Her yıl binlerce kişi Amerika’ya yeni ümitlerle geliyor
Her yıl binlerce kişi ABD’ye yeni ümitlerle geliyor. Bazıları ülkelerindeki ekonomik sıkıntılara daha fazla dayanamıyor, bazıları ise ülkesinde kendisini güvende hissedemediğinden dolayı Amerika’ya iltica etmek istiyor. Kimileri evlerini, arazilerini ve ailesini bırakıyor, kimisi ise ailesini yanında getirerek ülkesinden ayrılıyor.
Dünyanın farklı ülkelerinden insanları kabul eden Amerika birçok vatandaşın hala gözdesi durumunda. Amerika 1975 yılından beri 3 milyon mülteciye ev sahipliyi yaparak en çok mülteci kabul eden ülke durumunda. Bu rakam gün geçtikçe artarken, gelenler arasında avukat, doktor, mühendisler gibi yüksek tahsilli insanlarda yer alması ise dikkat çekiyor.
Hemen hemen her gün Amerika’nın farklı yerlerine mülteciler uçakla getiriliyor. Bu uçaklara ev sahipliği yapan New Jersey Newark Uluslararası Havaalanı ise bunlardan biri. Biz de mültecilerin Amerikaya nasıl geldiğini öğrenmek için Newark Havaalanı’nda mültecileri getiren uçağı karşıladık.
Son olarak Nepal’de yaşanan bazı sosyal ve siyasi sıkıntılardan dolayı Amerika’ya mülteci olarak gelen yaklaşık 35 kişilik grup, yeni bir ümitle Amerika topraklarına ayak bastı. Bunlardan biri olan Meghant Loshalar (30) 3 çocuğuyla birlikte yeni bir hayat için Amerika’ya sığındı.
Nepal’de marangozluk yapan Meghant, daha iyi ve huzurlu bir hayat için Amerika’ya mülteci olarak gelmeyi kendisine son şans olarak görür ve evinden kilometrelerce uzaklıktaki başka bir ülkeye mülteci olarak gelir. Anne ve babasını geride bırakma pahasına da olsa Amerika’ya gelmeye karar veren Loshalar, amacının çocuklarının huzurlu ve mutlu bir ortamda yetiştirmek olduğunu ifade ediyor. “Biliyorum ülkemi çok özleyeceğim” diyen Loshalar, belki bir gün ülkesine geri dönebileceğinin sinyallerini şimdiden veriyor.
Amerika’da yaşam koşullarının ailesi için daha iyi olacağını belirten Loshalar, “Yeni bir ülkede tekrar hayata başlamak çok zor bir durum, ama ben buna mecburum. Artık burada ailem için çalışacağım ve daha güzel bir hayat kurmak için elimden geleni yapacağım. Çünkü ülkemde mutlu değildim. Umarım burada mutlu olurum.” şeklinde uçaktan iner inmez duygularını dile getiriyor.
Güney Afrika’dan 4 yıl önce 9 kardeşi ile birlikte gelen İsmail ise New York’ta hem taksicilik yapıyor hem üniversite okuyor. Ailenin en büyük ferdi olarak ailesine bakmak zorunda kalan İsmail hayatı zorlukları ile birlikte öğrendiğini bugünlere gelmek için çok çalıştığını belirtti. Yakında Amerikan vatandaşı olacağını hatırlatan İsmail, bir gün ülkesine geri dönmek istediğini bunun için bütün imkanları kullanacağını söyledi.
Bir başka mülteci vatandaşın hikayesi ise Irak’tan. Dört yıl önce Amerika’ya mülteci olarak gelen Iraklı Faysal (37) ise ülkesini çok sevdiğini ve bir gün mutlaka geri döneceğini duygulu bir şekilde anlattı. Irak’ta İngilizce öğretmeni olarak çalışan Faysal, Amerika’da çoğu zaman tercümanlık yapıyor. Faysal, “Amerika’daki hayatımdan çok memnunum. Ama her şeye rağmen ülkemi çok özledim. Umarım bir gün ana vatanıma geri dönerim.” şeklinde duygularını dile getirdi.
Yine 4 yıl önce Amerika’ya gelen bir başka Iraklı Alla (35) ise kısa sürede Amerikan kültürüne alışarak 8 ayrı mesleği aynı anda yapan bir mülteci. İngilizce tercümanlığı yaptığını hatırlatan Alla, Amerika’da yaşamanın kendisini çok mutlu ettiğini dile getirdi.
MÜLTECİLER 5 YIL İÇİNDE AMERİKAN VATANDAŞI OLABİLİYOR
Ülkelerinde bulunan Amerikan konsolosluklarına başvuran mülteci adayları kabul aldıktan hemen sonra kültürel ve dil eğitimi almaya başlıyorlar. Ülkeye ayak bastıkları ilk yıldan sonra Green Kart (Yeşil kart) sahibi olup, 5 yıl sonra Amerikan vatandaşı olma hakkını elde ediyorlar.
Mülteci kabulü sırasında herhangi bir kriter olmadığının ifade eden Amerika Dışişleri Bakanlığı Mülteci ve Göçmen Büro Sorumlusu David M.Robinson, başvuruda bulunanların güvenlik soruşturmasını geçirdikten sonra kabul ettiklerini söyledi. Amaçlarının özellikle doğal afetler ve siyasi nedenlerden dolayı ülkelerinde rahatsız olan insanlara yeni bir hayat imkanı sunmak olduğunu ifade eden Robinson, mülteci programının çok büyük bir yatırım olduğunu ve bunun için Amerika devleti olarak ellerinden gelen bütün imkanları kullandıklarını ifade etti.
