Gece korkusu hastalığı: Toy Story sendromu

Gece korkusu hastalığı: Toy Story sendromu

Bazı çizgi filmler, çocuğun zihinsel gelişimi tamamlanmadan izlenmesi durumunda yaşantısını kâbusa çevirebilir.

Görünüşte çocukların çok hoşuna giden bu çizgi filmler, hayal dünyalarına zarar verebiliyor. Bunları erken yaşta izleyen çocuklar, filmdeki oyuncakların canlanmasını ve gece kalkıp birbirleriyle oynamasını gerçek zannediyor. Bu yüzden bazı çocuklar, oyuncakların kımıldayacağı ya da konuşacağı korkusuyla odasında yatmak istemiyor. Buna Toy Story sendromu deniyor. Toy Story, oyuncakların insanlardan gizli bir dünyasının olduğunu anlatan ve sevimli birtakım oyuncakların canlanıp birbiriyle konuştuğu bir çizgi film.

“Hadi odana” diye kovmayın!

Pedagog Adem Güneş, odasında korktuğunu söyleyen çocuklara yapılan en büyük kötülüğün anne-babası tarafından, “Hadi odana, ne var da korkuyorsun?” denmesi olduğunu söylüyor. Çocukları bu şekilde azarlamanın ve gece korkuyla ebeveynlerinin odasına gelen çocuğun kovulmasının, sorunu çözmek yerine büyüttüğünü belirtiyor. Bu korkuların alt ıslatmaya kadar gidebileceğini kaydeden Güneş, “Sinir sistemi gergin olan çocuğun altını ıslatması gayet normaldir. Sadece çocuğunuzu anlamaya çalışın” diye uyarıyor.

“Korkuyorum” diyorsa doğrudur

“Korkuyorum” diyen çocuğun doğru söylediğini dile getiren Adem Güneş, “Çocuğunuz size sığınmaya gelmiştir. Kızmak yerine ona sarılın ve ‘Ben de küçükken korkardım, hadi gel biraz konuşalım’ diyerek çocuğun korkularını anlayışla karşılayın. ‘Korkuyorum anne, lambayı yakabilir miyim, kapıyı açık tutabilir miyim?’ diye sorduğunda, ‘Tabii’ diyerek destek olun ve onu rahatlatın. Eğer bu dönemi anlayış göstererek atlatamazsanız, korkular çocuğunuzun bilinçaltında bir gün yeniden hortlayacaktır” diyor.

Write a comment

No Comments

No Comments Yet!

Let me tell You a sad story ! There are no comments yet, but You can be first one to comment this article.

Write a comment

Only registered users can comment.