Dün Amerika genelinde gösterime giren ‘‘Batman, The Dark Knight Rises’’ filminin ilk seansında Colorado’nun Aurora şehrinde yaşınılan kanlı baskında ölenlerin sayısı 12 kişi olarak açıklandı ancak hala hayati tehlikeyi atlatamayan ve kritik durumda olan 11 yaralının olduğu belirtildi.
Polis kayıtlarına göre Amerika’nın yaşadığı en kanlı baskında toplam 70 kişi ya yaralandı ya da hayatını kaybetti. Yaralılar arasında henüz 3 aylık olan çocuğun olması yaşanılan trajediye farklı bir boyut kazandırdı. Şimdi birçok insan, ‘‘3 aylık bir çocuğun gece yarısı 00:30’da sinema salonun da ne işi var!’’ diye eleştiriyor.
Yazılı ve göresel basında eleştiri konusu olan 3 aylık çocuğun gece yarısında hem de şiddet içeren bir filme neden getirildiği. Olaya farklı açıdan yaklaşanlar da yok değil ancak daha çok anne-baba sorumluluğu üzerine yapılan eleştiriler kamuoyunda daha manidar karşılanıyor.
Birçok insan yazılı veya görsel basının internet sayfasına gönderdikleri elektronik mektupta, ‘‘3 aylık çocuğu böyle bir vakitte hem de şiddet içeren filme götüren ebeveynler, nasıl bu kadar sorumsuz olabilir!’’ diye tepkilerini ortaya koyuyor. Ve yine birçok okur ile izleyici, ‘‘Bu tür ebeveynler çevrelerine kötü örnek olup, sorumsuzca davranıyorlar’’ diye yeriliyor.
NBC televizyonun akşam haber programına da konu olan çocuk yaşta kimselerin gece yarısı sinemaya akın etmeleri eleştirildi. NBC Akşam Haberleri’nin ünlü anchormani Brian Williams, ‘‘Henüz ehliyet alma yaşından uzak birçok çocuk sinema salonunu gece yarısında doldurmuş görünüyor. Peki bu çocukların ailesi nasıl olurda güvenliklerini düşünmeden gece yarısı sinemaya gitmelerine izin verebilir?’’ diye eleştirdi.
‘‘ELEŞTİRİLECEK BİR TARAFI YOK’’
Üç aylık çocuğu sinema salonuna getiren ebeveynlerin yaklaşımına psikolog Ari Brown farklı bir açıdan yaklaşıyor. Çocuk yetiştirme üzerine ‘‘Bebek 411’’ adlı kitabın da yazarı olan Brown, 0-3 aylık bebeklerin gündüzleri daha çok uyuyup gece uyanık kaldıklarına dikkat çekiyor. Anne ile babaların uyku düzenlerini yeni doğmuş çocuklara göre ayaralamaya çalıştığına da dikkat çeken Brown, bunda eleştirilecek birşeyin olmadığı görüşünde.
Sinema salonunda yaralanan 3 aylık çocuğun ebeveynlerine karşı yapılan sert eleştiriyi hak etmediklerini düşünen Brown, ‘‘Başkasının çocuğunun başına ufacık birşey gelse hemen yargılarız; nasıl anne-babasınız diye! Ancak her anne-baba çocuk yetiştirirken başlarına olumsuz birşey geldiğini hesap etmeden yargılıyor’’ dedi.
Atlanta da henüz 3 aylık kız çocuğun annesi Leah Case ise konuya daha farklı bir boyuttan yaklaşıyor. Ebeveynlerin geç saatte arkadaşları ile dışarıda yemek yiyecekleri adrese uyuyan çocuklarını götürmelerini sert dile ile eleştiren Case, ‘‘Ancak ufak meleğinizi sinema salonunda daha rahat uyutabiliyor ve biraz olsun nefes almaya vaktiniz oluyorsa, neden götürmeyeceksiniz ki?’’ diye görüşlerini CNN’in internet sitesine yazdı.
SİNEMA SALONLARI EBEVEYNLERİ TEŞVİK EDİYOR
Küçük çocuk sahibi olan annelere bazı sinema salonları özel günler düzenleyerek hizmet veriyor. Bu yönde hizmet veren sinema salonlarına sahip olan California merkezli Krikorian Premiere Theatres, ‘‘Anneler için Pazartesi Filmi’’ diye haftanın her ilk günü belli saatte annelere yönelik özel uygulaması var. Tabi böyle bir uygulama veren sinemalarda çocukların altlarını değiştirmeleri için özel masalar da bulunuyor.
Henüz birkaç aylık çocuk sahibi olan ebeveynlere yönelik hizmet sunan bir başka sinema salonu işleticisi olan Hawaii eyaletindeki Concolidated Theaters ise daha kapsamlı bir hizmet veriyor yeni bebek sahiplerine. Bu sinema salonu da ‘‘Craybaby Matinee’’ (Ağlayan çocuk matinesi) programı ile çocukların gürültüden ektilenmemesi için özel kulaklık, gözlerini ışık süzmesinden koruyacak perdelik ile her salonda emzirme bölümleri bulunuyor.
BEBEK SAHİBİ İNSANLAR ESKİ ALIŞKANLIKLARINI HİÇ DEĞİLSE BİR SÜRE TERKETMELİ
Sinema salonlarının yeni çocuk sahibi olan anne ve babalara sunduğu hizmeti kendisi için çok anlamsız gören ebeveynler de yok değil. Massachusetts eyaletinde 8 haftalık erkek çocuk sahibi olan anne Katie Feeney, bebeginin en fazla 3 saat aralıksız uyuduğuna dikkat çekiyor. ‘‘Hergün onu doyurmak, altını temizlemek, evin işlerini yapmak tüm enerjimi alıyor. Değil sabah gece ya da günün hangi saatinde olursa olsun sinemaların anneler için özel matine düzenlenmesi bana birşey ifade etmiyor çünkü gidecek enerjim kalmıyor’’ dedi.
Feeney, sinema ihtiyacını veya izlemek istediği bir programı ise ya televizyondan veya zamanı olmaz ise kayıt ettiği DVD’den takip ettiğini söyledi. Feeney, bebek sahibi insanların eski alışkanlıklarını hiç olmaz ise bir süre kenara bırakıp asıl görevleri olan çocuklarını büyütmeye vermeleri gerektiğini de dile getirdi.
Let me tell You a sad story ! There are no comments yet, but You can be first one to comment this article.
Write a comment