Yeni televizyonumuz Youtube

Şaka değil. Televizyonu hayatımızdan çıkardığımızda yerine koyduğumuz şey Youtube.

Tahminler de araştırmalar da bunu söylüyor. Hatta internet trafiğinin çoğunun videoya dönüşeceğine dair ciddi tespitler mevcut. 4 yıl önce tahmin verilerini açıklayan Youtube üst düzey yöneticisi Robert Kyncl, 2020 yılında internetin %90’ının videolardan oluşacağını öngörmüştü. 2016 başında Cisco’nun açıkladığı tahmin verilerine göre; ilerleme daha hızlı gerçekleşiyor ve muhtemelen 2019’da internetin %90’ından fazlası video haline gelecek.

Bu ne anlama geliyor?

Aslında gayet basit. 2 yıl öncesini düşünün. Facebook’ta neler paylaşılıyordu? Bu paylaşılanlardan en çok nelerle ilgileniyorduk? Elbette fotoğraf ve linkler. Ya şimdi? Şu anda Facebook’taki içeriğin çok önemli bir çoğunluğu videolardan oluşuyor. Kimse eskisi kadar fotoğraf ve diğer içeriklerle ilgilenmiyor. Çünkü artık fotoğraf çekmek çok kolay. Herkesin elinde iyi fotoğraf çekebilen akıllı telefonlar var ve yüklemek çok kolay. Aynı akıllı cihazlarla videolar da çok kolay çekilebiliyor fakat fotoğraf çekme alışkanlığı halen daha üst seviyede olduğu için bıktıracak kadar çok video paylaşılmıyor. Haliyle de paylaşılan videolarda özgün içerik olma ihtimali daha yüksek oluyor ve yeni bir içerik görmenin heyecanıyla tüketim yani ilgi devam ediyor.

Video izlemek, kullanıcı açısından da kolay. Tıklıyorsun, başka bir şey yapmadan dinleyip izliyorsun. Fotoğrafta tıklamak gerekiyor, bazen büyütmek gerekiyor. Zaten sıradan oldukları için doyum noktası aşılmış vaziyette.

Ya linkler?

Belki de en talihsiz içerik link paylaşmak şu devirde. Tıklayan kişi sayfanın açılmasını bekleyecek. Umduğu şeyi bulup bulamama tereddüdünden sonra da okuma zahmetine katlanacak. Çok uzun bir metinden bahsediliyorsa o metnin içinde lazım olan bilgiyi bulmak ayrı bir efor harcatacak. Bunların hepsinin yerine geçen şey video.

Facebook reklamları yönüyle de bakacak olursak… 1 yıl öncesine kadar Facebook’ta reklam verenler fotoğraf, poster, banner gibi görsellerle iyi etkileşim sağlayabiliyorken şu anda en verimli sonucu video reklamlar sağlıyor. Medya araçları arasında televizyonun sağladığı kolaylığın aynısını, internet ortamındaki içerikler arasında sadece videolar karşılayabiliyor. Tüm bunlar videolar hakkında yapılan gelecek tahminlerinin tutarlılığını ortaya koyan deliller.

Rastgele paylaşılan şeyleri izlemek değil de düzenli bir şeyler izlemek isteyenlerin ya da aradığı bir konuyla ilgili video izlemek isteyenlerin yeri ise Youtube.

Hayatından televizyon kanallarını çıkarmış olan insanlar için Youtube’un diğer adı yeni nesil televizyon! Son dönemde Youtube’a ilgi de yöneliş de artıyor.

Fethullah Gülen Hocaefendi’nin Bamteli sohbetinin Youtube aracılığı ile canlı yayınlanması ve bu yayının gördüğü ilgi, alternatif mecralara kolay adapte olunabileceğini gösterdi.

Şu ana kadar 5 ülkede tamamlanan Uluslararası Dil ve Kültür Festivali’nin (IFLC) Cumartesi akşamları Youtube Live Broadcast üzerinden yayınlanan bölümleri de alışkanlık oluşturmaya başladı. Nisan ve Mayıs aylarında sıklaşacak olan festival, peşpeşe yayınlanacak bölümleri ile Youtube’a bağımlılık oluşturma yolunda ilerliyor. IFLC etkinliklerinin Periscope üzerinden canlı olarak yayınlanması da Dünyanın Renkleri’ni görmeye heyecan duyanların susuzluğunu gidermeye çalışması yönüyle amaca hizmet ediyor. IFLC etkinlikleri ile ilgili belgesel çalışmalarının sürdüğünü de biliyorum. Bir müddet sonra da, etkinlik yapılan ülkelere dair belgesel bölümleri Youtube ortamında yayınlanmaya başladığında Youtube’un yeni televizyonumuzun olduğuna siz de kanaat getireceksiniz, vesselam.

Write a comment

2 Comments

  1. Ümit March 19, 09:23

    Sizleri seviyorum

  2. kadir March 19, 14:38

    Bekliyoruz 🙂 yavaş yavaş alisiyoruz

Only registered users can comment.