Related Articles
Zarrab için çıkartılan arama kararına eski bakanlarda dahil edildi
New York’ta tutuklu bulunan Reza Zarrab, davanın düşmesi için mahkemeye dilekçe sundu.
Zarrab’ın avukatları tarafından mahkemeye verilen dilekçede 17 Aralık yolsuzluk operasyonunda adı geçen eski Bakanlar Zafer Çağlayan, Erdoğan Bayraktar, Muammer Güler, Halkbank eski Genel Müdür Süleyman Aslan ile Barış Güler ile ilgili ilginç bir detay dikkat çekti.
FBI ajanları, Zarrab için aldığı arama kararında eski bakanlar, Süleyman Aslan ve Barış Güler de yer aldığı ortaya çıktı. Buna göre FBI ajanları iPhone ve iPad’inde eski bakanların ve Süleyman Aslan’la ‘kurulan iletişme’ ilişkin bilgilere ulaşması için izin almış. Buna göre, savcılık Zarrab’ın iPhone ve iPad’inde söz konusu şahıslarla ilgili bilgileri incelemiş oldu.
Zarrab’la bağlantılı tüm şirketler ve kişiler tek tek sayılmış. Ancak Zarrab’ın avukatlarının kamuoyuna açıkladıkları bu arama kararında, bazı şirketlerin ve bir tek kişinin adı da, yine mahkeme kararıyla” karartılmış” durumda.
Mahkemenin araştırılması için onay verdiği isimler şöyle;
“Reza Zarrab, Rıza Zarrab, Rıza Sarraf, Babak Zanjani, Abdullah Happani, Zafer Calgayan (arama emrinde Zafer Çağlayan’ın soyadı Calgayan olarak geçiyor) Erdoğan Bayraktar, Muammer Güler, Barış Güler ve Süleyman Aslan.” İsimler arasında bir isim ise, mahkeme kararıyla karartılmış durumda.
HALK BANKASI DA VAR
Dilekçede Reza Zarrab’ın ilişkilerine ilişkin arama izni dahilinde yer alan şirketlerin isimleri de tek tek sayılmış durumda. Arama izninde, Reza’nın sahip olduğu bilinen şirketler dışında, İran’ın devlet kurumlarının yanı sıra şirketler içerisinde Halk Bankası da yer alıyor.
ZARRAB, AMERİKAN VATANDAŞI DEĞİL, AMERİKAN KANUNLARINA TERS DÜŞMEDİ
Zarrab’ın yeni anlaştığı Bancroft ve Quinn Emanuel hukuk firması avukatları mahkemeye verdikleri dilekçede, Reza Zarrab’ın Türkiye ve İran vatandaşı bir Türk iş adamı olduğunu ABD yaptırımlarını suç kategorisine koyan Amerika kanunlarına ters düşmeden İranlı işletmelerle ticari işlemler yapmakta serbest olduğu belirtildi.
Avukatlar dilekçede “Dünyanın geri kalanın büyük bir kısmı gibi ABD veya ABD’den yapılan işlemlere müdahil olmadığı müddetçe ABD dış politikasının bir işlevi olarak Amerikan vatandaşlarına uygulanan kısıtlamalardan serbesttir. Kanunda muğlaklık olduğunda bu muğlaklığın davalının lehine yorumlanması kuralına ve kanunların ülke sınırları dışında uygulanması aleyhtarı karine bir yana ABD yatırım kanunlarının açık olan sınırlarına rağmen Zarrab, yabancı şirketler için yabancı bankalara yabancı şirketlerden fon transferleri göndermek amacıyla yabancı bankalara talimat vermek için yabancı ülkelerdeki yabancı kişilerle anlaşma yaptığı gerekçesiyle ABD kanununu ihlal etmekle itham edilmektedir. Bu, savcılığın sınırlarına aşmasına mükemmel bir örnektir. Sorunlu olduğu için emsalsizdir. Bu işlemlere yönelik her şey, esasen yabancı olup yabancı kişilerin ve yabancı işlemlerin doğrudan tabi olduğu yabancı hukuk çerçevesinde tamamen yasaldır” ifadelerine yer verildi.
Zarrab’ın 17 Aralık soruşturmasında aklandığını hatırlatan avukatlar, bu durumun ABD’deki dava ile ilişkilendirilmemesi gerektiğini belirtti. Dilekçede, “Hem anayasa hem de uluslararası hukukun temel ilkeleri, bir ulusun başka bir egemen devlet üzerinde yaptırımlar uygulamasını sınırlandırır. ABD vatandaşlarına ve işlemlerine yasak koyulması ile bir ABD bankasının bir işlemi rastgele gerçekleştirmesinden başka bir neden olmadan küresel çapta cezai yetkiye sahip olduğunu iddia etmek birbirinden tamamen farklı şeylerdir. Kongre’nin böyle bir çelişkili rejimi yürürlüğe koymaya karar vermesi halinde bu durum, mahkemelerin, bu hususu anayasal olarak değerlendirmeye almasına ve dünyanın geri kalanının da bundan çıkarsamalar yapmasına yol açacaktır. Böylesine önemli bir adım atılması, savcıların değil Kongre’nin yetkisindedir. İddianamenin tamamıyla reddedilmesi gerekir” denildi.
REZA ZARRAB’IN iPHONE’NUNA İZİNSİZ GİRİLDİĞİ İDDİASI
Avukatların mahkemeye verdiği dilekçede, FBI’nın Reza Zarrab’ın ‘yasal haklarını okumadan’ iPhone ve iPad’ine gümrük memurlarına telefonun giriş kodunu sordurarak ulaştığı belirtildi. Bunu gerekçe gösteren avukatlar, telefondan alınan tüm kanıtların geçersiz sayılması gerektiğini savundu. Zarrab’ın iPhone’nun kodunu rızasız verdiği kaydedildi.
Dilekçede, Zarrab’ın gözaltına alındıktan sonra avukat istemesine rağmen ‘zamanında avukat’ sağlanmadı iddia edildi. Zarrab’ın ilk ifadesinde mal varlığını da yazdığı kaydedildi.
New York Güney Bölgesi Başsavcılığı, 5 Ağustos tarihine kadar bu dilekçeye karşı görüşünü bildirecek. 19 Ağustos tarihinde ise savunma makamı yine bu görüşe karşı bildirimde bulunacak.
Öte yandan Başsavcı Preet Bharara, Zarrab’ın davasına yardımcılarından David William Denton’u da dahil etti.
No Comments
Only registered users can comment.
Let me tell You a sad story ! There are no comments yet, but You can be first one to comment this article.
Write a comment