‘Göçmenlik Reformu’ ve Cumhuriyetçi Parti’nin geleceği
(HABER ANALİZ) Başkan Barack Obama, 2008 seçimlerinde İspanyol kökenli Amerikalı’ların yüzde 68’inin oyunu almayı başarmıştı. Aynı oran 2012 seçimlerinde yüzde 71 olarak karşımıza çıktı. Amerika’nın demografik dağılımı ve bu dağılımın geleceği hiçbir partinin İspanyol kökenlileri ve genel olarak göçmenleri hesaba katmadan iktidara sahip olamayacağını gösteriyor.
Cumhuriyetçi Parti (GOP) 2012 seçimlerinde İspanyol kökenli göçmenlerin sadece yüzde 34’ünün oyunu almayı başardı. Partinin adayı Mitt Romney’nin, çoğu devletten aldığı sosyal yardımlara muhtaç göçmenleri oldukça kızdıran, yüzde 47 açıklaması ve benzeri diğer adımlar GOP’nin ‘göçmen karşıtı’ bir parti olarak anılmasına sebep oldu. Şimdi Cumhuriyetçi Parti, 2016 yılında yapılacak başkanlık seçimlerini de hesaba katarak göçmenlerin oyunu nasıl kazanabileceğinin hesabını yapıyor. Ancak bu, partinin retoriğinde yapılacak bir kaç düzenlemeyle üstesinden gelinecek bir problem değil. Problemin üzerine kurulduğu denklemin bir çok değişkeni var. Bu değişkenlerin her birini kontrol altına almak sanıldığı kadar kolay değil.
Temsilciler Meclisi’nin çoğunluğunu elinde bulunduran GOP, Başkan’ın ısrarlı bir şekilde yasalaştırmaya çalıştığı ‘göçmenlik reformu’ için kendi seçim bölgeleriyle aralarını bozmayacak bir formül üretmeye çalışıyor. GOP yasa yapıcılarının çoğu tabanlarının göçmenlik konusundaki öncelikli beklentisinin ‘sınır güvenliği’ olduğu noktasında birleşiyor. Sınır güvenliğini sağlamak ve buradan yasa dışı geçişlerin önüne geçmek GOP’nin göçmenlik reformundaki en önemli maddesi. Tam da bu noktada Cumhuriyetçi Parti başkanlık seçiminin hesabını yapanlarla seçim bölgelerini kaybetmemenin hesabını yapanlar olmak üzere ikiye bölünüyor. Başkanlık seçimlerinin hesabını yapanlar göçmenlikle ilgili açıklamaların düzeltilmesini ve yapıcı adımların atılmasını talep ederken, seçmen tabanı daha homojen olan bölgelerin yasa yapıcıları bu taleplere karşı çekimser tavır sergiliyor.
Sayıları 11 milyonu bulan yasa dışı göçmenlerin vatandaşlığı kazanması ise Cumhuriyetçi Parti için çetrefil bir konu. Senatörlerin bir çoğu göçmenlik reformu ile vatandaşlığa giden yolların açılmasının, yıllardır yasal bir şekilde sırasını bekleyen diğer insanlara yapılacak bir haksızlık olduğuna inanıyor. Bu düşüncenin art alanında siyasi bir de hesap var. National Review dergisinin bu ayki sayısında yayınlanan bir istatistik, yasal olsun ya da olmasın İspanyol kökenli Amerikalı’ların ‘büyük bir kesiminin’ devlet desteği alacak kadar fakir insanlar olduğunu ortaya çıkarttı. Bu durumda yasadışı göçmenlerin vatandaşlık hakkına ulaşması yoluyla oy veren olmaları durumunda, oy verecekleri parti şüphesiz Demokratik Parti olacak. Böylelikle vatandaşlığa giden yolun açılması orta vadede Demokratik Parti’ye 11 milyon daha oyun kazandırılması anlamına gelecek. Oy verenlerin uzun süre devam ettirecekleri Demokratik Parti’den yana bu eğilim, Cumhuriyetçi Parti’nin yakın gelecekte seçim kazanmasını oldukça zora sokacak.
Bir yandan göçmen karşıtı görüntüsünden kurtulmaya çalışan Cumhuriyetçi Parti, diğer yandan bu hareketinin getireceği siyasi sonuçlarla yüzleşememenin sancısını yaşıyor.
No Comments
Only registered users can comment.
Let me tell You a sad story ! There are no comments yet, but You can be first one to comment this article.
Write a comment