[HABER-ANALİZ] New York Belediye Başkanlığı için 22 aday yarışıyor. Kazanan kim olacak?

[HABER-ANALİZ] New York Belediye Başkanlığı için 22 aday yarışıyor. Kazanan kim olacak?

New York Şehri (NYC) Belediye Başkanlığı, ABD Başkanlığı’ndan sonra Amerikan siyasetinde en prestijli makamlardan biri olarak kabul edilir. 5 Kasım’da yapılacak seçimlerde Demokrat Parti adayının bu koltuğu kazanacağına kesin gözüyle bakılıyor. Şu an 22 aday belediye başkanlığı makamı için yarışırken, 70 milyar dolar bütçesi olan bu dev şehrin patron adaylarından öne çıkanları Zaman Amerika okurları için derledik.

Demokrat Parti’nin belediye başkan adayı 10 Eylül tarihinde yapılacak olan parti ön seçiminde belirlenecek. Bu önseçimden galip çıkacak adayın büyük olasılıkla New York Belediye Başkanı Michael Bloomberg’den boşalacak koltuğun yeni sahibi olacak. Kasım ayının ilk haftasında yapılacak olan seçimlerle ilgili anketlere göre bugün favori isim halihazırda Belediye Meclis Başkanı olan Christine Quinn. Quinn dışında belediye başkanlığına aday isimler arasında eski federal milletvekili Anthony Weiner, Porto Riko asıllı Adolfo Carrion Jr, Yunan asıllı John Catsimatidis, Joseph Lhota, George McDonald, Sal Albanese, Tayvan asıllı John Liu ile Bill Thompson ilk dikkat çeken isimler.

nycbaşkadayChristine Quinn, Başkanlık İçin ‘En Şanslı’ Aday

Christine Quinn, son anketlere göre 2014 yılının Ocak ayında NYC Belediye Başkanlığı görevini Michael Bloomberg’den devralmaya en yakın isim. Cinsel tercihi nedeniyle muhafazakar çevreler tarafından eleştirilen Quinn, Bloomberg sonrası için ‘nerede kaldıysak oradan devam edeceğiz’ diyerek hem şehir yönetim tecrübesine vurgu yapıyor hem de kentin sahiplerini(!) ürküten açıklamalardan kaçınıyor.

Yürüttüğü Şehir Meclis Başkanlığı görevi süresince yerel siyasette oldukça deneyim kazanan Quinn, NYC’nin de sorunlarını yakından bilen bir isim. 2009 yılından itibaren Bloomberg ile daha yakın ve birçoklarına göre ‘çok uyumlu’ çalışan Quinn’e milyarder Belediye Başkanı’nın destek vermesi de bekleniyor.

Quinn, tartışmalı uygulamaları ile tepki çeken New York Polis Departmanı (NYPD) Müdürü Raymond Kelly’i başarılı buluyor. Nedeni ise, NYC’nin bugüne kadar suç oranında geçen yıllara oranla büyük düşüş yaşaması. “Belediye başkanı olursam benimle de aynı görevde çalışması için teklifte bulunacağım. Sayın Kelly, kabul ederse onur duyarım” diyen Quinn, NYPD’nin Müslümanları gizlice takip ederek fişlediği programı da savunuyor. “Bu uygulama, herkesin güvenliği için gerekli ve yasalara da aykırı olduğunu düşünmüyorum” diyen Quinn, insan hakları örgütlerinin tepkisini çeken uygulamayı başkan olduğu takdirde devam ettireceğini söylüyor.

Siyahlarla ile Latin Amerikalıların büyük tepkisine neden olan ‘Durdur ve Ara’ (Stop and Frisk) için ise Quinn, “Anayasa’ya uygun olup olmadığını söylemiyorum ancak her güvenlik kontrolünün de anayasaya uygun olduğu savunulamaz” diyor.

Kolunda çift saat ile dolaşan ve aşırı hırslı olduğu yolunda eleştiriler alan Quinn, belediye başkanı olması durumunda özellikle küçük ve lokal işletmelerin şehirde daha fazla kurulması için özel çaba sarf edeceği sözü veriyor. CUNY Üniversitesi’nde etnik medya mensuplarının sorularını yanıtlayan Quinn, kendisini de sıkı bir Demokrat olarak tanımlıyor. Kamuoyu yoklamalarında rahat bir seçim kazanacağı öngörülen Quinn, 46 yaşında ve New York doğumlu.

