EMLAK – Amerika’da ev almanın püf noktaları (2)

Geçen yazımda Amerika’da ev alırken dikkat ve takip edilmesi gereken hususlara bir girizgah yaparak bir kaç madde ile daha bilinçli ev sahibi olmanın yollarını anlatmaya çalışmıştım. Bu haftaki yazımda onun devamı hükmünde!..


Kriterlerinizi iyi belirleyin: Güvenebileceğiniz bir gayrimenkul danışmanıyla görüşün. ABD, oldukça geniş bir ülke ve bir çok eyalette dağınık yerleşim olduğu için ev sahiplerinin çoğu bir emlakçı aracılığıyla evini satmaya çalışır. Gayrimenkul danışmanları diğer bütün emlakçıların da görebileceği ‘Multiple Listing Service (MLS)’ bağlı bulundukları bir websitesine koyar satmak istedikleri evleri. Bu MLS network ile siz ve emlakçınız piyasada satılık tüm evleri görme imkanına sahip olursunuz.


Aradığınız evin kriterlerini iyi belirlemelisiniz. Arzuladığınız evin özelliklerini emlakçınıza anlatın ve bu hususta öncelikle olmazsa olmazlardan başlayıp esneklik yapabileceğiniz nitelikleri/kriterleri sona bırakın. Çünkü aradığınız tüm özelliklerin hepsi bir evde bulunmayabilir yani dört dörtlük herşeyiyle istediğiniz bir eve sahip olmanız biraz güç Amerika’da. Mesela bazen lokasyon iyi oluyor evin kendisi istediğiniz gibi olmuyor. Bazen tersi de olabiliyor yani ev çok güzel “tam aradığım gibi” diyorsunuz bu sefer evin çevresinden hoşlanmıyorsunuz. Bu örnekleri çoğaltmak mümkün. Bu yüzden eğer varsa taviz vermeyeceğiniz kriterleri önce ve “kesinlikle bunların olmasını istiyorum” şeklinde söyleyin ki gayrimenkul danışmanınız ona göre bir ev araştırsın ve göstersin. Yoksa zaman kaybedersiniz.


Emlakçının yanında kendiniz de piyasadaki satılık evleri internetten araştırabilirsiniz. Ayrıca satılık evlerin bulunduğu kitapçıklara/dergilere ve gazetelerin emlak köşelerine bakabilirsiniz.


Okul en önce kriteriniz olsun: Yıllardır bana en çok talep okul yüzünden ev almak isteyen ya da sahip olduğu evi satmak isteyen insanlardan geldi. Amerika’da okul sistemi çok önemli. Çocuğunuzun iyi bir okulda okuyup başarılı olmasını istiyorsanız okul sisteminin iyi olduğu şehirleri tercih etmelisiniz. Zira okullar adrese göre öğrenci kabul ediyor. Özel okula gidiyorsa çocuğunuz yinede o okula yakın bir yerde oturmalısınız ki çoçuğunuz yollarda perişan olmasın. Bu noktada okulun evinize yakın olmasını kendi işyerinizin mesafesine tercih edin. Çocuğunuz yok ve ilerde çoçuk sahibi olmayı planlıyorsanız yinede uzun vadeli düşünerek okul sistemine ve okul öncesi programına (Preschool) göre ev alın.      


Amerika’da okulların gelirlerinin büyük bir kısmı gayrimenkul vergilerinden elde ediliyor. Bu yüzden okul sistemi iyi olan kentlerin vergiside yüksek oluyor. Tabiiki bu da ev fiyatlarına yansıyor. Aslında okul sistemi bir şehrin iyi olup olmadığını belirliler. Okul sistemi iyi şehirlerdeki evlerin rakamlarıda ona göre yükseliyor.


Hangi model ev almalıyım: Amerika’da apartman dairelerini ve sitedeki evleri saymazsak başlıca dört-beş ev modeli var: Colonial (iki katlı-yüksek merdivenli), split level (iki seviyeli-az merdivenli), cape cod (iki katlı-küçük-alçak merdivenli-yatakodaları basık), bi-level (anne-kız modeli, iki katlı ikiside eşit merdivenli) ve ranch (düz ayaküstü). Buna göre bebeği olanlara genelde split level, ranch ya da cape cod öneriyorum. Ama çocuklu insanlar için en kullanışlı ev modeli split level. Bir kaç basamaklı alçak merdiveniyle hem güvenli hemde sizi aşağı-yukarı sürekli yormayacak bir model. Eğer  colonial modeli çok seviyorsanız mutlaka birinci katında lavabo-tuvalet ve mümkünse küçükte olsa ekstra bir odası olmasına dikkat edin. Eğer evi çok beğendiniz ama ilk katta tuvalet yoksa bile inşa edilebilecek olası bir yerin olup olmadığına bakın.


Ev alırken sadece modelinin zevkinize göre olmasının yanında dikkat etmeniz gereken başka unsurlarda var. Mesela, evin yaşı, yıllık vergi miktarı (property tax), vergi borcu var mı, ne tür bir ısıtma sistemi kullanılıyor ve ne kadar iyi, dış cephe ve çatı sağlam mı ve ne zaman yenilenmiş, sel bölgesinde (flood zone) bulunup bulunmadığı, evde ve arazide başkalarının kullanma hakkı (right to use property) ve ‘easement’ var mı yoksa tamamı size mi ait olacak, şehir kanalizasyonu mu (public sewer) yoksa özel sistem mi kullanılıyor, evin toprağı temiz mi, evin çevresi ve bulunduğu semt nasıl, evin adresi hangi okul bölgesine (kaç numaralı okula) giriyor!?.. Ve diğer önemli bir soru ise satmak zorunda kaldığınızda alıcı bulabileceğiniz bir ev mi?


