Related Articles
Berkley’de akademik özgürlük ve güvenlik ikilemi
Türkiye akademik özgürlük konusunda hala “düşüncelerini ifade edebilme” noktasını aşamamışken ABD’de çok farklı düzeylerde tartışmalar oluyor.
Geçen yaz hackerların Los Angeles’daki UCLA Tıp Merkezi ağına sızmasının ardından başlayan tartışmalar bunun son örneklerinden biri.
Saldırının ardından, California Üniversitesi Rektörü Janet Napolitano üniversiteye bağlı 10 büyük kampüsündeki güvenliği artırmak için harekete geçti.
Obama’nın eski Ulusal Güvenlik Bakanı da olan Napolitano tarafından başlatılan bir program çerçevesinde üniversitedeki veri merkezlerine çalışanların ve öğrencilerin hangi siteleri ziyaret ettiğini gösteren ayrıca siber saldırganlarda uyarı veren donanım ve yazılım yüklemenye başladı.
Akademisyenlere danışılmadan ve çok küçük bir duyuru ile başlatılan program kısa sürede, 1960’lardaki ifade özgürlüğü hareketinin beşiği olmasından dolayı büyük bir akademik özgürlük ortamı bulunan Berkeley kampüsündeki bir grup profesörü öfkelendirdi.
Berkeley’deki akademisyenler konuyla ilgili halka açık konuşmalar yapmaya başladı. Bilgisayar Bilimleri profesörlerinden Eric Brewer, “İlk endişem öğrencilerin ve çalışanların özel bilgilerinin gizli olarak izlenmesi. İyi niyetle yapılmak istendiğine eminim ama yine de böyle bir şeyi yapmanın iyi bir sebebini göremiyorum” dedi.
Mr. Brewer ve Berkeley’deki diğer profesörler online saldırıların hayatın bir parçası olduğu günümüzde akademik özgürlüğün nasıl tanımlanması gerektiği meselesini gündeme getirdi. Bazı profesörlerin izleme programını gizliliklerini ihlal ettiği yönündeki eleştirilerine California Üniversitesi “güvenliğin yokluğunda gizlilik ortadan kalkar” diyerek cevap verdi.
New York Times’da konu ile ilgili haberde, “Hızla ilerleyen teknolojinin, sosyal değerler için oluşturduğu büyük problemlerden biri de şirketlerin, devlet kurumlarının ve üniversitelerin bilgisayar ağlarını kullanan insanların beklediği gizlilik hakkı ile güvenlik arasında denge kurma zorunluluğu. Farklı şartlarda farklı kurallar, beklentiler ve tehdit seviyeleri mevcut” şeklinde yorum var.
New York Üniversitesi Bilişim Hukuku Enstitüsü’nden gizlilik uzmanı Elana Zeide gazetenin konu ile ilgili sorusuna “Dijital güvenlik ve veri toplanması ile ilgili kural ve riskleri yeni ortaya çıkarıyoruz” şeklinde cevap verdi.
Berkeley ihtilafı tarafların konumu ve kimliğinden dolayı öne çıkıyor. Berkeley sadece bilgisayar bilimleri konusunda öne çıkan bir üniversite değil, aynı zamanda özgür ifade hareketinin önemli bir savunucusu. Bu yüzden her türlü gözetim özellikle rahatsız edici algılanıyor. California Üniversitesi’ne 2013 yılında katılan Napolitano dört yıl boyunca ülkenin Ulusal Güvenlik Bakanı olarak görev yapmış biri olması açısından bilgisayar güvenliği politikalarına hiç yabancı değil.
İzleme programını eleştiren 11 profesörün bulunduğu grup, üniversitenin programda hangi verilerin toplandığı konusunda çok şeffaflık göstermediğini ve büyük ölçüde gizlice hayata geçirdiğini söyledi.
Grup ayrıca izlemenin, diğer etkilerinin yanında, bazı insanlar tarafından itiraz edilebilir bulunabilecek konuları araştırmak için gereken akademik özgürlüğü zayıflatabileceğini ve sınırlandırabileceğini ifade etti.
Üniversitenin bilişim kurulu başkanıyla Aralık ayında yapılan resmi bir toplantıda profesörler programın durdurulmasını istediler.
No Comments
Only registered users can comment.
Let me tell You a sad story ! There are no comments yet, but You can be first one to comment this article.
Write a comment