Başbakan Erdoğan’ın ötekileştirmesi dayanılır gibi değil!

Bu yıl 86’ncısı düzenlenen Oscar Ödül töreninde “12 Yıllık Esaret Filmi” ile en iyi film ödülünü kazanan İngiliz yönetmen Steve McQueen’in “ Herkes sadece hayatta kalmayı değil, yaşamayı da hakeder” diye başladığı sözleri uzun yıllar akıllarda kalacak!

Günümüzde, Amerika Birleşik Devletleri’nde sivil hayata dair bir güç olarak ırksal ve etnik çeşitlilik hakkında konuşmak çok yaygın ve popüler. Oysa elli yıl önce değildi. Sivil haklar hareketi başlayınca Beyaz Anglo-Sakson Protestan (WASP)’ ların üstün egemenliği azalmaya başladı. Artık, hükümetçe desteklenen çeşitlilik politikaları ile WASP elitleri, sosyal hayatta ve politikada eskisi gibi tek güç değil. Bugün, her Amerikalı geleceğe dair adil bir şans için daha iyimser.

Öte yandan, kültürel, ahlaki, dini ve ideolojik çoğulculuk Türkiye için de  toplumsal bir gerçek. Türkler, Kürtler, Lazlar, Çerkezler, Sünniler, Aleviler, Yahudiler, Hıristiyanlar, ateistler yüzyıllar boyunca  Anadolu’da birlikte yaşamışlar. Ancak, ne yazık ki, herkes bu çeşitliliğe sevecen yaklaşmıyor. Bu yaklaşımın acısını toplum olarak tarih boyunca çektik. Nesiller boyu,  farklı grupların çatışmalarına tanık olduk.

Eskiden beri ABD’deki WASP gibi Türkiye’de de varlıklı, eğitimli laik, şehir halkını temsil eden ‘Beyaz Türkler’ denilen elit bir grup var. Aslında Adalet ve Kalkınma Partisi (AKP) Beyaz Türkleriin ayrıcalığını ülkenin geri kalanıyla paylaşmak için iktidara geldi. Ancak, son resim gösteriyor ki, siyasal güç Beyaz Türkler’den  tüm topluma değil sadece AK Türkler’e transfer oldu ve ötekileştirme farklı yönde devam ediyor. Ben, durumun şimdilerde daha da kötü olduğunu düşünüyorum. Başta sayın Başbakan Recep Tayyip Erdoğan ve destekçileri kendileriyle aynı fikirleri paylaşmayanlara saldıyor. Gezi Protestoları sırasında dilimize ‘Çapulcu’ kavramını hediye eden ötekileştirme artık dayanılmaz boyutlara geldi. Başbakan Erdoğan, toplumu ayrıştırmak ve  ötelemek için sürekli farklı farklı yollarla karşımızda. İşte geçen hafta da, adeta Türkiye’nin  Harvard’ı olan Orta Doğu Teknik Üniversitesi öğrencilerini kendini protesto etikleri için solcu, terörist ve ateist ilan etti. Örnekler çok ancak tek tek herbirini anlatmaya ne yerim ne ruh halim müsait!

Oysa, sayın Erdoğan çeşitliliğin insan hayatının bir gerçeği olduğunu hatırlamak zorunda. Çeşitlilik ve çoğulculuk toplumsal hayatın doğal gerçekleri ve bunlardan ayrı bir  demokrasi düşünmek mümkün değil. Farklı inançlara, ırklara ve geleneklere sahip insanlar saygı ve sevgi ile örülmüş  uyumlu bir atmosferde gayet mutlu şekilde birarada  yaşayabilir. Farklılıklara saygı, toplumların uyumu için vazgeçilmez bir zorunluluk. Güçlü demokrasilerde toplumu oluşturan bireyler  birbirlerinden öğrenmeyi umar. Liderlerse bir ülkede herhangi bir radikal değişim için insanların yakın ilişkiler geliştirmeye, birbirlerini anlamaya, özenle dinlemeye ihtiyacı olduğu bilinciyle hareket ederler. Ayrıca AKP’li politikacılar hep İslâm’dan referans verdiği için vurgulamakta fayda var. İslam her türlü ayrımcılığın karşısındadır. Kelime anlamı da barış, güvenlik ve refah anlamına gelen “İslam” çatışmanın, zülmün ve baskının her çeşidine karşıdır. Barış ve iyiliğe teşvik eder. İslam’ın anahtarı ise adalettir. El Maide Suresi de “Ey iman edenler! Allah için hakkı ayakta tutan, adaletle şahitlik eden kimseler olun. Bir topluluğa olan öfkeniz sizi adaletten ayrılmaya yöneltmesin. Adaletli davranın” der. Yani kim adaletten uzaklaşırsa Allah’tan da uzaklaşıyor!

Oscar törenler’nde “12 Yıl Esaret” filminin yapımcısı yakışıklı Brad Pitt de “Gelecekte kim olacağımızı ve bugün kim olduğumuzu anlamak için tarihe bakmak önemlidir” demiş ve eklemişti: “Umarım, bu film tüm insanların eşit olduğunu herkese hatırlatır.Hepimiz aynı şeyleri istiyoruz: Fırsat eşitliği ve erdemli bir hayat.”  

Sanatçılardan politikacılara mesaj aynı olmalı: Farklılıklarımız bizi kuvvetlendirir. Huzurlu bir gelecek için görevimiz bu farklılıkları ortadan kaldırmak değil, anlamaya çalışmak olmalı!…

Write a comment

No Comments

No Comments Yet!

Let me tell You a sad story ! There are no comments yet, but You can be first one to comment this article.

Write a comment

Only registered users can comment.