Related Articles
Sonunda bu da oldu: Türkiye, Başer ve Özçelik davasında AİHM’e sahte delil sunmuş
Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’nin (AİHM) bugün açıkladığı ve Türkiye’yi mahkum ettiği hakimler Mustafa Başer ve Metin Özçelik kararında bir skandal ortaya çıktı. Türk hükûmeti, hakimlerin haklı bir şekilde tutuklandığını savunmak için AİHM savunmasına sahte delil ekledi.
Türkiye, hakimler Mustafa Başer ve Metin Özçelik’in makul şüphe kapsamında tutuklandığı argümanını kuvvetlendirmek ve AİHM’i manipüle etmek için sahte delil sundu. Hükûmetin sunduğu sahte delile Başer ve Özçelik kararının 184’üncü ve 199’uncu paragrafında yer verildi.
Kararın 199’uncu paragrafında AİHM, hükûmet tarafından sunulan sahte mektubu, hakimlerin ilk tutukluluk sürecinden çok sonra ortaya çıktığı için incelemediğini söylerken, delilin sahteliğine dair herhangi bir değerlendirmede bulunmuyor. Ancak, mahkeme 199’uncu paragrafta mektuba delil olarak atıfta bulunuyor.
“Hükümet’in, 26 Temmuz 2016 tarihinde F.Y.’nin evinde yapılan aramada ele geçirilen ve başvuranların Fetullah Gülen’in talimatları doğrultusunda hareket ettiklerini gösteren delillere dayandığı ölçüde (yukarıdaki 184. paragraf), ilgili delillerin başvuranların ilk gözaltına alınmalarından çok sonrasına kadar sunulmadığı belirtilmelidir. Dolayısıyla Mahkeme, başvuranların ilk gözaltına alındıkları tarihte var olan şüphenin “makul” olup olmadığını tespit etmek için bu delili incelemenin gerekli olmadığı kanaatindedir.”
Havuz medyasında yer alan haberlerde, gazeteci Fevzi Yazıcı’dan ele geçirilen evraklar içinde, hakimler Metin Özçelik ve Mustafa Başer’e Fethullah Gülen tarafından mektupla talimat verildiği iddia edilmişti.
Söz konusu delilin sahte olduğu 15 Aralık 2017 tarihli TR724 haberinde açıkça ortaya konulmuştu.
Söz konusu sahte mektup, Fethullah Gülen’in Cumhurbaşkanı Abdullah Gül’e gönderdiği 22 Aralık 2013 tarihli mektubunun altında yer alan imza kopyalanarak üretilmiş ve gazeteci Fevzi Yazıcı’nın el konulan bilgisayarına yerleştirilmişti.
Mektup, Hizmet Hareketi’ne yönelik soruşturmaların çoğunda imzası bulunan İstanbul Başsavcısı İrfan Fidan tarafından gündeme getirilmişti.
Sahte mektubu delil olarak medyaya servis ettiği anlaşılan Fidan, Fevzi Yazıcı’nın 8 Nisan 2015’te ABD’ye çıkış yaptığını, 18 Nisan 2015’te yurda döndüğünü ve yanında bu mektubu getirdiğini iddia etmişti. Fidan’ın açıklamaları havuz ve iltisaklı medyada, “Kapatılan Zaman gazetesi çalışanının evindeki doküman, ‘salıverme kumpası’na ilişkin Gülen’in verdiği en somut talimatı.” diye haber yapılmıştı.
Sahte delil üretilen mektubun altına konulan imzanın kesildiği orijinal mektup