“Ermeni tasarısına destek iftirası komik, amacımız milli davayı anlatmak”

“Ermeni tasarısına destek iftirası komik, amacımız milli davayı anlatmak”

Hükümet yanlısı yayın yapan bazı medya organları şimdi de ABD’de gündeme gelen Ermeni tasarısı sebebiyle Hizmet Hareketi’ni hedef aldı. Camia’ya yönelik karalama kampanyalarına son olarak, ABD Senatosu Dış İlişkiler Komisyonu’ndan geçen Ermeni tasarısı alet edildi. Sabah Gazetesi’nin manşetten duyurduğu “Paralel Yapı’dan milli davaya ihanet” başlıklı haberde, Hizmet Hareketi’ne bağlı kurumların, tasarının mimarı Senatör Robert Menendez’e yaptığı 9 bin 500 dolar bağışla konunun senato gündemine taşınmasını sağladığı iddia edildi.
 

Haberde ismi geçenlerden Avukat Remzi Güvenç Kulen bir açıklama yaparak gazetenin iddialarını yalanladı. Amacının Türk milletinin milli davasını muhataplarına anlatmak olduğunu kaydeden Kulen, bunun “Ermeni tasarısına destek” olarak lanse edilmesini ise kınadı. İddiaların gerçek dışı olmanın ötesinde komik olduğunu ifade eden Kulen, çoğunluğu Ermeni diasporasından olmak üzere, 11 milyon dolar yardım toplayan Menendez’in, 9 bin 500 dolarlık destekle konuyu senatoya taşımaya karar verdiğini ileri sürmenin “cahilce” olduğunu söyledi. 

“Bizim buradaki çabamız, bu senatörün yanına gidip, Türkiye’nin tezini anlatmaktır.” diyen Avukat Kulen, ABD’de Demokrat Parti’yi destekleyen bir birey olarak, sadece kendi bulunduğu bölgenin senatörleri Robert Menendez ve Cory Booker’a değil, şahsen tanıştığı, ABD Başkanı Barack Obama, eski Dışişleri Bakanı Hillary Clinton, Türk dostu olarak bilinen New Jersey Milletvekili William Pascrell başta olmak üzere birçok siyasiye maddi yardımda bulunduğunu ifade etti. 


SENATÖR MENENDEZ TÜRK TEZİNİ İLK KEZ BİZDEN DİNLEDİ

14 yıldır ABD’de lisanslı olarak avukatlık yaptığını anlatan Kulen, Senatör Menendez’in Ermeni meselesinde Türk tezlerini ilk olarak kendilerinden duyduğunu ve daha önce kimsenin kendisini bu konuda bilgilendirmediğini açıkladığını söyledi. Bunun çok önemli olduğunu belirten Türk avukat sözlerine şöyle devam etti: “Siz belki Menendez’in genel anlamda yapmak istediğini değiştiremeyebilirsiniz. Ama en azından onun seçim bölgesinde Türk olduğunu belirtmek, Türklerin ona oy verdiğini hissettirmek ve ona kendi fikirlerinizi anlatmak çok önemlidir.” 


TÜRK DEVLET YETKİLİLERİNİN TEŞVİKİ VAR

Türk avukat ayrıca yakın zamana kadar bu faaliyetleri nedeniyle hem seçilmiş hem de atanmış Türk devlet büyüklerinden sözlü teşekkür ve teşvikler aldıklarını da sözlerine ekleyerek, bu çerçevede başta siyasiler olmak üzere birçok Amerikalıya Türkiye’yi anlattığını belirtti. 

Şirketinin, bir başka kuruluşla bağı olmadığını hatırlatan Kulen, haberde iddia edildiğinin aksine siyasilere yapılan bütün yardımların kayıt altında olduğunu belirterek, “Amerika’da siyasilere yapılan yardımların kayıt dışı olması mümkün değil. Ne resmi olarak ne hukuki olarak bunu yapamazsınız. Hukuk bu konuda çok net. Yapmış olduğunuz yardımlar kayıt altındadır. Bu herkesin ulaşabileceği şeffaf bir bilgidir.” şeklinde konuştu. 

Yapılan bu kara propaganda haberlerinin kendilerini hiçbir şekilde, doğru bildikleri yolda ilerlemekten alıkoyamayacağını vurgulayan Kulen, “Türkiye’nin milli menfaatlerini korumak için elimizden ne gelirse yapmaya devam edeceğiz.” dedi. Kulen son olarak, yine haberde iddia edildiğinin aksine göçmenlik hukuku ile ilgili yazılarının sadece Zaman Amerika’da değil, ABD’de yayın yapan birçok haber portalı ve resmi televizyonlarda değerlendirildiğini sözlerine ekledi. 


