ABD’yi sarsan köstebek konuştu: Kahraman değilim, hepimiz için yaptım
Dünyadaki elektronik posta, sesli-görüntülü sohbet ve dosya transferinin neredeyse tamamının ABD tarafından takip edildiği bilgisini basına Edward Snowden’in sızdırdığı açıklandı.
Skandalı kamuoyuna, İngiliz The Guardian gazetesi geçen hafta art arda yaptığı iki haberle duyurmuş ve olay dünyada büyük tepki toplamıştı. The Guardian köstebeğin kimliğini ‘kendi isteği üzerine’ açıkladığını yazdı. Merkezi İstihbarat Ajansı’nın (CIA) eski teknisyenlerinden olan 29 yaşındaki Snowden, tek amacının ‘insanları onlar adına, onlara karşı yapılanlardan haberdar etmek’ olduğunu söyledi, “Kahraman değilim. Temel hak ve özgürlükler için yaptım.” dedi.
ABD’de bir anda gündemin zirvesine tırmanan ‘kocakulak’ skandalı, ülkenin savunma bakanlığı Pentagon’a bağlı istihbarat örgütü Milli Güvenlik Ajansı’nın (NSA) tele-iletişim devi Verizon abonelerinin bazı görüşme bilgilerini bir mahkeme kararı uyarınca temin ettiğinin anlaşılması ile perşembe günü patlak verdi. Federal Soruşturma Bürosu’nun (FBI) başvurusu üzerine çıkarılan ilgili mahkeme kararı Verizon’dan abonelerinin ‘hangi numaralarla, ne sıklıkla ve ne süreyle’ konuştukları verilerini NSA’ya iletmesini istiyordu.
Amerikan yönetiminin, The Guardian’da çıkan haber karşısında ‘hasar-kontrol’ stratejileri geliştirdiği bir hengamda İngiliz gazetesi bir gün sonra, ikinci bir haberle Beyaz Saray’ı daha da müşkül bir durumda bıraktı. Gazete cuma günü yayımlanan bu haberinde, NSA’nın aralarında Facebook, Google ve Apple’ın da bulunduğu neredeyse dünyanın önde gelen bütün internet teknolojisi şirketlerinin ana sistemlerine “doğrudan” erişimi olduğunu yazdı. Bu da dünyanın neresinde olursa olsun neredeyse yazılan her elektronik posta ve internet üzerinden yapılan tüm görüşmelerin ABD istihbaratınca takip edilebildiği anlamına geliyordu. Snowden de, kendisini bu bilgileri paylaşmaya itenin de temelde bu ‘şahsi hayatın mahremiyetinin ihlali’ olduğunu söylüyor: “Kendimi bir kahraman olarak görmüyorum çünkü bu yaptığımda benim de çıkarım var. Mahremiyetin olmadığı bir dünyada yaşamak istemiyorum.”
Yılda 200 bin dolardan vazgeçtim
Snowden, 29 yaşında bir teknisyen. Medya aracılığı ile insanlara ulaştırdığı tüm bilgi ve belgeleri savunma teknolojileri şirketi Booz Allen çalışanı olarak 4 yıl boyunca dışarıdan hizmet sağladığı NSA’nın Hawaii ofisinden edinmiş. Zaman içerisinde peyderpey toparladığı tüm doküman ve malumatla birlikte işten epilepsi tedavisi olacağı gerekçesiyle birkaç haftalığına izin alarak, 20 Mayıs’ta bu bilgileri basına ulaştıracağı Hong Kong’a kaçmış. Burada kaldığı otelde verdiği mülakatta ciddi fedakarlıklar yaptığını ve her şeyi de göze aldığını söylüyor. Yılda 200 bin dolar maaşı ve sevdiği bir ailesi olduğunu söyleyen Snowden, “Bunların hepsini feda etmeye hazırım çünkü ABD hükümetinin gizli bir şekilde oluşturduğu bu takip makinesi ile dünya genelindeki insanların mahremiyet, internet hürriyeti ve temel haklarını mahvetmesine vicdanen izin veremem.” şeklinde konuşuyor. Basının, sızdırdığı bilgi ve belgelere değil de kendisine ve yaptıklarına odaklanmasını da sakıncalı buluyor. “Biliyorum basın siyasi tartışmaları şahsileştirmeyi sever ve ABD hükümeti de beni kötüleyecek” diyen Snowden, oluşan bilinç ve halk ilgisi sonucunda ise “nasıl bir dünyada yaşamak istediğimize dair” uluslararası bir tartışma başlayacağından ümitli. Vatandaşı olduğu Amerika ile kaçtığı Hong Kong arasında bir suçlu iade anlaşması bulunuyor. Böyle bir anlaşmanın bulunmadığı komşu Çin’e neden kaçmadığı halen gizemini korurken, her an yakalanma riski ile karşı karşıya bulunan Snowden de bundan sonra yaşayabileceklerinin farkında: “Hemen şurda yolun başında bir CIA merkezi var (ABD büyükelçiliği içinde) ve eminim önümüzdeki hafta baya yoğun olacaklar. Bu yaşamımın geri kalanı boyunca –ne uzunlukta olursa olsun- birlikte yaşayacağım bir endişe.”
No Comments
Only registered users can comment.
Let me tell You a sad story ! There are no comments yet, but You can be first one to comment this article.
Write a comment