Fiyat teklifi vermeden önce tüm bu soruların cevaplarını aramanız gerekiyor.


Fiyat teklifi vermeye hazırlanın: Beğendiğiniz eve emlakçı aracılığıyla teklif formu doldurun. Vermek istediğiniz fiyatı/teklifi belirlerken piyasayı iyi bilmek önemli. Evin satış fiyatının çok altında teklif verirseniz reddedilme ihtimali çok yüksek. Vermek istediğiniz fiyat teklifini gayrimenkul danışmanınızla beraber belirleyebilirsiniz.


Avukatınızla iritbatı sağlam tutun: Teklifiniz kabul edilir ve işelemler başladıktan sonra avukatınıza kontratta olmasını istediğiniz herşeyi mutlaka eklettirin. Avukatınızla sürekli irtibatta olarak meselenin takipcisi olun.     


Evin incelenmesi: Veridiğiniz fiyat teklifi kabul edildikten sonra satıcı belediyeden oturma iznini (certificate of occupancy) almaya çalışırken sizde ‘inspector’ adı verilen birisine evi inceletebilirsiniz. İnspector’lar evde ne var ne yok herşeyi araştırarak size bir rapor hazırlıyorlar. Bu rapor sayesinde evde bozuk, kırık ve olumsuz ne kadar şey varsa hepsini görme şansınız oluyor. Bu rapor sizi yönelediriyor. İnceleme sonucunda eğer evde önemli bir sorun bulunursa satıcı ile anlaşmaya çalışın. Bozuk olan şeyi ev sahibinin tamir etmesini isteyebilirsiniz. Eğer problem büyük, masrafı çok ve ev sahibide tamir etmek istemiyorsa almaktan da vazgeçebilirsiniz.  


Birde inspector bazı testlerde yapabilir ya da kendisi yapmıyorsa yapan kişilere yönlendirebilir. Bu testlerin başında Radon gazi testi, ‘molds and mildews’ testi, tahtakurusu testi, septik sistem kontrolü.. Ayrıca önemli bir unsur ise 1978’den önce inşa edilmiş evlerin bazılarında sağlığa zararlı kurşunlu boya kullanıldığı için ev sahibinden daha önce ‘kurşun boya testi’ yaptırılıp yaptırılmadığı sorulur. Eğer yaptırmadıysa siz yaptırtabilirsiniz. Bu durum 1978’den sonra yapılmış evlerde sözkonusu değildir.     


Anahtar teslimi ‘Closing’: Anahtar teslimi (closing) günü artık yolun son noktasıdır. Closing gününden önce tüm aşamaları tekrar gözden geçirmekte fayda var. İnspector, mortgage firması, emlakçı ve avukat işini tam olarak yaptı mı? Eksik ya da yanlış olan birşey var mı diye yapılan tüm aşamaları hızılıca da olsa kontrol etmelisiniz. Genellikle avukatın ofisinde olan closing gününde satıcı ve alıcı ile birlikte her iki tarafın avukatları hazır bulunmak zorundadır. İsterlerse her iki tarafın emlakçısıda müşterisine destek/moral amacıyla closing’de bulunabilir. Fakat gayrimenkul danışmanının bulunması şart değildir. Closing’de avukatınız tabu ve diğer dosyaları yeniden inceler ve her iki tarafa son olarak eklemek veya çıkartmak istedikleri sorulur. Herşey yolunda giderse ev alışınızın son aşaması olan closing günü evin yeni sahibi oldunuz demektir.                


‘Amerika’da ev almanın püf noktaları (1) ve (2)’ başlıklı yazım tek ailelik bir evi daha çok oturma amaçlı kullanacaklar için geçerli maddeleri içeriyor. Yoksa yatırım amaçlı tek ve çift ailelik ya da apartman kompleksi almak isteyenler için saydığım bütün kriterlere ek olarak tavsiye edilecek ve takip edilmesi gereken daha farklı unsurlar mevcut.


He ne kadar madde madde sıralandığında ‘ev almak’ uzun vadeli ve yorucu bir proses gibi gözükse de iyi bir danışman aracılığla sanıldığı kadar zor olmadığı görülecektir. Ev alma süreci ise bir ila maksimum iki ay arasında değişiyor.


Sorularınız için

yildizsemanur@gmail.com

semanurstar@gmail.com

  Preferences   Preferences   Preferences   Preferences   Preferences   Preferences   Preferences § 1 2 3 4 5 6 7 8 9 0 – = Backspace   Tab q w e r t y u i o p [ ]   Return     capslock a s d f g h j k l ; ‘   shift ` z x c v b n m , . / shift     English     Deutsch   Español   Français   Italiano   Português   Русский   alt alt     Preferences

Write a comment

No Comments

No Comments Yet!

Let me tell You a sad story ! There are no comments yet, but You can be first one to comment this article.

Write a comment

Only registered users can comment.