Related Articles
Ve huzurlarınızda George Clooney; “Good Night, and Good Luck” Broadway sahnesinde
Dünyaca ünlü Hollywood yıldızı George Clooney, 2025 yılında Broadway sahnelerine “Good Night, and Good Luck” adlı tiyatro oyunu ile geri döndü. Clooney, bu projeyle sadece oyunculuğuna değil, aynı zamanda politik duruşuna da güçlü bir gönderme yaptı. Ekrem Dumanlı, TR724’te hazırlayıp sunduğu Okuma Zamanı programında Clooney’nin bu adımını detaylı biçimde analiz etti; dönemin tarihsel arka planını, oyunun siyasi yönünü ve medya-sanat ilişkisini gündeme taşıdı.
Sinemadan Tiyatroya Geçiş: Clooney’nin Sanatsal Risk Alışı
George Clooney, sinema kariyerinin zirvesindeyken yönettiği ve senaryosunu yazdığı Good Night, and Good Luck filmini şimdi tiyatro sahnesine taşıyor. Dumanlı’nın ifadesiyle, bu bir “tartıya çıkma” kararı. Tıpkı Jude Law’un Hamlet’te, Denzel Washington’un Shakespeare oyunlarında sahneye çıkması gibi, Clooney de tiyatroya adım atarak sanatçılığının derinliğini gözler önüne seriyor. Broadway’de sahnelenen oyun, George Clooney’nin sahne üzerindeki ilk büyük deneyimi değil; ancak içeriği ve politik mesajı açısından şimdiye dek en iddialı olanı.
Makkarticilik ve Medya Kıyımı: Tarihi Arka Plan
Oyun, Amerika’nın McCarthy döneminde yaşanan antikomünist histeri ve cadı avına odaklanıyor. 1940’ların sonunda başlayan ve 1950’lerin ortalarına kadar süren bu süreçte, gazetecilerden sanatçılara kadar pek çok kişi komünizm suçlamalarıyla yargılandı, fişlendi ve mesleklerinden edildi. Clooney’nin oyunda canlandırdığı karakter, gerçek bir gazeteci olan Edward R. Murrow. Dönemin CBS muhabiri olan Murrow, özellikle General Milo Radulovich’in haksız yere ordu dışına atılmasına karşı yaptığı yayınlarla hafızalara kazındı. Dumanlı, Murrow’un cesaretini “gazeteciliğin vicdanı” olarak tanımlıyor.
Film mi, Belgesel mi, Tiyatro mu?
Dumanlı’ya göre Clooney’nin sahneye taşıdığı versiyon, sinemadaki gibi siyah-beyaz dokuyla yarı belgesel bir form taşıyor. Tiyatroda görsellik sınırlı olsa da, ses efektleri, sahne geçişleri, jazz müzikleri ve dönemin gazetecilik atmosferi ustaca yansıtılıyor. Clooney sahnede yalnızca oyuncu değil; aynı zamanda tiyatroya uyarladığı senaryo ile politik tutumunu da ortaya koyuyor. Oyunun sonunda Murrow’un yaptığı konuşma ise bir medya manifestosu niteliğinde: “Bu kutunun (televizyonun) eğlendirme gücü olduğu kadar, gerçekleri halka ulaştırma sorumluluğu da vardır.”
Karakterler ve Dramatik Derinlik
Dumanlı, oyunun merkez karakterleri olan Edward Murrow ve Don Hollenbeck üzerinden tiyatronun dram yönünü anlatıyor. Özellikle Hollenbeck’in melankolik ruh hali, medyada hedef gösterilmesi ve sonunda intihara sürüklenmesi, dönemin psikolojik baskısını çarpıcı şekilde ortaya koyuyor. Bu yönüyle oyun, sadece politik değil, aynı zamanda insani bir trajediyi de sahneye taşıyor.
Tarihten Günümüze Medya Eleştirisi
Program boyunca Dumanlı, Makkart döneminde gazetecilere yapılan baskıların bugünkü bazı ülkelerde de benzer şekilde tekrarlandığını söylüyor. Türkiye’deki basın üzerindeki baskılarla paralellik kurarak sanatçının suskunluğunu eleştiriyor. “Sanatçıyım deyip de lüks villalarda yaşayıp apolitik kalmak mümkün değildir” diyen Dumanlı, Clooney’nin cesur duruşunun Türk sanatçılara da örnek olması gerektiğini ifade ediyor.
Güncel Göndermeler: Trump, Elon Musk ve Medya
Clooney’nin son yıllarda Trump’a karşı sert tutumunu hatırlatan Dumanlı, tiyatro oyununun sonunda ekrana yansıtılan görsellerle geçmişten günümüze uzanan bir medya ve siyaset eleştirisi yapıldığını belirtiyor. Tiyatro finalinde yer alan Elon Musk’ın tartışmalı Nazi selamı benzeri görüntüsü, çağdaş otoriterleşme eğilimlerine dikkat çekiyor.
Sanat ve Vicdanın Buluşması
Ekrem Dumanlı, George Clooney’nin tiyatroya taşıdığı bu politik hikâyeyi sanatın toplumsal sorumluluğu açısından anlamlı buluyor. Sanatın bir “ayna” olduğunu ve bu aynanın sadece güzellikleri değil, karanlıkları da göstermesi gerektiğini vurguluyor. “George Clooney bu oyunla hem risk alıyor hem de sanatçının gerçek misyonunu yerine getiriyor” diyor.