 

IMG 7865Skandal Vekil’in Şansı Hergeçen Gün Artıyor

Kişisel Twitter hesabında yayınladığı uygunsuz fotoğraflar yüzünden federal milletvekilliği görevinden istifa etmek zorunda kalan Anthony Weiner, siyasi tecrübesi ve önemli isimlere yakınlığı ile yarıştaki şansını giderek artırıyor. Geçtiğimiz haftaya kadar anketlerde yüzde 12-15 oranında oy alacağı tahmin edilen Weiner’a iyi haber NBC ile Wall Street Journal’ın (WSJ) ortaklaşa yaptığı kamuoyu yoklamasından geldi. Ankete göre Weiner, yarışın favorisi Quinn karşısında sadece 5 puan geride. Anket bugün seçim olsa NYC seçmeninin yüzde 25’inin oyunu Weiner’a vereceğini öngörüyor. Belediye başkanlığının kariyeri içn çok önemli olduğunu belirten Weiner, yarışa girme nedenini de ‘işsizim ve işe ihtiyacım’ var diye izah etti.

New York’daki etnik medyanın, şehir yönetimi tarafından basına verilen reklam pastasından pay alamadığı yönündeki bir soruya Weiner, “Ben gazetecilerin siyasilerle parasal konulara girmelerini doğru bulmuyorum. Böyle birşeyi başkanlığım döneminde yapmam” diye çıkıştı.

NYPD’nin Müslümanları fişlemesini ise Weiner, “Basından okuduğum kadarı ile konuyla ilgili bilgim var. Yasalara uygun yürütüldüğüne inanıyorum. Birilerinin peşine ajan takılması şahsen beni rahatsız ediyor. Ancak bu halkın güvenliği için gerekli ise bunun yapılaması taraftarıyım” dedi. Weiner, cami önlerine NYPD tarafından kamera yerleştirildiğinin hatırlatılması üzerine, “Bunun mahkeme kararı ile yapıldığını düşünüyorum” diye konuştu.

NYC’deki okullarda ‘helal’ yemek ve Müslümanların dini bayramlarında öğrencilere tatil verilmesini desteklediğini belirten Weiner, “Benim oğlumun annesi de bir Müslüman” dedi. Çocukların okulda beslenme alışkanlıklarının yeniden gözden geçirilmesi gerektiğini savunan Weiner, sağlıksız olan tüm yiyeceklerin menüden çıkarılması gerektiğini dile getirdi.

Vergilendirme için de bazı değişiklikler sözü vaat eden Weiner, çok kazanandan çok az kazanandan az vergi alınacağını ifade ediyor. “Manhattan’da 14 milyon dolar değerinde bir evde oturan ile Queens’te bir ailenin iki odalı evi için aynı vergi miktarı ödemesi savunulacak gibi birşey değil” diyor.

NYC’nin sağlık sisteminden eğitim alanına kadar birçok alanda yeni planlar sunan Weiner, “Belediye, sağlık hizmetleri için yılda 15 milyar dolar harcıyor. Sandy kasırgasından sonra şehir 2 bin yatak kaybı yaşadı ve bunun yerine henüz yenileri inşa edilmedi. Ben 15 milyar dolar daha hesaplı ve planlı harcanırsa bu zararın kısa sürede telafi edileceğini düşünüyorum” dedi. Weiner, 1964 doğumlu.

 

john-liu

Kaybedecek bir şeyi olmayan Liu, en korkusuzca konuşan başkan adayı

John Liu’nun hayat hikayesi, bir çok Amerikalı’nın Tayvan versiyonu. 5 yaşında iken ailesi ile New York’a Tayvan’dan gelen Liu, bugün annesinin iş yerinde ucuz işçi çalıştırması yüzünden eleştiriliyor. 2009 yılında Şehir Başmüfettişliği seçimlerini kazanan Liu, şimdi de belediye başkanlığı için ter döküyor. Liu, kazanma şansı için ise, “Çok diblerdeyim ama bunu tersine çevirmek için hala vaktim var” diyor.

Orta sınıf ve dar gelirlilerin pahalılık nedeniyle gün geçtikçe New York’ta yaşama şansının azaldığını savunuyor Liu. Bunun için de planları var: Yeni yerleşim alanları açmak ve buralara orta sınıfın ve dar gelirli insanların bütçesine uygun konutlar inşaa etmek. Liu, Bloomberg’in şehirde kontratı dolan birçok inşaat şirketi ile kontrat yenilememesini de ‘siyasi hesap’ diye yorumluyor.

New York’un Amerika’nın en büyük dört büyük bankası tarafından parsellenip satıldığını savunan Liu, başkan seçilmesi durumunda kimseye şehri peşkeş çekmeyeceğini vaat ediyor.

