiz olduğunu kaydeden Bharara, bu miktarın Zarrab tarafından sadece 2013 yılında dağıtılan rüşvet miktarının üçte biri olduğunu belirtti.

Çok geniş maddi imkanlara sahip bulunan Zarrab’ın tahliyesi halinde yurtdışına kaçışının zor olmayacağını ifade eden Bharara, hazırladığı dosyada tutuklu iş adamının sahip olduğu uçak, tekne ve botları fotoğraflarıyla listeledi.

Bharara, yıllık kazancı 11 milyar doların üzerinde olan Zarrab için 10 milyon doların çok küçük bir meblağ olduğunu belirterek, şüphelinin özgürlüğü için bu miktarı rahatlıkla feda edip kaçabileceğini savundu.  Zarrab’ın kefalet talebinde bulunduğu para miktarını kısa sürede tekrar kazanabileceği ifade edildi.

Başsavcılık tarafından mahkeme heyetine sunulan dosyada ayrıca Zarrab’ın Türkiye, İran ve Makedonya vatandaşlıkları bulunduğu hatırlatıldı. ABD’nin Makedonya ve İran’la suçlu değişimi anlaşması bulunmadığını hatırlatan Bharara, bu ülkelere gitmesi halinde ABD’nin Zarrab’ı geri isteme imkanı bulunmadığını söyledi. Başsavcı tarafından hazırlanan dosyada, Türkiye ile ABD arasında suçlu değişimi anlaşması bulunmasına rağmen Zarrab’ın Erdoğan dahil en üst düzey devlet görevlileriyle yakın ilişkisi bulunduğu için geri almanın mümkün olmayacağını ifade etti.

ZARRAB’IN YALANLARI

Bharara ayrıca mahkeme heyetine Zarrab’ın ilk sorgusunda yetkililere maddi durumu ve daha önce ziyaret ettiği ülkelerle ilgili yalan beyanda bulunduğunu hatırlattı.

Tutuklu iş adamının ilk sorguda yalnızca tatil için gittiği batı ülkelerinin isimlerini verdiğini söyleyen Bharara, Suudi Arabistan, Lübnan, Rusya ve Mısır gibi ülkelere yaptığı seyahatleri gizlemeye çalıştığını aktardı. Zarrab’ın aynı sorguda maddi zenginliğini de olduğundan çok daha az göstermeye çalıştığını söyledi. İlk sorguda özellikle zengin olduğunu sakladığı vurgulandı.

Zarrab’ın zenginliği dava dosyasında

ZARRAB’IN ZENGİNLİĞİ DAVA DOSYASINDA

New York Güney Bölge Başsavcısı, Reza Zarrab’ın kefalet başvurusuna yaptığı itirazda tutuklu iş adamının sahip olduğu zenginliği fotoğraflarıyla belgeledi. Delil olarak sunulan dosyada Zarrab’ın uçağı, yatı, yata bağlı deniz altısının fotoğrafları yer aldı.