Çocukları için boşanmayan eşler gönül birliğini ihmal etmemeli

Boşanmaların en büyük mağdurları şüphesiz çocuklar. Bunun farkında olan bazı eşler, boşanmanın eşiğine gelmelerine rağmen çocukları için vazgeçiyor. Fakat daha sonraki süreci iyi yönetemedikleri için çocuklarında, boşanmış ailelerin çocuklarına benzer sorunlar çıkıyor.

Aile yapısı en güçlü ülkelerden biri olmasına rağmen boşanmalar son yıllarda Türkiye’de de artmaya başladı. Eşler boşandıktan sonra bir şekilde hayatlarını yeniden düzenlemeyi başarsalar da boşanmaların en büyük mağduru çocuklar oluyor. Boşanmaların; ekonomik sıkıntılar, mizaç uyumsuzluğu, iletişim çatışmaları, kumar, alkol ve madde bağımlılığı gibi pek çok nedeni var. Mutlu giden bir evlilikte de krizler ortaya çıkabildiği gibi daha önce yaşanan sorunlar yeni sorunlarla birleşip büyük alevlenmelere yol açabiliyor. Eşler sadece çocukları için evliliği devam ettirdiklerini söyleseler de aslında evliliği yürütülebilir olarak gördüklerinden ve duygusal bağ devam ettiğinden böyle bir karar almış oluyor. Fakat bu gerçek doğru ifade edilmiyor ve karşılıklı kırgınlıklar ortaya çıkıyor.

   Evliliği bitirme noktasına geldiğini söyleyen eş, daha sonra bundan çocukları için vazgeçtiğini söylediğinde bu durum, evlilikte belirsizliğe yol açıyor. Çünkü diğer eş kendisini duygusal olarak terk edilmiş hissediyor. Bu da zamanla sağlıklı bir evlilikte olması gereken bağlılığın azalmasına ve eşlerde birbirinin ihtiyaçlarına duyarsızlaşmaya yol açıyor. Eşlerin karşılıklı karşılanmayan ihtiyaçları ruhsal ve bedensel sorunlara yol açtığından anne-babalık sorumluluklarını yerine getirmeleri de zorlaşıyor. Çocuklarında ise kişilik gelişimi için çok önemli olan anne-baba modeli eksik oluyor. Yani tıpkı boşanmış anne-babaların çocuklarında görülen problemlere benzer sıkıntılar görülüyor. Eşler çocuklarını düşünerek evliliği sürdürme kararı aldıklarında; evliliğin sadece anne-babalıktan ibaret olmadığının bilincinde olmalı, birbirlerine gönüllerini açmalı, olumlu özelliklerini her fırsatta takdir etmelidir. Birbirlerini değiştirmeye uğraşmadan, empati gösterebilmek ve öfke patlamaları yaşamamak için duygusal yönden de kendilerini geliştirmeliler. Evlilik krizlerini engellemek küçük sorunları büyütmemek yoluyla gerçekleşebilir.. Birkaç ana sorunu acele etmeden zaman içinde çözme gayreti içinde olmalı. Böylelikle eşler birbirini tamamlar ve geliştirir.

Geçimsiz ailelerin çocuklarında görülen problemler

Boşanmış ve geçimsiz anne-babaların çocuklarında ortak sorunlar görülüyor. Bunlar, küçük çocuklarda sağlık sorunları, kaygı bozuklukları, şiddetli korkular, tırnak yeme, alt ıslatma, uyku bozuklukları, okul dersleri ve arkadaşlarla ilgili sorunlar, ruhsal ve davranış bozuklukları olabilir. Daha büyük çocuklarda ise ön ergenlik ve ergenlik dönemi özelliklerine de bağlı olarak okuldan, evden kaçma, izinsiz para alma, geç saatlerde dışarıda kalma gibi sorunlara alkol ve madde bağımlılığı, öfke kontrol sorunları, arkadaşlık ve karşı cinsle ilgili sorunlar eşlik ediyor. Çocuk anne veya babayı yahut her ikisini suçlama eğiliminde olduğu gibi, olumsuz duygu ve düşünceleri; hayata, insanlara, evliliğe bakış açısını da olumsuz etkiliyor.