Kirli geçmişleri, hiç peşlerini bırakmadı

Türkiye’deki cadı avının benzeri, 1940 ve 50’li yıllarda Amerika’da yaşandı! Komünist diye insanlar fişlendi, yargılandı, işten atıldı! Adı öne çıkan 4 isim üzerinden dönemi okuyalım: Senatör McCarty, FBI J. Edgar Hoover, sanatçı Elia Kazan ve oyun yazarı Ring Lardner Jr…

Cadı avı dönemine adını veren senatör  Joseph Raymond McCarthy, perde önündeki isim. ABDʼnin Orta Batı bölgelerinden gelen muhafazakar bir taşra politikacısı… Başarısız bir avukat! Demokrat Partiʼde yüz bulamayınca Cumhuriyetçi olmuş. 1946ʼda Senatoʼya seçiliyor. Komünizmle mücadele bayrağını ele alarak öne çıkmayı başarıyor. Ahlaksızlığı ve acımasızlığı ile şöhret yapıyor. 1954ʼün Aralık ayında bazı eylemlerini kınayan kararın, senatoda 76 oyla kabul edilmesi sonunu getiriyor! Etrafı bir anda boşalıyor! Kendisini, eski alışkanlığı olan içkiye veriyor. Karaciğeri iflas edince de, 1957 yılında ölüyor. R. McCarthy için; “Amerikan halkının kafasını karıştırıp saptırmak ve Amerikaʼnın dünyadaki itibarını düşürmek için, hiçbir kimse onun kadar başarılı olamamıştır.” deniyor.

Komünizmle mücadelenin perde arkasındaki ismi ise  FBIʼın değişmez başkanı J. Edgar Hoover… 48 yıl boyunca teşkilatı yönetiyor. Fişlemeleri yapıyor, Amerika’ya sadakatlarından şüphelenilenler ” kara listeye” alınıyor! Hayatları karartılıyor! Tarihin en büyük dosyacası! Görevde bu kadar uzun süre kalmasının sırlarından biri de şantaj olarak kullandığı seks kasetleri! Martin Luther King, onun zamanında öldürülüyor! Hoveer’ı görevden almak isteyen Başkan  John F. Kennedy suikaste kurban gidiyor! Başkan Truman 12 Mayıs 1945’te, Hoover’in başı sıkıştığında kullanmak için herkes hakkında seks dosyası ve şantaj malzemesi biriktirmesinden yakınıyor ve ‘ʼBöyle giderse bizim de Gestapomuz olacakʼʼ diyor!

Amerika Karşıtı Faaliyetleri Soruşturma Komitesi, Hollywoodʼda görüşlerinden hoşlanılmayan kişileri kara listeye alıyor. Geçmişinde herhangi bir sol gruba sempatizan olanlar bile ifadeye çağrılıyor, arkadaşları hakkında ifade vermeleri isteniyor. Kara listeye girenlere hiçbir şekilde iş verilmiyor. 

Hollywoodʼın ünlü senaryo yazarı Ring Lardner Jr. de 1947 yılında Cumhuriyetçi komünistlikle suçlanıyor. Amerikan-Karşıtı Etkinlikler Kuruluʼnun sorularını cevaplamadığı için hapis cezasına çarptırılıyor. Senatör McCarthy’nin: “Komünist Partisiʼne üye oldunuz mu?” sorusuna şu cevabı veriyor ünlü yazar;” Sizin sorularınızı istediğiniz gibi cevaplayabilirim ama sabah okunca da kendimden nefret ederim.”

Bu cadı avı döneminde sorguya çekilenlere “bir kaç isim ver salıverelim ” denir! Arkadaşlarının adını komisyona vererek kendilerini kurtarmaya çalışanlar olur. Bunlar içinde en ünlüsü  yönetmen Elia Kazan’dır. Kayseri kökenli bir Rum ailenin çocuğu olarak İstanbulʼda doğan Kazan, 11 arkadaşını ihbar eder. Yüklü bir  para karşılığı film anlaşmasına imza atar! Ama 1999 yılında Oscar ödülünü alırken geçmişi peşini bırakmaz! Nick Nolte, Ed Haris, Tim Robins, Susan Sarandon, Jesica Lange gibi birçok ünlü oyuncu ve yönetmen durumu protesto ederek ödül töreni sırasında salonu terk eder. 

1940ʼta çıkarılan Alien Registration Act (Yabancıları Kayıt Kanunu) çerçevesinde,  Amerika’da 4 milyon 741 bin 971 yabancı fişleniyor. Binlerce insan “kara listeye” giriyor ve işini kaybediyor. Yargılananlar, intihar edenler, sürgüne gönderilenlerle komünist avı sürüyor.

Türkiye’deki cadı avı dönemi sona erdiğinde de kim ne yaptı ise yazılacak! Hiç kuşkumuz yok; bazıları tarihin kirli sayfaları arasında yerini alacak! 

Write a comment

No Comments

No Comments Yet!

Let me tell You a sad story ! There are no comments yet, but You can be first one to comment this article.

Write a comment

Only registered users can comment.