Related Articles
Çalışan annenin çocuğu kime emanet?
Çalışan anne en büyük kâbusu, doğum izni bitip de işe dönmesi gerektiğinde yaşıyor.
Bir yandan çocuğundan ayrılan anne, diğer yandan da bakıcı sorunuyla yüzleşiyor. Yakınlardan biri bakabilecekse sorumluluk biraz hafifliyor. Ancak bu şansa sahip olmayanlar için güvenilir bakıcı bulma sorunuyla baş etmek zorunda kalıyor.
Basın sektöründe çalışan Serpil Uyar, arkadaşlarından duyduğu bakıcı hikâyeleri nedeniyle hamileliğine bile yetirince sevinemediğini anlatıyor. Doğumdan çok önce bakıcı aramaya başlayan Serpil Hanım’ın bütün çabaları sonuçsuz kalmış.
Aramayı doğum sonrasına bırakan genç anne, yaşadıklarını şöyle anlatıyor: “Doğum iznimin son günleri resmen kâbus gibi geçti. Eşim ve ben çevremizdeki herkese bakıcı aradığımızı söyledik ama aradığımız özelliklerde birini bulamadık. Daha sonra bir arkadaşımın yardımıyla daha önce de bakıcılık yapmış Türkmenistanlı bir hanımla irtibata geçtik. Ancak istediği parayı karşılamamız mümkün değildi. Son çare geçici olarak memleketten kayınvalidemi çağırdık. İşe döneli 4 ay oldu hâlâ bakıcı arıyoruz.”
Kendi işyeri olan Nuray Demir ise bakıcıların kısa sürede ayrılmasından yakınıyor. Çok memnun olduğu ilk bakıcısının evlenmesi nedeniyle yeni birini aramak zorunda kalan Demir, “Çocuklarım tam bakıcısına alışıp sevmeye başlıyor ki bir sorun çıkıp kadın ayrılıyor. Sırf çocuklarım bu travmayı yaşamasın diye çoğu sorunu görmezlikten geliyorum.” şeklinde konuşuyor.
İYİ BİR BAKICI BULMAK, YOLDA ALTIN BULMAKTAN DAHA ZOR
İkizlerini bırakarak işe gitmekte çok zorlandığını anlatan Zeynep Çiçek de patronunun ısrarları sonucu planladığından daha önce işe dönmüş. Bir yaşına gelene kadar kızlarına annesinin baktığını belirten Çiçek, annesi çocuklara yetişemez olunca bakıcı aramaya başlamış. “Ancak gördüm ki iyi bir bakıcı bulmak yolda altın bulmaktan daha zor. Çünkü ben sadece bakan birini istemedim. Çocukları seven, iyi iletişim kuran, oyun oynayan, onlarla birlikte olmaktan zevk alan biri olsun istedim. Çocuklarıma örnek olmasını, belli bir oranda aile değerlerime uymasını bekledim” diyen Çiçek, kayınvalidesinin desteğiyle krizden geçici olarak da olsa kurtulmuş.
İkinci çocuğunu 2 ay önce doğuran öğretmen Hilal Ak ise bakıcısından memnun olan azınlıktan. Arkadaşlarının bakıcı sıkıntısını gördükçe haline şükreden Ak, “Arkadaşlarım bu konuda o kadar büyük sorun yaşıyor ki bakıcım giderse diye büyük korku yaşamaya başladım. Önce sigorta yaptım sonra da maaşını artırdım.” ifadelerini kullanıyor.
Aileler arasında son yıllarda Özbek, Türkmen hatta Filipinli bakıcılar da revaçta. Gece yatılı kalmaları, eğitim durumları ve yabancı dil bilgileri tercih edilme nedenlerinin başında geliyor.
Eve geç geldiği için danışmanlık şirketi aracılığıyla Özbek bir bakıcı bulduğunu söyleyen Sibel Akdeniz, şunları aktarıyor: “Maalesef işim gereği hafta içi eve geç geliyorum. Hafta sonları da sık sık iş seyahatleri yapmam gerekiyor. Bu nedenle yatılı bir bakıcı bulmam şarttı. Ancak Türk bakıcıların hiçbiri yatılıyı kabul etmedi. Mecburen Özbek bir kadınla anlaştım. Hali tavrı çok gönlüme göre değil ama alternatif olmadığı için çoğu şeyi kabullenmem gerekiyor.”
No Comments
Only registered users can comment.
Let me tell You a sad story ! There are no comments yet, but You can be first one to comment this article.
Write a comment