Bir kaymakam, şiddetli geçimsizlik hali nedeni ile kendisine başvuran karı kocayı “belediye başkanı nikah kıyar da ben boşanma kararı veremez miyim yahu” diyerek boşayabilir mi? Ya da sözgelimi Yalova Valisi, yeni seçim kazanmış belediye başkanını “bu arkadaşın seçilme yeterliliği yokmuş
Osman Yüksel Serdengeçti merhum, “Bir nesli nasıl mahvettiler” isimli bir broşür neşreder. İlk baskısı 1949 yılında yapılan broşürle ilgili olarak, daha sonraki baskılarının birinin önsözünde; bu 16 sayfalık broşürün nasıl da dönemin iktidarı tarafından takibe alındığını ve sonrasında başına gelenleri
Geçtiğimiz hafta başkent Washington DC’de gerçekleştirilen Uluslararası Dil ve Kültür Festivali’ni (IFLC) yerinde izlemek nasip oldu. Müthiş bir atmosferde muhteşem bir gösteriye şahit olduk. Başkan Obama’nın mesajından Andy Garcia’nın sunumuna, renk ve ışık cümbüşünden salonun tıklım tıklım dolu olmasına kadar
Selam olsun sizlere Anadolu’nun yiğit evlatları. Selam olsun yıllarca gözyaşlarına karışmış terleriyle topyekün insanlığın mutlu ve aydınlık geleceğinin harcını sulayanlara. Ne mutlu size ey gittikleri hicretlerden geriye dönmeyi döneklik sayarak, deniz aşırı diyarlarda kendilerine mezar yerleri alıp, “ölürsek bizleri buralara
Her gün yeni ve farklı kumpas planlarının ortaya saçılıp döküldüğüne şahit oluyoruz. Bu da olabilir mi dediğimiz ne varsa o da oluyor. Zira karşımızda çok iyi organize olmuş, hedefe tam kilitlenmiş müthiş bir suç örgütü var. Ülkeyi yöneten oligark kadrodan
En ilkel kabilelerden, en modern toplumlara kadar bütün insan toplulukları kendi aralarındaki düzeni tesis etmek için bir takım kurallar vaz’ etmişlerdir. Genel olarak ‘toplumsal düzen kuralları’ diye adlandırılan bu kuralların en başında hukuk kuralları gelir. Diğer toplumsal düzen kuralları; din,
Enes Kanter’i tanımayanınız yoktur. Cesur yürekli kardeşimiz hem işini en güzel şekilde yapıyor. Hem de inancını aynı güzellikte temsil ediyor. Bir iki gün önce ‘trol’cuğun biri Enes kardeşimize Twitter’dan “vatansız” diye mesaj atmış. Bu cahil trol müsveddesini, “Türkiye’nin geleceği için daha çok cahil nesil lazım”diyen müstafi rektör yardımcısı Bülent Arı’ya havale ederek geçeyim. Benim aslında takıldığım mesele bu vatan konusu. Herkesin ağzında bir vatan hainliği ve vatanseverlik sakızı var. İşin aslı; önlerine geleni vatan haini ilan eden ve her muhalif fikri yabancı ajanlığı, İsrail uşaklığı gibi soslarla bulayıp, hiç bir kutsalı olmayan ağzı salyalı, beyinsiz trol takımına yem etmeye çalışan devletlülerimiz, vatana ihanetin kitabını yazıyor. Daha bir kaç gün önce; “Valilere üzerine gitmeyin tavsiyemiz olmuştu. Bu süreçte ciddi manada silah girişi oldu.” diyerek çözüm süreci dedikleri zaman diliminde Güneydoğu’yu ne hale getirdiklerini itiraf ettiler. Güneydoğu halkının ellerini ve kollarını bağlayarak terör ve teröriste teslim ettiklerini bir kere daha ikrar etmiş oldular. Uluslararası televizyon kanallarının haber bültenlerinde ilk bakışta insanda “bir yerde deprem olmuş ya da Suriye’de yine bir şehri yerle bir eden bir saldırının haberi geçiyor izlenimi veren yıkık binalarla dolu şehirler var. Dikkat kesilince Türkiye’nin Güneydoğu’sundan bahsettiklerini anlıyorsunuz. Havuz bataklığını izleyenlerin hiç bir zaman öğrenemeyeceği şeylerden bahsediyor haberler. Bütün bu yaşananlar, bir zamanlar; “aman ne yapıyorsunuz bölge elden gidecek fırsat vermeyin” diyenleri hain ilan edenlerin bugün itiraf ettikleri ihanetleri neticesinde olmadı mı? Daha vahimi şehit sayısını ölen terörist sayısı ile kıyas ederek iyi işler yaptıklarına halkı ikna etmeye çalışan Cumhurbaşkanı’nın tavrı. Ülkenin bir parçasında insanlar korkularından sokaklara çıkamıyor. Bir diğer tarafında da girecek evleri kalmamış göçeden yüzbinler var. Şimdi bütün bunlara sebebiyet verenler vatansever, bu olanları ta o günlerden görerek uyaranlar ve KCK operasyonları ile olacakların önünü almaya çalışan emniyetçiler vatan haini öyle mi? Uluslararası bir karapara ve rüşvet skandalını görüp ülkenin namusunu kurtarmak için başlarına geleceği bile bile operasyon yapanlar vatan haini, bir acem uşağının önüne yatmakta beis görmeyerek memleketi satan vicdansızlar vatansever öyle mi? Anadolu’nun fedakar insanına vatanı dar edenler, 70’lik nineleri kermes düzenledikleri, 80’lik
Başkan konuşuyor. Arkasında ayakta dizilmiş ona eşlik eden kabine üyeleri… Günlerdir süren sokak eylemlerinin stresi ile sesi titriyor. Başkentte hayatı durma noktasına getiren eylemler herkesin tadını kaçırmışa benziyor. Zira sokaklar, yirmi iki yıllık ‘Başkan’ın artık çekilmesini isteyen sloganlarla inliyor. Önce eylemcilere bir
Geçtiğimiz hafta Kenya’daydım. Hizmet hareketinin Kenya’da görünen yüzü diyebileceğimiz “Ömeriye Vakfı”nın (Omeriye Foundation) 18. kuruluş yıldönümü programına davet edilmiştim. Vakıf; eğitimden sağlığa, insani yardımdan sosyal sorumluluk projelerine ve kültürel faaliyetlere kadar pek çok alanda hizmet veriyor. İşin aslı daveti alınca
‘İnsanoğlu yaşadığı çağın çocuğudur’ diye söylenir. Evet galiba öyledir. Ne varki, insanoğlu aynı zamanda tercihlerinin de çocuğudur. Bir başka şekilde ifade etmek gerekirse; ‘insana kimliğini kazandıran şey onun tercihleridir.’ Bu bir aidiyet meselesidir aslında. İnsanın tercihi ona aidiyetini kazandıran, onun
