Bir dünya lideri

Eskiden bir televizyon reklamı vardı. Meşhur bir beyaz eşya üreticisi “bir dünya markası” sloganı ile reklam yapıyor ve “önce tecrübe konuşur” diye bitiriyordu.

Şimdilerde aynı reklam yayınlanmaya devam ediyor mu bilmiyorum. Bildiğim bir tek şey var o da millet olarak böyle yüksekten atmaya bayıldığımız. Hamaset bizim için hava kadar, su kadar değerli.

O yüzden “bir Türk dünyaya bedel”dir ve biz hep “kahramanlar yaratan bir ırkın ahfadıyız”dır.

“Yedi düvele karşı zaferler kazanmamız” da “On yılda onbeş milyon genç yaratmamız” da bizim ne denli büyük olduğumuzla ilgili.

Bir zamanlar “Dünyayı kurtaran adam” diye film bile yapmıştı bir kahramanımız. Gerçi sinemacılık açısından dünyayı güldüren film olmuştu bu ama olsun.

Gerçi bizde Rambolar falan yoktu ama, Malkoçoğulları’nın, ‘Kara Murat’ların tarihimizde hiç eksik olmadığını bilmemiz bize –hadi saklamayın hepimize- biraz gurur verirdi.

Nihayetinde, kaçırdığı balık büyük, körleri ölünce badem gözlü olan bir milletizdir netekim.

Ama sıkı durum açıklıyorum: Bu dediklerim hep Eski Türkiye alışkanlığıdır.

Binaenaleyh Yeni Türkiye’de böyle aşağılık kompleksine kapılmamızı gerektirecek bir durum söz konusu değil artık.

Bakınız; hamasi nutuklar atan kimseyi görebiliyor musunuz etrafta? Onlar hep Eski Türkiye’de kaldı.

Yeni Türkiye demişken biraz bahsetmekte fayda var sevgili kaariler.

Bir kere dünya lideri bir ülkeden bahsediyorum.

Neydi o eskiden herkesin önünde elpençe divan duran idarecilerimiz? Rezil ediyorlardı bizi. Şimdi öyle mi?

Bakın, daha bir kaç gün önce Birleşmiş Milletler toplantılarında herkesi hizaya dizip –af buyurun- fırçayı attı Ulu Reis’imiz. Bakmayın siz paralel basının boş koltukları çektiğine, bunlar hep ‘algı çalışması’.

Sonra, Büyük Önder’imizle görüşmek üzere bütün dünya liderleri sıraya girdi. (Valla öyle deyola! Ben de yandaş -pardon özgür diyecektim- gazetelerden öğrendim.)

Yeni Türkiye diyordum ya, bakınız 49 rehinemizi burunları kanamadan nasıl kurtardık! Bütün dünyanın bir araya gelse yapamayacağı operasyonu ancak işte böyle Yeni Türkiye’nin Fidan gibi delikanlıları yapabilirdi.

Gerçi kurtarılan rehinelerden bazıları, bizim istihbaratçıların 4-5 saat geciktiği için sınırda bayağı beklediklerini söyledi ama bunun çok önemi yok. Nasıl rehin edildikleri v.s. böyle önemsiz şeyleri gündeme getirenler de kesin paralellerdir.

Hani Etyen abi demişti ya; “Çalmak ise bu geleceğin devrimsel önemi yanında çok ufak bir mesele olarak kalıyor” aynen o hesap.

Zaten biz istesek bir kaç saatte Şam’a girer o Esed denen caniyi karga tulumba getirip Reis’imizin mübarek ayakları önüne atabilirdik ama erkeklik bizde kaldı.

Bizden habersiz Orta Doğuda yaprak kıpırdamaz mesela. (Burada “anadın mı icabında” efekti iyi giderdi de neyse ciddiyetimizi muhafaza edelim.)

Bizde öyle bir istihbarat servisi var ki bütün düveli muazzamanın teşkilatı mahsusaları parmak ısırıyor. ‘Ah ulan bizde de böyle yiğitler olsa dünyaya ne nizam veriririz’ diye hasedlerinden çatlayacak vaziyetteler.

Bu Amerika’nın, Almanya’nın dinleme işi hep bizi çekemeyenlerin abartısı. Öyle büyütmeye gerek de yok. Gerekirse Reis’imiz onlarla konuşur ağızlarının payını verir.

Öyle artık kimsenin sabrımızı sınamaya cesaret etmek ihtimali de yoktur bu Yeni Türkiye’mizde.

Komşularıyla sorunu sıfır, yolları duble, madenleri güvenli, işçileri fıtri super bir ülkede yaşıyoruz. Böyle bir ülkeyi sevmeyen terketsin canım.

Nihayetinde Yeni Türkiye’dir ve herkesin sevip ya da terketmek özgürlüğü vardır. Eski Türkiye’de özgürlükler öyle miydi?

Özgürlük diyorum özgürlük!

Bakın gazete ve televizyonlara, gerçekleri tüm çıplaklığı ile bütün vatandaşlarımız görebiliyor. İsteyen istediğini yazıp söyleyebiliyor.

İşte böyle sevgili okuyucu siz bu işlerden çok anlamazsınız fazla uzatmayalım.

Nihayetinde Yeni Türkiye’de, öyle vatan hainliğine falan gerek de yoktur çok sorgulamayacaksınız.

Eskiden ‘Dünya Liderimiz’ mi vardı?

Şimdi Yeni Türkiye’dir ve bütün insanlığın umudu, karaların ve denizlerin hakimi, Alem-i İslam’ın Halifesi, ezilenlerin gür sesi bir Reis’imiz vardır ve bir dünya lideridir.

Yerseniz!

Write a comment

No Comments

No Comments Yet!

Let me tell You a sad story ! There are no comments yet, but You can be first one to comment this article.

Write a comment

Only registered users can comment.