TÜRKLER OLARAK ANAYASAL HAKKIMIZI KULLANIYORUZ

Türkler olarak, Ermenilerin irtibatta olduğu söz konusu milletvekilleri ve senatörlere, Türkiye’nin tezlerini anlatabilmek için Amerika’da kendilerine sağlanan anayasal hakkı kullandıklarını vurgulayan Türk işadamı Melik Yıldırım ise bu vesileyle daha önce duyulmayan bütün Türkiye tezlerini muhataplarına ilettiklerini ifade etti. 

Amerika’daki Ermeni diasporasının kendi tezlerini anlatmak için, önemli komisyonlardaki milletvekili ve senatörlere milyonlarca dolar yardımda bulunduğunu kaydeden Yıldırım, “Söz konusu diasporanın yaptığı yüklü bağışlar neticesinde, Ermeni tasarısı 1975’ten beri Dışişleri Komiyonu’na getirilmiştir. Ermeniler, bütün yıl boyunca milletvekili ve senatörleri yakın markaja alarak, her yıl Nisan ayında bu tasarının görüşülmesi ve kabul edilmesi için baskılarını artırmaktadır.” diye konuştu. Yıldırım bu yıl tasarıyı engelleme çabalarında sivil toplum olarak yalnız kaldıklarını ifade ederek, “Ayrıca bu sene ilk kez AKP hükümetinin Washington’u bu kadar boşladığını görmekten dolayı çok üzgünüz.” dedi. 


ŞAHSİ YAPILAN BİR BAĞIŞI CAMİAYA YÜKLEMEK İFTİRADIR

Haberde adı geçen bir başka Türk vatandaşı Vedat Çelik ise Senatör Robert Menendez’e yaptığı bağışın, o bağışı yaptığı sırada çalıştığı Milky Way Education Center şirketi ile ilişkilendirilmesinin mümkün olamayacağını söyledi. “Şahsi olarak yaptığım bir bağıştan dolayı bütün camiayı karalamak büyük bir iftiradır.”şeklinde konuştu. 

ABD’de yaşayan Türk toplumu olarak son 10 yıldır Amerika’daki demokratik süreçte yer alarak, bölgedeki milletvekilleri ve senatörlere bağışlarda bulunduklarını belirten Çelik, “Ben de bu bağlamda sadece Senatör Menendez’e değil, Amerikan Meclisi’ndeki Bill Pascrell de dâhil olmak üzere birçok milletvekiline bağışta bulundum. Yaptığım bağışlar, Amerikan yasaları gereği şeffaf bir şekilde halka açık olarak internette yayınlanmaktadır.” diye konuştu. 

Haberde adı geçen bir diğer isim İsmail Arıcan ise amaçlarının Ermeni meselesinde Türkiye’yi ilgilendiren kısımları ABD’li siyasilere ulaştırmak olduğunu onun dışında yapılan haberlerin gerçeği yansıtmadığını ifade etti.

Bu tarz yalan haberlerin 17 Aralık’tan sonra başladığına dikkat çeken Arıcan, Havuz Medyası denilen gazetelerin Hizmet Hareketi’ni karalamak için Ermeni meselesini taraflı olarak gündeme getirdiklerini söyledi. Bahse konu olan Senatör Menendez’e şahsi olarak bağışta bulunduğunu bunun Hizmet kurumuna mal etmenin büyük bir çarpıtma olduğunu belirten Arıcan, “İddiaların yönetildiği kişilerin düşüncelerine bile başvurulmadan bu tarz bir haber yaplması, gazetecilik ilkeleri ile bağdaşmıyor. Haberin yalan olduğunu bile bile belli bir siyasi görüş doğrultusunda kara propaganda yapıldığını malesef ibretle izliyoruz.”şeklinde görüşlerini dile getirdi.

Haberde adı geçen bir diğer isim İsmail  Arıcan ise amaçlarının Ermeni meselesinde Türkiye’nin tezlerini ABD’li siyasilere ulaştırmak olduğunu ve gerçeği yansıtmadığını ifade etti.

Bu tarz yalan haberlerin 17 Aralık tarihinden sonra başladığına dikkat çeken Arıcan, Havuz Medyası denilen gazetelerin Hizmet Hareketi’ni karalamak için Ermeni meselesini taraflı olarak gündeme getirdiklerini söyledi. Bahse konu olan Senatör Menendez’e şahsi olarak bağışta bulunduğunu bunun Hizmet kurumuna mal etmenin büyük bir çarpıtma olduğunu belirten Arıcan, “İddiaların yönetildiği kişilerin düşüncelerine bile başvurulmadan bu tarz bir haber yaplması, gazetecilik ilkeleri ile bağdaşmıyor. Haberin yalan olduğunu bile bile belli bir siyasi görüş doğrultusunda kara propaganda yapıldığını malesef ibretle izliyoruz.”şeklinde görüşlerini dile getirdi.

Write a comment

No Comments

No Comments Yet!

Let me tell You a sad story ! There are no comments yet, but You can be first one to comment this article.

Write a comment

Only registered users can comment.