Related Articles
Hizmet Hareketi’ne yönelik ‘mülkiyet hakkı ihlalleri’ raporlaştırıldı: AKP rejimi insanlığa karşı suç işliyor
Türkiye’de Gülen Hareketi ve takipcilerine yönelik ‘mülkiyet hakki ihlalleri’ KHK’li diplomatlarin kurdugu dernek ‘Institute for Diplomacy and Economy’ tarafindan raporlastirildi. Uluslararasi hukuk uzmanı ihrac diplomatlar tarafindan kaleme alinan rapora göre, söz konusu mülkiyet hakkı ihlalleri insanliga karsi suç.
Bu ihlallerin Uluslararası Ceza Mahkemesi Roma Statüsü‘nün 7. Maddesi [7/1(h)] kapsamında ‘eziyet ve zulüm’ oldugunu belirten rapor, ihlallerin sistematik ve yaygin oldugunu delil ve somut örneklerle ortaya koyuyor. Raporda, Erdoğan hükümetinin Gülen Grubu’nun mülkiyet haklarına yönelik ihlallerinin neden hukuki müdahale kategorisine giremeyeceği de maddeler halinde ortaya konuluyor.
Raporda, “Erdoğan hükümeti, Gülen hareketine yönelik baskılarının bir parçası olarak, Gülen Grubu’na ve üyesi olduğu iddia edilen kişilere ait mülklere keyfi ve intikamcı bir şekilde müdahale etti. Sadece Gülen Cemaati’nin kurumları, STK’ları ve medya organları değil, aynı zamanda Gülenci olduğu iddia edilen kişilerin özel teşebbüsleri ve mal varlıkları da iç ve dış hukukta öngörülen güvencelere rağmen hukuka aykırı olarak ele geçirildi, müsadere edildi ve kamulaştırıldı.” deniliyor.
Raporun bu bulgusuyla ayni dogrultuda AİHM Yalçınkaya kararında, BM Keyfi Tutuklulukla Mücadele Komisyonu ise muhtelif kararlarında Türkiye’deki ihsan haklari ihlallerinin sistematik oldugu sonucuna varmıştı.
Raporda, Erdoğan hükümetinin Gülen Hareketi‘ne yönelik mülkiyet hakkı ihlallerini belirli ve bilincli bir plan çercevesinde yaptığı ve bu planın icrasını devlet gücü kullanarak tüm ülkeye ve ötesine teşmil ettiği’ kaydediliyor.
Raporda, “Sonuç olarak, Türk hükümeti, Gülen hareketine yönelik baskısını daha da artırmak ve yoğunlaştırmak için suç ve terörle mücadele mevzuatını araçsallaştırdı ve herhangi bir suç teşkil eden eyleme karıştığını kanıtlamadan, Gülenci olarak algılananların tüm ekonomik faaliyetlerini terör örgütüne destek olarak değerlendirdi.” deniliyor.
Dersanelerin kapatılması, Bank Asya, Kaynak Holding gibi kurumlara cökülmesi, AKP tarafından atanan sulh ceza hakimlerinin haciz ve elkoyma yetkileriyle donatılması, insanların işlerinin KHK ile elinden alınması ve bu kişilere yardım edenlerin dahi hapse atılması bu sistematik planın yapı taslarıdiı. Rapor bu yönüyle, insanlığa karşı suçların kurucu unsurlarının olustuğunu kayda geçiyor.