Sahiden  Erdoğan’ın ikaza ihtiyacı var mı?

Sahiden Erdoğan’ın ikaza ihtiyacı var mı?

Her geçen gün biraz daha netleşiyor ki, demokratik Türkiye ve temsil ettiği değerler iktidardaki Adalet ve Kalkınma Partisi’nin saldırısıyla karşı karşıya. Siyasi görüşleri ne olursa olsun burada karşılaştığım Türkler ya da Türkiye dostları ülkedeki  son gelişmeleri endişe ile izliyor.

Türkiye’nin demokratik durumu ABD’deki ikilemi ateşliyor. Uzmanlar Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın zaten problemli olan, henüz tam anlamıyla oturmamış demokrasiyi, otokrasiye doğru sürüklediğini düşünüyor.

Geçen hafta New York Times’ da yayınlanan başyazıda başbakanın “yanlış dönüşü” ile Türkiye’nin zorluklarla kazanılmış demokrasisini tehlikeye atabileceği anlatılıyor; makale Obama yönetimine Başbakan Erdoğan’a verdiği zarardan ötürü sert bir mesaj göndermesi çağrısında bulunuyordu.  Yazıda “ya Türkiye ekonomik gelişiminin temelini oluşturan, bin bir çaba ile kazanılmış demokrasisini korumayı seçer ya da otoriter bir rejime dönüşür ki, bir NATO müttefikinin bu değişimi, bölgesel istikrar açısından hayli kritiktir” deniyordu.

Anlayacağınız, ABD’nin sessiz tutumu buradaki uzmanları hayli rahatsız ediyor. Bu sesizliğin Erdoğan’ı cesaretlendirdiğini düşünüyorlar. Birçoğu Erdoğan’ın sadece uyarılmasının yeterli olmadığını,  ciddi şekilde kınanması gerektiği görüşünde de birleşiyor ve biran önce ABD’nin anahtar müttefiği Türkiye’yi  politik istikrar ve  demokratik canlılığın önemi konusunda uyarmasını salık veriyor.

Geçenlerde Amerikalı bir gazeteci arkadaşım alaycı bir şekilde bana “Obama ve Erdoğan’ın dostluğuna ne oldu?” diye sordu ve “Eğer iyi arkadaşlarsa -ve hala yapmadıysa- Obama Türkiye’deki son durumu dolayısıyla Erdoğan’ı kişisel olarak kınamalı” diye sözlerini sürdürdü…. Tabi kapalı kapılar ardında neler olup bittiğini bilemiyoruz ancak tansiyon böyle yükselmeye devam ederse çok yakında öğreneceğiz.

Genel kanı o ki, Türkiye’nin son 10 yıldır ilerlemek için çabalayan demokrasisi, Başbakan Erdoğan tarafından yıkılıyor. Bu da Türkiye ve Batılı müttefikleri arasındaki problemleri günden güne derinleştirerek içinden çıkılmaz bir hal alıyor. Görünüşe göre, Batı dünyası kısa vadeli kazanımlara zarar vermemek için şimdilik sesiz kalmayı tercih ediyor ancak uzun vadeli kazanımlar açısından oldukça endişeliler. Kimileri son gelişmeleri sadece yolsuzluğun üstünü örtmek için değil, Erdoğan’ın Türkiye’nin tüm kontrolünü ele geçirmek için çabalamasının bir sonucu olarak görüyor.

Doğrusu yolsuzluk iddialarından bu yana demokrasi çok yara aldı ancak demokrasideki bu yıpranma süreci daha önce başlamıştı. APCO World Wide da Global Programlar Direktörü olan Joshua W. Walker geçen gün yaptığımız ropörtajda bana Gezi parkı protestoları sırasında polisin orantısız güç kullanması ve hükümetin tutumu  ile  ABD’deki Türkiye algısında önemli hasar oluştuğunu söyledi. “Türkiye’de demokrasi tehlikede” diyen Walker “canlı bir sivil  toplum ve muhalif görüşlerini ifade edebilen bir medya eş derece önemliyken  Türkiye’de her ikisinin de saldırgan politikalar altında olduğunu görmek endişeverici ” diyor.

Erdoğan’ın Türkiye demokrasisine nasıl zarar verdiği apaçık ortada ve bunun artık milli bir mesele olduğunu söylemek imkansız. Yaptığı demogoji ve akıl almaz davranışları ile Türkiye’nin uluslar arası arenada adeta ayağını kaydırıyor ve tüm değerlerini, kazanımlarını riske atıyor.

“Türkiye’nin iç politikalarının ABD Türkiye ilişkilerini rehin almasından yana endişeliyimİ diyor Walker ve ekliyor “Türkiye’nin nereye doğru gittiği konusunda ciddi kaygılar var. ABD ve Türkiye ilşkileri güçlendirilmeli ama yakın vadede bu çok kolay görünmüyor.”

Kesinlikle Walker’a katılıyorum ve Türkiye’nin geleceğinin güvencesi hatırına sayın Başbakan Erdoğan’ın biraz daha aklı başında ve sorumlu davranmasını diliyorum. Yakında Obama Yönetimi gizlice ya da açıktan Türkiye’yi kınar mı bilinmez. Ancak Erdoğan’ın biran önce aklını başına alıp kendine nasıl bir politik son hazırladığını ve ülkeyi nereye süreklediğini gözden geçirmesi gerekiyor Bunu yapabilmesi için sahiden ikaza ihtiyacı var mı?

 

Write a comment

No Comments

No Comments Yet!

Let me tell You a sad story ! There are no comments yet, but You can be first one to comment this article.

Write a comment

Only registered users can comment.