Şizofreni nedir?

Şizofreni en yıkıcı, en sık görülen ve toplumu en çok etkileyen psikiyatrik hastalıklardan biridir. Buna rağmen, maalesef toplumun bu hastalık hakkında yeterli bilgi sahibi olduğunu söylemek güçtür. Bu yazımızda, Şizofreni hakkında toplum tarafından az bilinen gerçeklerin üzerinde duracağız.

Şizofreni nadir görülen bir hastalık değildir. Dünya genelinde insanların ortalama yüzde 1’inde görülmektedir ve bir insanda yaşam boyunca görülme oranı yüzde 1 buçuktur. Dünya Sağlık Örgütü (WHO) verilerine göre Şizofreni 15-44 yaş arası bireylerde engelliliğin en sık sebebidir. Oysa bu yıllar bireyin üretme dönemidir ve şizofreni genel olarak bireyi, hayata atılmak üzere olduğu yıllarda yakalar. Böylece, sadece hastalığa yakalanan bireyde değil, bakımını üstlenenler, aile ve çevresinde de iş gücü kaybına neden olur. Bir şizofreni hastasının ABD ye maliyeti yılda ortalama 16 bin dolardır. Topluma ekonomik yükü açısından hastalıklar arasında Alzheimer dan sonra ikici sıradadır. Bu miktar kanser, beyin kanaması, şeker hastalığı ve kalp hastalıklarından daha yüksektir.

Genellikle toplumda şizofrenlerin saldırgan olduklarına dair bir önyargı mevcuttur. Saldırganlık şizofreninin bir özelliği değildir, şizofreni bir insanı saldırgan yapmaz. Dahası, şizofren hastaların şiddete maruz kalma oranı normal popülasyondan çok daha yüksektir ve öldürülme oranları da yine normal popülasyona göre 8 kat yüksektir. Şizofrenlerde intihara eğilim de diğer insanlara oranla yüksektir.   
       

Risk faktörleri

Araştırmalar şizofreni için birçok risk faktörü olduğunu ortaya koymuştur. Bunlardan en önemlisi aile de başka bir kişide bulunmasıdır. Ebeveynlerden birinin şizofreni olması çocuklarda şizofreni olma oranını yüzde 10 arttırır ve ailede hasta sayısı arttıkça risk artar. Cinsiyetler arasında oran aynıdır fakat erkekler kadınlara göre daha erken yaşlarda yakalanırlar. Sosyoekonomik düzeyi düşük toplumlarda daha sık görülür. Şizofreni her yaşta görülebilir ama en sık adolesan ve genç yetişkinlerde görülür. 45 ve 65 yaş civarlarında yeniden artış gösterir.

Belirtileri

Şizofreninin birçok çeşidi vardır ve başka psikiyatrik hastalıklarla da birlikte görülebilir. Dolayısıyla belirtileri hastalığın alt çeşidine göre değişiklik gösterecektir. Biz burada hastalığın alt türlerine girmeden en sık görülen belirtilere kısaca değineceğiz.

Delüzyon (sanrı, hezeyan); gerçek dışı düşüncelerdir. Hastaya düşüncelerinin doğru olmadığı ispatlandığında dahi hasta doğruları kabul etmez. Örneğin hasta, ABD başkanının ona aşık olduğunu, beynine cip yerleştirildiğini, CIA tarafından takip edildiğini, eşinin onu aldattığını düşünebilir. Çok meşhur ve ünlü biri olduğunu ya da ailesinin onu öldürmeye çalıştığını iddia edebilir.

Halüsinasyon (varsanı); bir uyaran olmaksızın duyu organlarıyla elde edilmiş algıdır. En sık işitsel halüsinasyonlar görülür fakat görsel, koku, dokunma, tat halüsinasyonları gibi çeşitleri de vardır. Hasta kaynağı olmayan sesler duyar, gerçekte olmayan nesneler görür, tuhaf kokular ve tatlar alır. Hastada konuya odaklanamama, konudan konuya atlama, sorulan sorulara dolambaçlı cevaplar verme, anlamsız kelimeler türetme gibi düşünce bozuklukları ve duygu küntleşmesi, konuşmada zayıflık, hayattan zevk alamama gibi negatif semptomlar da sık görülür.

Tedavisi

Şizofreni hastalığının tamamen tedavisi mümkün olmamakla birlikte semptomları iyileştirmek çoğu hastada mümkündür. Bu hastalar gerekli tedaviyle birlikte bağımsız bireyler olarak yaşayabilir ve sosyal hayata katılabilirler. Şizofreni tedavisi ekip işidir. Bu ekipte hasta, doktor, hasta yakınları, hasta bakıcıları, sosyal hizmet uzmanı çekirdek kadroyu oluşturur. Tedavi süreci uzundur ve iyileşme seyrinde dalgalanmalar görülebilir. Bu durum baştan kabul edilmeli, kararlı ve sabırlı olunmalıdır.

Write a comment

No Comments

No Comments Yet!

Let me tell You a sad story ! There are no comments yet, but You can be first one to comment this article.

Write a comment

Only registered users can comment.