Peygamber hurması acve, her derde deva

Peygamber hurması acve, her derde deva

Haccın son günlerini alışverişe ayıran hacılar, Medine’de hurma bahçelerine ziyarette bulunuyor. Türklerin işlettiği hurma bahçelerinde hacılara önce hurmanın özellikleri ve faydaları anlatılıyor, ardından alışverişe geçiliyor.

Hurmanın Peygamber Efendimiz (s.a.s) tarafından da övülen bir meyve olduğuna vurgu yapan işletmeci Abdullatif Karaer, hurmanın faydalarının saymakla bitemeyeceğini anlatıyor. Karaer, özellikle acve hurması ile ilgili olarak Hazreti Peygamber’in Sahih-i Buhari’de geçen “Sabah aç karnına 7 acve hurması yiyene ne sihir, ne zehir tesir eder” hadisinin bulunduğunu hatırlatıyor.

Karaer’in verdiği bilgilere göre, hurmada, yağ, protein, vitamin ve mineraller gibi insan bünyesi için gerekli olan her şey mevcut. Bundan dolayı bir insan yalnızca hurma yiyerek yaşamını devam ettirebilir. Efendimiz zamanında insanlar bazen uzun zaman yiyecek bir şey bulamazlardı. Sadece hurma yer, su içerlerdi. Ama hasta olmazlardı. Hazreti Peygamber, oruç açmada da hurmayı tavsiye ederek şöyle buyuruyor: “İftarınızı hurma ile ediniz, eğer hurma bulamazsanız su ile iftar ediniz.”

Hurma ağacı, şekil olarak palmiyeye benziyor. Meyvesi olan hurma ise üzüm salkımı gibi dalların arasından sarkıyor. Yeni ağaçların dikilmesi ve ürün verdirilmesi ise hayli ilginç. Hurma ağacının biyolojik yapısı, bir manada insana benziyor. İnsan gibi dişi ve erkek çeşitleri olan hurma ağaçları, çekirdekten ziyade kendi bünyesinden çıkan filizlerden yetiştiriliyor. ‘yavru’ denilen filiz, ağacın bünyesinden çıkıyor. Belli bir zaman sonra adeta bir sezaryen gibi ameliyatla alınıyor ve annenin yakınında bir yere dikiliyor. Hurma ağacının meyve verebilmesi için insan eliyle döllenme yapılması gerekiyor. Erkek hurma ağcından alınan erkeklik polenleri, dişinin konması gereken noktasına belli miktarda konularak döllenme sağlanıyor.

Vücuttaki şeker oranını ayarlayan hurmada insan vücuduna bol miktarda hareket ve ısı enerjisi kazandıran şeker türü bulunuyor. İçindeki fosfor sebebiyle zihni yorgunluğa iyi gelen hurma, B1 ve B2 vitaminleri ile sinir sistemi için dinlendirici özelliğe sahip. İhtiva ettiği A vitamini ile gözleri kuvvetlendiriyor. Kan damarlarını yumuşattığı belirtilen hurma, damar sertliğine ve kolesterole karşı da koruyucu vazife görüyor. Karaciğeri temizleme, bağırsakları çalıştırma, basuru engelleme, sinirleri sakinleştirme, böbrek taşlarını yok etme gibi başka faydaları da biliniyor.

Acve hurması ile ilgili rivayet ise şöyle: Bir gün bir müşrik, elindeki yanmış hurma dalını göstererek Peygamber Efendimiz’e şöyle der: “Ya Muhammed (s.a.s), bu yanmış hurma dalını toprağa dik, şayet bu daldan hurma yetişirse biz de senin peygamber olduğunu tasdik ederiz.”

Efendimiz önce tükürükleriyle dalı ıslatır ve toprağa diker. O hurma dalından mucize olarak acve (yanık) hurması hasıl olur ve meyvesini verir. Efendimiz bu hurma için “Kim sabah aç karnına 7 tane acve hurması yerse o gün ona ne sihir, ne de zehir tesir eder.” buyurur. Acve hurmasının yanık hurma gibi daha koyu bir rengi olmasının sebebinin de bu olduğu rivayet edilir.

Bol multivitamin ve multimineral kaynağı olan hurma, fruktoz, lif, yağ ve protein açısından da çok zengin. Medine’de yetişen en kaliteli hurma olan acve ve diğer hurmaların yüksek antioksidan özelliği de dikkat çekici bulunuyor. Allah Resûlü, bazı hadislerinde meyvelerin tedavide kullanılmasını tavsiye etmiştir. Hurma ile yapılan ilaçları öğretmiş, kalbinden/göğsünden şikayet eden bir sahabîyi Taif’te bulunan Haris b. Kelede adlı hekime göndermiş, “O, tıbbı bilir, Medine’nin acve hurmalarından 7 tanesini çekirdekleriyle beraber ezsin, sonra onlarla göğsünü ovsun.” buyurarak, acve hurmasının tedavide nasıl kullanılacağını öğretmiştir.

Write a comment

No Comments

No Comments Yet!

Let me tell You a sad story ! There are no comments yet, but You can be first one to comment this article.

Write a comment

Only registered users can comment.