Diş aralıklarının artması, hipofiz bezi hastalığının belirtisi olabilir
Memorial Ataşehir Hastanesi Endokrinoloji ve Metabolizma Hastalıkları Bölümü’nden Prof. Dr. Erol Bolu, ‘Vücudun orkestra şefi’ olarak adlandırılan hipofiz bezindeki rahatsızlıkların metabolik sendromlara neden olduğunu söyledi. Bolu, “El ve ayakta büyüme, burun ve çenede ileriye doğru büyüme, diş aralıklarının artması, kilo problemi, vücutta çatlakların oluşması, derinin giderek incelmesi ve morarmaların görülmesi hipofiz bezi hastalıklarının bulgularıdır.” dedi.
Prof. Dr. Erol Bolu, hipofiz hastalıkları ve tedavi yöntemleri hakkında bilgi verdi. Bolu, ADH hormonunun idrarı yoğunlaştırılarak atılmasını sağlayan bir hormon olarak bilindiğini belirtti. Bolu, “Bu hormon fazla çalışabildiği gibi az çalışması durumu da söz konusu olabilmektedir. Bu bölgelerde iyi huylu tümörler görülebilmektedir. Neden oldukları basıya bağlı olarak baş ağrısından görme kaybına kadar birtakım problemler görülebilmektedir.” ifadelerini kullandı.
Prolaktin salgılayan hipofiz adenomlarının kadın ve erkekte farklı şikayetlere yol açabildiğini söyleyen Bolu, şunları kaydetti: “Şikayetler, kadınlarda adet görmeme, memeden süt gelmesi; erkeklerde ise sakal ve bıyık gelişiminin azalması şeklinde görülebilir. Aynı zamanda prolaktin yüksekliği, metabolik sendrom benzeri tablolara dönüşebilir; yani insanlarda diyabete kadar gidebilen problemlerin başlangıcına yol açabilmektedir.”
ACTH hormonunun salgılanmasına bağlı olarak kortizol yükselmesi meydana geldiğini aktaran Bolu, “Bu durum cushing sendromuna yol açabilmektedir. Bu durumda metabolik sendrom belirtileri ve kadınlarda kıllanma ortaya çıkabilmektedir. Tam ortaya çıkmamış cushing sendromu toplumda sık görülmektedir. Bu hastalıkların yakalanabilmesi için de hipofiz bezinin değerlendirme testlerinin yapılması gerekmektedir.” diye konuştu.
‘Cushing’ sendromunda öncelikli tedavinin cerrahi müdahale olduğunu hatırlatan Bolu, şöyle devam etti: “Tümörlerin anatomik olarak hipofizdeki yerleşimi çok önemlidir ve bunların kişiye zarar verilmeden alınması gerekmektedir. Akromegalide, ameliyatsız tedavi de mümkün olabilmektedir. Bu hastalara birtakım ilaç tedavileri uygulanabilmektedir. Hipofiz bezi, görme sinirlerine çok yakın bir organ olduğundan, bu organın ani büyümesi görme sinirlerine bası yapmaktadır. Buna bağlı olarak yan görüşlerin tamamen yok olması hatta kişilerde körlüğe kadar giden durumlar yaşanabilmektedir. Bu yakınmaları olan hastalara hemen cerrahi müdahale yapılmalıdır.”
Prolaktin adenomlarında ise görme ile ilgili bası ve ani kanamalar hariç tamamen medikal tedavi uygulandığını ve başarılı sonuçlar alındığını söyleyen Bolu, “Cushing sendromu ve akromegalide bir tür radyoterapi yöntemi olan gamma knife yöntemleri de tedavide kullanılabilir. Bu tedavi yöntemlerinin bir başka önemli tarafı da yapılan cerrahi ve radyoterapi sonrasında hastalarda problem oluşturan hormonun dışındaki hormonların da eksikliklerinin ortaya çıkabilmesidir. Bu nedenle hastaların ameliyat sonrası dönemlerde de bu yetmezlikler yönünden takip ve tedavi edilmeleri gerekir.” dedi.
No Comments
Only registered users can comment.
Let me tell You a sad story ! There are no comments yet, but You can be first one to comment this article.
Write a comment