Kadın Futbolcuların İsyanı Mı?

Geçen hafta spor camiasında dünya gündemine oturan bir haber vardı.

Amerika Milli Takımı’nın 5 oyuncusunun cinsel ayrımcılık yapıldığı iddiası ile Amerika Futbol Federasyonu’nu mahkemeye vermesiydi bu haber. Tüm dünya ajanslarına geçen haber oldukça ilgi çekiciydi.

Haliyle bu haber benim de ilgimi çekti. Ancak işin iç yüzü araştırdığımda çok farklı bir durum ile karşılaştım. Öncelikle Dünya ajanslarına geçen haberi bir hatırlayalım.

“ABD Kadınlar Milli Futbol Takımı’nda forma giyen 5 oyuncu, maaşlarının erkek meslektaşlarından çok daha düşük olduğu gerekçesiyle ülke federasyonuna dava açtı.

Teniste erkeklerin kadın meslektaşlarından daha çok para ödülü kazanması nedeniyle yaşanan tartışmanın benzeri, futbola da yansıdı.

ABD Kadınlar Milli Futbol Takımı oyuncularından Alex Morgan, Carli Lloyd, Megan Rapinoe, Becky Sauerbrunn ve Hope Solo, maaşlarının erkek meslektaşlarının kazandığının yarısından bile daha az olduğu gerekçesiyle ABD Futbol Federasyonu’na dava açtıklarını bildirdi.

Uluslararası futbol arenasında son yıllarda elde ettikleri başarılarla adını duyuran ABD Milli Takımı’nda mahkemeye başvuran oyunculardan Solo, takım arkadaşları adına yaptığı yazılı açıklamada, ‘Rakamlar her şeyi anlatıyor. Dünyanın en iyisi biziz. Üç Dünya Kupası ve dört Olimpiyat Şampiyonluğu’muz olmasına rağmen erkek milli oyuncular bizden fazla kazanıyor’ ifadelerini kullandı.

Geçen yıl Dünya Kupası’nın en iyi oyuncusu seçilen Lloyd ise adaletli maaş dağıtımı için uzun yıllardan bu yana sabırla beklemelerine rağmen herhangi bir gelişme yaşanmadığını vurguladı.

ABD Erkekler Milli Futbol Takımı’nın yıldızlarından Landon Donovan ise kadın meslektaşlarının talebine destek verdi. Sosyal paylaşım sitesi Twitter hesabından açıklamada bulunan 34 yaşındaki Donavan, ‘ABD Kadınlar Milli Futbol Takımı, bizle her yönden eşit muamele görmeyi tamamıyla hak ediyor’ mesajını yazdı.

Tepkilerin artmasının ardından federasyondan yapılan açıklamada ise, ‘Kadınlar futbolunu inşa etmek adına verdiğimiz bunca çabanın ardından yaşananlar, hayal kırıklığına neden oldu’ değerlendirmesinde bulunuldu.

Erkeklerde dünya sıralamasının zirvesinde yer alan Sırp Novak Djokovic, teniste erkeklerin kadınlardan daha çok para ödülü kazanması gerektiğine ilişkin açıklamaları sonrası artan tepkilerin nedeniyle yanlış anlaşıldığını belirterek geçen hafta özür dilemişti.”

İşin enteresan tarafı mahkemeye gidenler Alex Morgan haricinde takımın yaşlıları. Belki de bir daha zaten milli takıma seçilemeyecekler. Şimdiye kadar hiçbir şikayette bulunmayan oyuncular kendilerine yaramayacak gibi duran bir şey için neden harekete geçtiler? Özellikle diğer genç oyuncular bu durumdan daha çok istifade edebileceklerine rağmen neden onlar da bu beşliye katılmamışlardı? Yoksa eşitsizlikten rahatsız değiller miydi? Aldığı yüksek sponsorluk ücretleri ile çoğu erkek sporcudan bile çok kazanan Alex Morgan’ın bu sansasyonlardan çıkarı ne olabilirdi?

Takım içinden bazı oyuncuların gerçek düşünceleri aslında hiç de öyle değildi. Aksine yaşlı oyuncuların bu çıkışlarından son derece şikayetçilerdi.

Kadın futbolu profesyonel ligin kapanmasından sonra bir çok oyuncu, ya futbolu bırakmak, ya da yarı profesyonel, cüzi kazançlarla oynamaya devam etmek zorunda kaldı. Bu durumu kurtarmak için federasyon büyük çaba harcadı ve harcamaya devam ediyor.

Milli oyuncuları kulüp oyuncusu gibi kabul edip maaşa bağladılar. Kamplar, maçlar, hazırlıklar derken onca başarıya rağmen sene sonunda 600 bin dolar zarar ettiler.

Federasyon başarıların devamı adına buna katlandı ve katlanmaya devam ediyor. Erkek Milli Takımı ise dişe değer bir başarı elde etmemesine rağmen 14 milyon dolar kar elde etti.

Seyirci ilgisi ve yayın gelirleri, erkek futbolunun popülaritesinin fazlalığı, bu gerçekleri doğuruyor. Erkek takımı federasyona senede 14 milyon dolar gelir getirirken, bayanlar 600 bin dolar zarar ettiriyor.

O halde neyin eşitsizliği? Bu şikayet eğer federasyonu destekleme fikrinden tamamen vazgeçirirse genç futbolcular işsiz kalır, tamamen hayal kırıklığına uğrayabilirlerdi.

Gerçekler mi? Sıkı durun! Aslında hiçbir şey göründüğü gibi değil.

Amerika’nın çok iyi başardığı bir olay var. O da reklam ve tanıtım. Bu oyuncular, her türlü başarıya rağmen gerekli ilgiyi yakalamayan kadın futbolunu, dünyada da gündeme getirmek için, federasyonla danışıklı dövüş misali böyle bir yol izledi. Yoksa böyle bir çıkış zaten federasyondan izinsiz mümkün görünmüyordu.

Eğer ters teperse yaşlı oyuncular bir daha milli takıma çağrılmaz dosya kapanırdı; ancak müspet tepki görülürse istenen reklam ve tanıtım sağlanmış, milli takim popülaritesini ve beraberinde gelirlerini de artırmış olacaktı.

Plan tıkır tıkır işledi ve Türkiye dahil dünyanın her yerinde bu olay konuşuldu. Bu da herkesin işine yaramış oldu.

Federasyon gelirlerini artırmış olacak, genç oyuncular daha iyi maaşlara kavuşacak, yaşlı oyuncular da kahraman edası ile lanse edilecek ve emekli ikramiyesi gibi sponsorluk gelirleri elde edecekler.

Alex Morgan da ülke sınırlarını çoktan aşan popülaritesine ivme kazandırıp, zaten futbol gelirini dörde katlayan sponsorluk anlaşmalarını belkide 8’e 10’a katlayacak.

Bu saatten sonra merak edebileceğim tek şey bu oyuncuların bir daha milli takıma seçilip seçilmeyecekleri. Bence seçilmeye devam edip bakın ne kadar demokratik bir ülkeyiz söylemleri ile ayrı kazanımlar elde etme çabalarına ve kadın futbolunu gündemde tutma çabalarına devam edilecek.

Haberler hiç bir zaman göründüğü gibi masum değiller değil mi?

Write a comment

1 Comment

  1. Emre June 1, 20:31

    Cok basit aslinda, cunku futbol erkek oyunu olarak deger goruyor. Bir de kapitaliist sistemde neyin esitligi olacak ki, serbest ekonomilerde herseyin ozgur bir alicisi var. Demek kadin futbolu bu kadar ilgi goruyor.

Only registered users can comment.