ÇOCUK PSİKOLOJİSİ – Türkçe öğrenimi

Dil, insanlara özeldir ve tarih boyunca da dil gerek konuşma, gerekse yazım icin kullanılmıştır. Tarihimizi, yazılı metinlerden öğreniriz ve biz de günümüzdeki olayları gelecek nesillere yazarak aktarırız. Bunun yanında yüz yüze konuşarak diğer insanlarla iletişime geçeriz. Her dil içerdiği birbirinden farklı ses ve kelimelerle komplekstir ve farklıdır. Aileler özellikle yurtdışında doğan ve büyüyen çocuklarının anadil öğrenimine ve gelişimine çok önem vermelidir. Özellikle Amerika gibi bireysel ülkelerde çocuklarınızın başarılı ve bir adım önde hayata baslamasını istiyorsanız dil gelişimine önem vermeniz gerekmektedir. Türkçe, İspanyolca ya da Çince gibi Amerika’da çok önde gelen bir dil olmasa dahi, çocuğunuzun akıcı bir şekilde kendi dilini konuşup, okuyup yazabilmesi ona çok büyük avantajlar getirecektir. Göçmen bir aileden gelen bir çocuğun sadece bir dil bilerek yani sadece İngilizce bilerek eğitim hayatına başlaması ona hiçbir avantaj getirmez.


Özellikle bir çok Türk ailede gördüğüm ve kesinlikle yapılmaması gereken bir kaç konuya değinmek istiyorum.

1- Çocuğunuzla asla İngilizce konuşmayın. Alışveriş merkezlerinde ya da Türklerin olduğu yerlerde birçok ailenin çocuklarına açıklama yaparken Türkçe-İngilizce karışık ya da sadece İngilizce direktifler verdiğine şahit oldum. Burda aileler etraflarına ‘Hey bakın ben de ingilizce biliyorum’ imajı mi vermek istiyor yoksa gerçekten çocuklarının dil gelişimini umursamıyorlar mi emin değilim. Ama yapılan açıkça yanlıştır. Çocuklar birçok konuyu bizim anladığımız gibi anlayamayabilir, algıları daha farklı olabilir ama durum dil gelişimi olduğu an çocuklar büyüklerden öndedir. Çocukların bir kelimeyi öğrenmesi için büyüklere oranla o kelimeye daha az maruz kalması yeterlidir ki, bu onların dil öğreniminde hiç zorlanmadıklarını gösterir.

2- Küçük çocuklar TV izleyerek bile çok iyi bir şekilde İngilizce kelimeleri konuşup öğrenirler ve bu ailelerin hoşuna gidebilir. Fakat bu durum ailelerin çocuklarıyla İngilizce konuşmasına kesinlikle bir bahane olamaz.

3- Bazı aileler, çocuklarının önce İngilizce okuma-yazmayı öğrenmesini ister çünkü çocuğunun Türkçe’yi önce öğrenmesi durumunda İngilizce’de zorluk yaşayacağını düşünürler. Halbuki araştırmalar önce anadilde okuma ve yazma öğrenmenin çocukların ikinci dili öğrenimini kolaylaştıracağını göstermektedir.

4- Türkçe ve İngilizce farklı seslere sahip olsa bile aynı alfabe ile yazıldığından dolayı aileler çocuklarının ikisini birbirine karıştıracağından korkmaktadır. Dil gelişimi uzman psikologları ise çocukların aynı anda iki dili yazıp okumayı öğrenebileceğini, bir dilin hiçbir şekilde öbür dile engel olmayacağını, aksine ikinci dilde okuma ve yazmayı öğrenmeyi kolaylaştıracağını söylemektedirler.

5- Bazı aileler ise çocuklarının oyun oynarken sadece İngilizce konuşmasına üzülmektedirler. Çocuklar İngilizce konuşulan okullarda okudukları, oyun arkadaşları ile ingilizce konuştukları için Türk arkadaşları ile de oynarken İngilizce konuşmak onlara daha kolay gelebilir. Eğer siz anne-baba olarak çocuğunuzla sürekli Türkçe konusuyorsanız ve çocuğunuz Türk büyükleriyle akıcı bir şekilde Türkçe konusabiliyorsa çocuğunuz için endişelenmenize gerek yok demektir.

6- Çocuğunuzu okul öncesi eğitime göndermek onun İngilizceyi daha erken öğrenmesine sebep olur. Ama çocuğunuz direk birinci sınıfa İngilizce bilmeden başladıysa bunun için korkmayın ve üzülmeyin. Çocuğunuzun İngilizceyi ne kadar hızlı öğrendiğine şahitlik ettikçe şaşıracaksınız. Çocuğunuzun Amerikan aksanına sahip olamayacağından endişe ediyorsanız bunun için de endişe etmenize gerek yok. Araştırmalar, çocukların 10 yaşından önce ikinci bir dili öğrendiklerinde aynı aksana sahip olacaklarını göstermiştir.

7- Farklı ırktan birisiyle evliyseniz, bu çocuğunuz için inanılmaz bir avantaj olacaktır. Siz çocuğunuzla sadece Türkçe ve diğer ebeveyn sadece kendi anadilinde konuşursa (İngilizce değilse) çocuğunuz 3 dili aynı anda öğrenmiş olur. Çocuklarınızı bu avantajdan asla mahrum etmeyin.

8- Çocuğunuz bazı kelimeleri bir dilde, bazı kelimeleri diğer dilde daha iyi biliyor olabilir ve kelime bilgisi olarak sadece bir dil konuşabilen yaşıtlarına göre daha az kelime dağarcığına sahip olsa bile çocuğunuzun okula gitme yaşına geldiğinde yaşıtlarıyla aynı seviyede kelime bilgisine sahip olacağını unutmayın.

9- En önemlisi ise, iki veya üç dil konuşarak büyüyen çocuklarla yapılan araştırmalar göstermiştir ki, bu çocukların beyinleri sadece bir dil konuşarak büyüyenlere göre daha esnektir ve daha çok gelişmektedir. Okula başlanıldığındaysa iki dil bilen çocukların matematikte daha başarılı olduğu ortaya çıkmıştır.


Yurtdışında doğmak ve büyümek en az iki dili de öğrenen çocuğunuz için büyük bir avantaj olacaktır. Bu avantajı çocuğunuza sağlamak ise doğduğu andan itibaren size düşüyor. Eğer çocuğunuzun Türkçe konuşmaktan utanmamasını istiyorsanız onunla sadece Türkçe konuşun, gece yatağına yattığında ona Türkçe hikayeler okuyun ve anlatın. Amerikalı psikologların bile çocukları aynı anda en az iki dil öğrenebilsin diye onlara farklı dil konuşan bakıcılar bulduklarını da söyleyerek çocuğunuzun elindeki fırsatı ondan alma hakkınız olmadığını vurgulamak isterim.

Write a comment

No Comments

No Comments Yet!

Let me tell You a sad story ! There are no comments yet, but You can be first one to comment this article.

Write a comment

Only registered users can comment.