Kleptomani kadınlarda 30, erkeklerde 50’li yaşlarda görülüyor
Parasal değeri olmayan ve gerçekten ihtiyaç duyulmayan eşyaları çalma eylemine kleptomani deniyor. Yani bir nevi hırsızlık. Bu eylemden önce hasta, önce yükselen gerginliğini sonrasında haz almaya bırakıyor. Suçluluk duyguları ve pişmanlıkları ortaya çıksa da yine de çalma tekrarına engel olamıyor.
-Mühendis, gayet bakımlı, pahalı giysileri olan kariyer sahibi 36 yaşında bir kadın M.S. Maddi durumu iyi olmasına karşın süpermarkete gittiğinde çantasına bir şeyler koyuyor, fakat çıkışta güvenlik tarafından yakalanıyor. Hem kasiyer, hem güvenlik görevlisi şaşırıyor bu duruma. Zira karşılarındaki hiç de hırsıza benzemiyor. M.S., yakalandığını fark edince panik yapıyor, kendini korumaya çalışırken bir yandan da üzüntü ve suçluluk duygusuyla çaldığı eşyaların ücretini ödüyor. M.S.’nin parası var ama çantasına nesneleri atmaya karşı kendisini kontrol edemiyor. Bu kleptoman vakasını Acıbadem International’dan psikolog Ferahim Yeşilyurt anlatıyor. Kleptomanlar özellikle büyük alışveriş merkezlerinde, hiç ihtiyacı olmadığı halde sabun, toka, parfüm gibi nesneleri çalarken kendilerini tutamıyor. İlk başlarda büyük bir gerilim yaşasalar da çalma eyleminden sonra büyük bir rahatlama hissediyorlar. Psikolog Ferahim Yeşilyurt, kleptomanların genellikle çaldıkları şeyleri almaya gücü yetecek durumda olduklarını, normal hırsızlık vakalarında olduğu gibi öncesinde bir planlanmışlığın olmadığını kaydediyor. Kadınlarda 30, erkeklerde ise 50’li yaşlarda kleptomanin görüldüğünü ifade eden Yeşilyurt, “Kayıplar, hayal kırıklıkları, depresif dönemlerle kleptoman davranışların artması arasında ilişki vardır. Kesinlikle ilaç tedavisi ve psikoterapiden yararlanılması gerekiyor.” diyor.
Tedavi edilmezse kalıcı olabilir
Çocuklarda 0-6 yaş arası mülkiyet kavramının gelişmediğine değinen Medical Park Bursa Hastanesi’nden psikiyatrist Uzm. Dr. Seda Mertol, “Çocuğun bir başkasının eşyasını aldığı zaman suçlayıcı olmadan, eşyanın bir başkasına ait olduğu ve izin alınması gerektiği anlatılmalı. Okul çağında da başkasının eşyasını alma devam ederse çocuk için bu durum çalma davranışı olarak değerlendirilir.” diye konuşuyor. Çocuk ve ergenlerde görülen kleptomaninin zamanında tedavi edilmediğinde kalıcı olabileceğini ve ileride adli problemlerin yanı sıra diğer psikiyatrik hastalıklara dönüşebileceğini aktaran Fatih Üniversitesi Hastanesi’nden çocuk psikiyatristi Uzm. Dr. Ceyhun Caferov ise şu tavsiyelerde bulunuyor: “Küçük yaşlarda görülen çalma davranışlarında, çocuk kötü bir şey yaptığını bilemez. Bunun toplum kurallarına uymayan bir durum olduğunu ve yapılmaması gerektiğini, yaşı büyüdükçe anne ve babasından, çevreden ve toplumsal kurallardan öğrenir. Çalma davranışı gösteren çocuklar, kendilerini yalnız hisseder. Ayrıca kızgın, haksızlığa uğramış, öfkeli olmalarının yanı sıra intikam duygusu ile de hareket etmiş olabilirler.”
Çalmayı engellemek için bunlara dikkat!
‘Benim’ ve ‘başkasının’ kavramlarını öğretmeli. ‘İzin alma’ göstermeli ve model olmalı. ‘Başkasına ait olan bir varlığı alınca neler olabilir’ üzerine çocuklarla konuşmalı. Ev içinde onların sahip oldukları varlıklara saygı göstermeli, gerekirse izin almalı. Ev içinde de mülkiyet ve sahip olma örnekleri verilmeli. Mesela kendi oyuncak, boya kalem, giysileri gibi varlıkları üzerinden mülkiyet duygusu yaşlarına uygun şekilde verilebilir. Misafirliğe giderken birkaç oyuncağını yanına alarak ‘benim-senin’ ayrımına yardım etmeli. Diğer çocuğun tarafında yer almamalı. Hırsızlıkla suçlamamalı. Çocuklara bu tür bir davranışında asla ceza vermemeli, bağırmamalı. Sakin bir şekilde yaptığının yanlış olduğuna dair konuşulmalı.
No Comments
Only registered users can comment.
Let me tell You a sad story ! There are no comments yet, but You can be first one to comment this article.
Write a comment