Davutoğlu’ndan Balyoz kararını eleştirenlere sert yanıt
Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu mahkemenin verdiği Balyoz Planı’yla ilgili önemli değerlendirmeler yaptı. Davutoğlu “Mahkeme kararına saygı duymalı. Ama temyiz aşaması neticelenene kadar bu mahkeme kararı mutlak değil. Ancak ortada da uzun süre araştırma yapmış bir mahkeme, yargı süreci olduğunu da unutmamak lazım.” dedi.
Bakan Davutoğlu darbelerle mücadelede yaşanacak bir zaafın Türkiye’yi yeniden iç türbülansa sokacağı ikazında bulundu. Bakan daha birkaç yıl önce AK Parti’ye karşı açılan kapatma davasını hatırlatarak “Sivil siyasete karşı yürütülecek her türlü çaba karşısında da tam bir birlik olmak lazım.” diye konuştu.
BM Genel Kurul Çalışmaları için New York’ta bulunan Davutoğlu dün basın toplantısı düzenledi. Bakana Balyoz kararı soruldu. Davutoğlu “Mahkeme kararına saygı duymak hukuka saygı anlamında hepimizin görevi. Ama temyiz aşaması neticelenene kadar da bu mahkeme kararı mutlak değil. Herkesin sabırla Yargıtay aşamasını beklemesi lazım.” İfadesini kullandı. Ancak hemen Türkiye’de yaşanan darbeleri teker teker sayarak şöyle konuştu: “20. Yüzyıl savaşlar ve darbelerle kaybettiğimiz bir yüzyıldır Ne zaman demokrasi yerleşmişse halkın iradesi yansımışsa o dönemlerde dikkat edin sıçrama yaşanmış. Herkesin hukuki sürece saygı göstermesi; ancak siyasal olarak ne amaç güderse gütsün milletin iradesini yansıtan sivil siyasete karşı yürütülecek her türlü çaba karşısında da tam bir birlik olması lazım ki demokrasi güçlenebilsin. Bu konuda gösterilecek bir zaaf Türkiye’yi tekrar iç türbülanslara sokar. Bu konuda kararlı şekilde herkesin ortak bir tavır sergilemesi elzem.” Davutoğlu “Hiç kimse unutmasın” diyerek AK Parti’ye açılan kapatma davasına dikkat çekerek, “Yargıtay aşaması var. Ancak ortada da uzun süre araştırma yapmış bir mahkeme, yargı süreci olduğunu da unutmamak lazım. “ diye ekledi.
SURİYE KRİZİNDE ULUSLARARASI SİSTEM SINAVI KAYBEDİYOR
BM Genel Kurulu’nun 67’nci dönem çalışmaları için New York’a gelen Davutoğlu, buradaki Türkevi’nde Türk basını ile biraraya geldi. Temasları hakkında bilgi veren Davutoğlu, Suriye krizinde uluslar arası güçlerin sınav olduğunu ancak bu sınavı kaybetmek üzere olduklarını kaydetti.
Bosna’da yaşanılan savaşa karşın uluslar arası toplumun yaşadığı atalet nedeniyle yüzbinlerce masum insanın ölümü ile sonuşlandığını aktaran Bakan Davutoğlu şöyle konuştu; ‘‘Şimdi aynı ataleti görmek New York’ta, BM koridorlarında herkesin birbirine dönüp ‘Ne yapalım?’ diye sorup, aynı ataleti gözlüyor olmak bana büyük bir ızdırap verdi. Bosna savaşında bu ataleti bir akademisyen olarak takip etmiş ve uluslararası sistemin bu ataletinden açıkçası utanç duymuştum. Şimdi bir Dışişleri Bakanı olarak BM koridorlarında dolaşırken herkes dönüp Türkiye’ye, ‘ne yapmalıyız, ne yapabiliriz’ sorularını yöneltirken, aslında biz tabii bunun için gereken şeylerin ne olduğunu en başından itibaren hem Suriye yönetimine söyledik, daha sonra bölgesel örgütlere söyledik.’’
İNSAN HAYATI ÜZERİNE PAZARLIK OLMAZ
BM Güvenlik Konseyi’ni ağır şekilde eleştiren Davutoğlu, bu kurumun Suriye krizinin başlamasından bu zamana kadar bir tane bağlayıcı karar alamamasının altını çizdi. Bakan Davuoğlu, BM Güvenlik Konseyi’nin bugünkü yapısıyla sorunlara çare olmamasından yakınırken şunları aktardı; ‘‘İnsan canı 5 daimi üye (Güvenlik Konseyi’ndeki üye devletlerin sayısı) arasında müzakere konusu olmamalı. Binlerce insan ölmüşse 30 bini aşkın insan ölmüşse 50 bini aşkın insan kayıpsa 2 milyonu aşkın insan yerinden edilmişse 500 bini aşkın insan mülteci olmuşsa ve hala BM Güvenlik Konseyi bu konuda tek bir bağlayıcı nitelikte karar çıkaramamışsa o zaman ne zaman ihtiyacımız var BM’ye? Yani, dünya istikrardayken zaten BM’ye ihtiyaç yok ki herkes normal faaliyetini yürütür, BM bugünler için var.”
Türkiye’nin Suriye krizine yönelik olarak hem Amerika, hem BM hem de Rusya ile yakından görüştüğünü aktaran Davutoğlu, ‘‘Herkesin zihnindeki hesapları bir tarafa bırakıp, Halep’teki, Deyruzul’daki, Şam’daki, Hama’daki, Humus’daki bu insanlık trajedesine bir dur demesi, bir son vermesi iktiza eder… Suriye yönetiminin halkı ile diyaloğa girmeye ihtiyacı varsa önce Halep semalarında uçan ve o halkı bombalayan uçak ve helikopterlere dur demesi lazım’’ diye konuştu.
PKK İLE MÜCADELE BÖLGEDEKİ GELİŞMELERDEN BAĞIMSIZ
Davutoğlu bir gazetecinin artan PKK terör olayları ile yaşanılan Suriye’deki iç savaş arasında bağlantı olduğuna yönelik yapılan yorumları hatırlatması üzerine, Türkiye’nin terör sorunun on yıllardır var olduğuna işaret etti. Terör ile mücadelede Suriye ve bölgeledeki gelişmelerden bağımsız olarak süreceğini belirten Bakan Davutoğlu, ‘‘Bu mücadelenin hem güvenlik ayağı vardır, ülkemizin her bir santimetrekaresinde güvenliğin sağlanmasını temin edecek güvenlik tedbirleriyle ilgili ayağı vardır hem de sosyal barışı temin edecek olan, siyasal reformlarla ilgili ayağı vardır. Bir taraftan da tabii ekonomik kalkınma ayağı vardır’’ diye konuştu.
No Comments
Only registered users can comment.
Let me tell You a sad story ! There are no comments yet, but You can be first one to comment this article.
Write a comment