Bush hükümeti, telekulak skandalında yetkilerini aşmış
ABD eski başkanlarından George W. Bush döneminde Beyaz Saray’a ait bazı yetkilerin suistimal edildiği ortaya çıktı. Yetki aşımı, Adalet Bakanlığı’nın son yirmi yıla bazı devlet belgelerini kamuoyuyla paylaşmasıyla gündeme geldi.
2001 terör saldırısından sonra savaş dönemlerinde başkanlara verilen ‘Mahkeme kararı olmaksızın telefon dinleme, yazışmaları takip etme’ yetkisinin Bush döneminde suistimal edildiği görüldü. Dönemin Adalet Bakan Yardımcısı Jack Goldsmith’in o dönem aldığı notlar, başkana verilen yetkinin kötüye kullanıldığını ortaya çıkardı.
6 Mayıs 2004 tarihli 108 sayfalık raporda Goldsmith’in, “Amerika, dışarıdan bir saldırıyla savaş ortamına itilirse başkomutan olarak başkan yetkileri elinde toplar. Bu yetkiler, Kongre tarafından kısıtlanamaz. Amerika Birleşik Devletleri, [Ulusal Güvenlik Ajansı (NSA)], dinleme yeteneklerini kullanabilmek için bir başka yabancı saldırıyı önleme, savunma amacıyla gerekli olduğunu düşündüğü dinlemeleri yapabilmek için mahkeme kararı olmaksızın ‘doğal anayasal yetkiye’ sahiptir” ifadeleri dikkat çekti.
Programa dönemin yetkilileri tarafından ‘Yıldız Rüzgarı’ (Stellar Wind) adı verilmiş. Buna göre, El Kaide militanları ya da örgüt sempatizanlarıyla iletişim halinde olduğu düşünülen ve ABD topraklarında yaşayan kişilerin telefonunu da NSA tarafından mahkeme kararı olmaksızın dinlenebilmiş.
Amerikan Sivil Özgürlükler Birliği (American Civil Liberties Union) avukatlarından Patrick Toomey, ortaya çıkan belgelerin anayasanın ihlal edildiğine kanıt olduğunu savundu. Toomey, “Başkan Bush döneminden üç yıl sonra bile hükümet avukatları hala Amerikalıların telefonunu dinlemek, e-postalarını kontrol edebilmek için programı savunuyor olmaları çok manidar” dedi.
Adalet Bakanlığı’nın üzerinden gizliliği kaldırdığı belgelerin ‘Elektronik Gizli Bilgi Merkezi’ aracılığıyla elde edildiği de belirtildi.
Toomey, “Ortaya çıkanlar son derece rahatsız edici. Yurt dışı dinleme söz konusu ise Başkan’ın, Kongre’yi, hatta Anayasa’yı aşarak sınırsız güce erişebileceğini savunuyor” dedi.
Goldsmith notlarında, Kongre’nin 2001 yılında başkana El-Kaide’ye karşı savaşma yetkisi verdiğini belirterek, bunun yurt dışında olduğu gibi ülke içinde de dinleme faaliyetleri için mahkeme kararı olmaksızın yetki tanıdığını savunuyor. Dönemin Adalet Bakan Yardımcısı, Kongre’nin tanımış olduğu yetkinin ‘Dış İstihbarat Gözetleme Kanunu’ kapsamında özel yetki olarak anlaşılabileceği ve buna paralel olarak ABD topraklarında dinleme yapılabilmesi için 1978’de çıkarılan mahkeme izni şartını da gerekli kılmadığını ileri sürüyor.
No Comments
Only registered users can comment.
Let me tell You a sad story ! There are no comments yet, but You can be first one to comment this article.
Write a comment