Ülkeye mülteci olarak kabul edilenler, daha Amerika topraklarına gelmeden onlarla ilgili bütün resmi süreç başlatılırken, yaşadıkları ülkelerde Amerikan dili ve kültürü ile ilgili eğitime tabi tutuluyorlar. Bu hizmeti veren şirketlerden bir tanesi olan IOM (İnternational Organization for Migration) şirketi mültecileri havaalanında karşılayan ilk grup olarak hizmet veriyor. Hazırlanan bütün resmi evraklarını alarak gitmeleri gereken şehirlere gönderilerek yeni bir hayata başlıyorlar. Amerika’yı daha önceden bilmeyen bu mültecilerle ilgili çok hızlı çalışma başlattıklarını söyleyen IOM Şirketinin Newark Havaalanı Sorumlusu Omer Nur bu insanların Amerika’ya geldikleri andan itibaren kalacak yerleri başta olmak üzere birçok ihtiyaçlarını karşıladıklarını belirtti.
Ülkelerden gelecek insan sayısına göre hazırlık yapan şirket çalışanları, gelen insanların ana dilini konuşabilen insanlar tarafından karşılayarak yapılması gereken bütün prosedürü anlatıyor ve işlemlerin yapılmasına yardımcı oluyor. Daha sonra gitmeleri gereken şehirlere gönderilerek başta dil eğitimi olmak üzere birçok sosyal konuda eğitime tabi tutuluyor.
AMACIMIZ MÜLTECİLERİN KENDİ AYAKLARI ÜZERİNDE DURMASINA YARDIMCI OLMAK
Ülkeye yeni gelen sığınmacılara kendi hayatlarını idame ettirebilmek için öncelikle dil eğitimi ve hemen sonrasında iş aranıyor. Her yıl yüzlerce sığınmacının yeni bir hayata başlamasına yardımcı olduklarını söyleyen IRC şirket yetkilileri dünya genelinde açtıkları ofislerle mültecilere birçok konuda hizmet veriyor.
Öncelikle gelen insanlar için New York ve New Jersey eyaletlerinde buldukları evlere yerleştirip daha sonra kendi bünyelerinde bulunan dil kurslarına alınarak dil eğitimi vermeye başlanıyor. Bunun yanında sosyal hayatta ihtiyaç olabilecek market alış verişi, metro kullanımı gibi konularda bilgilendiriliyor. Ailenin durumuna göre aylık bin dolar kira ve günlük ihtiyaçlar için maddi yardım yapılıyor. İlk 6 ay yapılacak masraflar için bazı şirketler sponsor olurken, zaman zaman bazı dini kuruluşlarda bu konuda yardımcı oluyor. Bununla birlikte aile ferlerine iş aradıklarını söyleyen IRC Koordinatörü James Lenton, “Amacımız bu insanlara en kısa sürede Amerika’ya uyum sağlamalarına yardımcı olmak. Özellikle karşılarına çıkacak olan iş tekliflerini zaman kaybetmeden kabul etmelerini tavsiye ediyoruz. Para kazanmaya başladıktan sonra çok daha hızlı bir şekilde adapte olabiliyorlar.” şeklinde tecrübelerini aktardı.
Bütün mültecilerin yeşil kart başvuruları ve sağlık sigortaları için bütün çalışmaları resmi evrakları takip ettiklerini belirten Lenton, bir insanın ihtiyacı olabileceği her şeyi kendileri tarafından hazırlandığını söyledi.
IRAK TAN GELEN MÜLTECİLERİN EĞİTİM SEVİYELERİ ÇOK YÜKSEK
Irak’tan gelen mültecilerin birçoğunun avukat, mühendis ve doktor olduğunu hatırlatan Lenton eğitim seviyesi yüksek olan bu gibi meslek sahiplerine iş ayrımı yapmaksızın karşılarına çıkan ilk işi kabul etmelerini tavsiye ettiğini kaydetti. Gelen insanların İngilizce seviyelerinin çok önemli olduğunu vurgulayan Lenton, “Yeni ülkeye gelenler için dil çok önemli. Bizde bu eğitimi veriyoruz. Dil eğitimini hızlı bir şekilde tamamlayanlar kısa sürede kendi mesleklerini yapabiliyorlar. Öncelikle karşılarına çıkan ilk iş fırsatını değerlendirmelerini istiyoruz. Çünkü kısa sürede kendi ayaklarının üzerinde durmalarını istiyoruz. Bununda şuana kadar başarılı olduk. Gelenlerin büyük bir kısmı ilk dört ayda iş bulup hayatlarına başlıyor.” şeklinde bilgi verdi.
AMERİKA’YA İLK ÖNCE AVRUPALILAR MÜLTECİ OLARAK GELDİ
Dünya’nın farklı ülkelerinde bulunan toplam 43 milyon mültecinin büyük bir kısmı ABD’de ağırlanıyor. İkinci dünya savaşından sonra mülteci ağırlamaya başlayan Amerika’ya ilk olarak 1948 yılında Avrupa’dan gelen 400 bin mülteciye ev sahipliği yaptı.
Daha sonra bunu Çin, Küba, Macaristan, Kore, Polonya takip etti. Son zamanlarda ise Amerika’nın askeri harekat düzenlediği başta Irak ve Afganistan olmak üzere, Somali, Filistin, Sudan, Vietnam ve Afrika’nın birçok ülkesinde mülteci geliyor. Dünyadaki bütün mültecilerin yüzde 45’ini ise 18 yaşının altındaki insanlar oluşturuyor.
No Comments
Only registered users can comment.
Let me tell You a sad story ! There are no comments yet, but You can be first one to comment this article.
Write a comment