Rahatına düşkünlük kulluğu sarsmasın
Her insanın fıtratında olan ‘rahatına düşkünlük’ ibadetlere engel olduğu zaman kulluk için tehlike arz ediyor.
Her insan dünyada huzurlu ve rahat yaşayabilmek için sebeplere riayet eder, çalışır, inancına ve dünyevi imkânlarına göre hayatını şekillendirir. Lakin rahatlık arttığında kişi yavaş yavaş tembelliğe doğru kayıp, rahatına düşkün olabilir. Tenperverlik olarak da adlandırılan ‘rahatına düşkünlük’ aslında çoğu kişinin muztarip olduğu bir haslet. Bediüzzaman Said Nursi Hazretleri bu özelliği Hücumat-ı Sitte’de “Şeytandan veya nefisten gelebilecek hücum” olarak nitelendiriyor. İlahiyatçı yazar Mehmet Yavuz Şeker şuurlu ve Hak yolunda hayırlı hizmetlerde koşturan bir mümin için tenperverliğin büyük bir bela ve potansiyel bir musibet olduğunu söylüyor. Şeker, insanın fıtraten rahatına düşkün olduğunu fakat bu durum kulu Allah’a karşı vazifelerinden alıkoyduğunda problem olacağını belirtiyor. İnsan nefsini birinci dereceye yerleştirip hayatını o nefsaniyetin etrafında döndürdüğünde canının istediğini yapmaya başlıyor. Zamanla rahatlık uğruna verilen tavizler kişiyi harama kadar sürüklüyor. Bu nedenle Müslüman rahatladığını hissettiği an tepki vermeli. Aksi takdirde uykusundan ötürü sabah namazına kalkamama veya yemesini içmesini düşündüğünden oruç tutamama gibi durumlar ortaya çıkabilir.
Tenperverliğin zıddı fedakârlık
Tenperverliği bir hastalık olarak niteleyen Şeker, kurtuluş reçetesi olarak üç tedavi yöntemi sunuyor. İlk olarak tenperverliğin zıddı olan fedakarlık geliyor. Kişi tenperverlikten Allah’a sığınmalı ve fedakârane bir hayatı yaşamaya çalışmalı. Mesela başkaları uyurken teheccüt namazını eda eden kişi bu şekilde uykusundan fedakârlık etmiş olur. Günün diğer vakitlerinde Kur’an-ı Kerime daha fazla vakit ayırabilir. Şahsi hayatında Allah Teâlâ ile daha sıkı irtibat kurabilir. Ayrıca kişi sosyal yönüyle de fedakâr olabilir. ‘Halka hizmet Hakk’a hizmettendir’ diyerek yaşatmak için yaşayabilir. Tenperverliğin önüne geçecek ikinci husus ise gayeli ve disiplinli yaşamak. Bir insan hayatını gecesiyle gündüzüyle disipline eder ve gayeli yaşarsa nefsinin isteklerinden uzak kalmış olur. Şeker, insanların dünyevi gayelerinin yanı sıra Allah rızasını kazanmak, Cenab-ı Hakk’ın cemalini görmek gibi çok yüksek gayelere de kilitlenebileceğine vurgu yapıyor. Son tavsiyesi ise bolca dua edilmesi. Nitekim Resûl-i Ekrem Efendimiz’in (sallallahu aleyhi ve sellem) dualarına baktığımızda da sık sık tembellikten Cenab-ı Hakk’a sığındığını görüyoruz.
Üç yaşından sonra çocuğa sorumluluk verilmeli
Rahatına düşkünlüğü psikolojik açıdan ele aldığımızda ise bu kişilerin genelde yaşam enerjilerinin düşük olduğunu görüyoruz. Psikolog Gülden Esat’a göre enerji düşüklüğünün sebebi genetik faktörler kadar yaşamın ilk yıllarında özellikle anneye güvenli bağlanamamadan kaynaklanıyor. Bu nedenle anne ilk üç yıl çocuğunun ihtiyaçlarını onu ağlatmadan karşılamalı. Her ihtiyacı giderildiğinde ağlıyorsa onu okşayarak sakinleştirmeye çalışmalı. Yapabilecekleri her şeyi yapıp, yapılamayacak şeylerin imkânsızlığını ifade edip, çocuklarının hayal kırıklığını paylaşmalı. Duygusal olarak annesinin onu anladığını hisseden ve annesi tarafından yatıştırılan çocuklar zamanla bu dönemi aşıyor ve çevrelerine daha duyarlı ve enerjik insanlar oluyor. Çocuk terbiyesinin bu dönem geçtikten sonra başladığını ifade eden Esat, annesi tarafından mutlu edilmemiş çocuğun mutluluğu hazda aramaya başladığını belirtiyor. Eğer duruma müdahale edilmezse de sorumluluk almaktan kaçınan, kendi ihtiyaçlarını herkesten çok önemseyen insanların yetiştiğini aktarıyor. Ve rahatına düşkünlüğün temelleri belki de daha bu yaşlarda atılmış oluyor. Bu nedenle üç yaşından sonra çocuğa ufak sorumluluklar verilmeli ve işlerini bitirdiğinde takdir edilmeli. Her istediğinin değil sadece makul isteklerinin karşılanacağı söylenmeli. Çünkü beklemesi gerektiğini öğrenen çocuk, daha az haz odaklı bir yaşam döngüsü içine giriyor.
No Comments
Only registered users can comment.
Let me tell You a sad story ! There are no comments yet, but You can be first one to comment this article.
Write a comment