 

Seçim kampanyasında usulsüzlük yaptığı gerekçesi ile hakkında açılan soruşturmayı ise, “birileri yarışta olmamı istemiyor” sözleriyle izah etmeye çalışıyor. Liu için bu soruşturma büyük hayal kırıklılığı olurken geçtiğimiz hafta genç belediye başkan adayını sevindiren bir gelişme yaşandı. NYC’deki en büyük sendikalardan biri olan İşçi Sendikası, seçimlerde Liu için oy kullanacaklarını açıkladı. Liu’nın dediği gibi şu an kazanma şansı çok az görülse de seçim sandığının ortaya geldiği ana kadar daha köprünün altından çok su akacak gibi görünüyor. Liu, 1967 doğumlu.

imagePorto Rikolu Olması En Büyük Avantajı

Porto Riko kökenli olan Adolfo Carrion, 8 yıl boyunca Bronx Borough başkanlığını yürütmüş bir isim. Türkiye’de karşılığı olmayan bu makamın daha çok sosyal yardım ihtiyacı olan kişilerin belirlenmesi ve büyükşehir belediyesine bildirilmesi, toplumda aksayan yönerin ilgili makamlara iletilmesi gibi görevleri bulunuyor.

Carrion Bronx Borough başkanlığına 2002 yılında seçildi ve 2009 sonunda görevini devretti. Daha önce kariyerinde papazlık ve ilkokul öğretmenliği de bulunan Carrion, NYPD polisinin Müslümanları izlemesini, “Mahkemeye intikal etmiş bir konu, sonucuna bakıp ona göre davranmak gerek” diye yorumluyor. Belediye Başkanı olması durumunda programı kaldırıp kaldırmayacağı sorusuna ise, “Bu, mahkemenin kararına bağlı” şeklinde cevaplıyor.

Carrion, ‘Durdur ve Ara’ uygulaması için ise, “Bunda toplumu rahatsız edilen bir yön varsa tadil edilebilir ve kimseyi rencide etmeyecek şekilde uygulanabilir” diye değerlendirdi.

Polisin sokakta halk ile el ele olmasını, memurların yaşadıkları çevrede insanların sevgisini ve dostluğunu kazanmasının şart olduğunu belirten Carrion, “Ancak bugün şehrimizde polisin halkla el ele olmak yerine toplumdan ayrışmış olduğunu görüyoruz. ‘Durdur ve Ara’ farklı etnik gruplarda bu kadar tepkiye neden oluyorsa yeniden gözden geçirilmeli, düzenlenmeli” diye konuştu.

New York’ta kendisine tanınan yetkiyle polis, şüphelendiği şahısları durdurup araçlarında ya da kişinin üzerinde arama yapabiliyor. Siyahlar ile Latin Amerikalıların bu uygulamaya tepkili olmasının nedeni ise polisin bugüne kadar durdurup aradığı her yüz kişiden yaklaşık 85’inin siyahi veya Latin Amerik asıllı olması.

 

Ulusal Güvenlik Kurumu’nun (NSA) telefon dinleme ile internetten gizli takibini kamuoyuna sızdıran Edward Snowden için Carrion’un çıkışı da ilginç. Snowden’i ‘kahraman’ ya da ‘hain’ diye değerlendirmeden önce bu bilgelere nasıl ulaştığının araştırılması gerektiğini savunuyor Carrion. Porto Riko kökenli belediye başkan aday adayı Carrion konuyla ilgili şunları söyledi: “Snowden’in yaptığınıın yasa dışı olup olmadığı bir tarafa kişilerin gizlice dinlenmesi, haklarında dosya oluşturup sonra onların aleyhinde kullanılması Amerikan tarihinde birçok defa yaşanmış kötü tecrübelerdendir. Federal Araştırma Bürosu’nun (FBI) Marthin Luther King’i de gizlice dinleyip sonra onun hakkında tuttuğu dosyayı nasıl çirkin şekilde kullandığı bir gerçek. Bence devlet bu tür kötü olayların önüne geçebilmek için daha şeffaf olmaya çalışmalı.”

Demokrat kökenden gelen Carrion, belediye başkanlığı seçimine bağımsız aday olarak katılacak. Yarışı kazanma şansını Latin Amerikalılar ile Afrika-Amerikalılara bağladığı görülen Carrion, 1961 doğumlu.

 

Write a comment

No Comments

No Comments Yet!

Let me tell You a sad story ! There are no comments yet, but You can be first one to comment this article.

Write a comment

Only registered users can comment.