Amerikalı gazeteciler kaygılı

Amerika Birleşik Devletleri’nde gazeteciler, hükümetin Associated Press muhabir ve editörlerinin telefon kayıtlarına el koyması yüzünden dehşet içinde.

Adalet Bakanlığı, kayıtları, Yemen’deki bir El Kaide hücresiyle ilgili bilgileri, mahkemede delil olarak kullanmayı planlıyor. Amerika’nın Sesi’nden Carolyn Presutti’ye göre birçok kişi, basın özgürlüğü ile ulusal güvenlik arasındaki dengenin sağlanması konusunu tartışıyor.

Geleceğin gazetecileri Haber Müzesi Newseum’da yayın pratiği yapıyor. Anayasa’nın birinci maddesinin güvence altına aldığı basın özgürlüğü kuralına göre haber yapmayı öğreniyorlar. Ancak bu özgürlük Adalet Bakanlığı’nın, Associated Press Ajansı’nın muhabir ve editörlerinin telefonlarını gizlice dinlemesiyle yara aldı. Associated Press dünyanın en eski ve en büyük haber ajanslarından biri. Dünya nüfusunun yarısından fazlası haberlerini AP’den alıyor.

AP muhabirleri Yemen’de bir El Kaide saldırısını engelleyen bir CIA operasyonuyla ilgili bir haber yazmıştı. Hükümet AP’ye bilgiyi kimin sızdırdığını öğrenmek istiyordu. Başkan Obama basın özgürlüğü zarar görse de bunun ulusal güvenlikle dengelenmesinin zor olduğunu söylüyor: “Milli güvenlikle ilgili bilgi sızdırmak insanları tehlikeye atabilir. Savaşa yolladığım askerlerin hayatlarını tehlikeye düşürebilir.”

İkinci dönem senatörlük yapan Cumhuriyetçi Johnny Isakson Başkan’la aynı fikirde: “Asla 11 Eylül’deki gibi tehlikeyi göze almak istemiyoruz. Aynı zamanda mahremiyet hakları ve Amerikan halkının özgürlüklerini de korumak istiyoruz. Bu yürünmesi zor bir yol, ama bir o kadar da önemli.”

Teknoloji gazetecilerin çalışma yöntemlerini değiştiriyor. İnternet ve sosyal medya giderek önem kazanıyor. Ancak haber elde etme metodları değişse de, bir önceliğin asla değişmemesi gerekiyor. O da, muhabirlerin, haber kaynaklarına adlarını gizli tutma sözünü verebilme garantisidir.