“Martin’in kapşonu, Shaima’nın başörtüsü”

“Martin’in kapşonu, Shaima’nın başörtüsü”

Shaima Alawadi’nin California El Cajon’daki evinde kızı tarafından, yarı ölü bulunmasının ardından bir hafta geçti. Alawadi’nin 17 yaşındaki kızı, annesini evlerinin yemek odasında yerde, kanlar içinde ve demir bir levyeyle kafasına ve vücuduna darp izleri almış şekilde bulmuştu. El Cajon polisi Shaima Alawadi’yi en yakındaki hastanenin travma ünitesine göndermiş ancak hayatından çok da umutlu olmadıklarını yinelemişti. Doktorlar 3 günün ardından Shaima Alawadi’nin yaşam destek ünitesiyle bağlantısını kesti ve 32 yaşındaki Iraklı, 5 çocuk annesi, genç kadının ölüm haberini duyurdu.

Alawadi’nin ölümü ardında pek çok soru işareti bıraktı. Polis Iraklı kadının yarı cansız bedeninin çok yakınında üzerinde ‘Ülkene geri dön, seni terörist’ yazan bir not bulduklarını medyaya açıklamaktan, soruşturma gerekçesiyle çekindi. Ancak Shaima’nın komşuları ve kızı bu notla ilgili bilgiyi yerel medya kuruluşlarına verdi. Aile benzer bir notu yaklaşık bir hafta önce evlerinin önünde de gördüklerini ancak anne Shaima’nın bunu kötü ve çocukça bir şaka olarak görüp polise haber vermediğini belirtti. Polis olayın ‘nefret suçu’ niteliği gösterme ihtimali üzerinde dururken sadece bu ihtimalin üzerinde durmanın diğer delilleri es geçme riskini doğuracağını da belirtiyor. FBI ile El Cajon polisinin ortaklaşa yürüttüğü olay araştırması sürerken Shaima’nın acılı eşi Kassım Al-Himidi Islamic Center of Lakeside’a taziye mesajlarını iletmek için gelen dostlarına ve basın mensuplarına bir açıklama yaptı. Al-Himidi eşinin ‘masum bir anne ve eş’ olduğunun bilinmesini istedi.

Shaima Alawadi 1990’ların başında Saddam Hüseyin’e karşı başarısızlıkla sonuçlanan Şii ayaklanmasının ardından ülkesini terkeden binlerce Iraklı’dan bir tanesiydi. Alawadi genç kızlık çağlarında Amerika’nın en fazla Iraklı nüfusuna sahip Detroit eyaletine gelmiş ardından da California El Cajon’a yerleşmişti. El Cajon yaklaşık 40 binlik Iraklı nüfusuyla Amerika’da en fazla Iraklı’nın yaşadığı ikinci merkez konumunda. Ancak bu bölgede de Iraklılar homojenik bir özellik sergilemiyor. El Cajon’daki Iraklıların pek çoğu Hıristiyan. Müslüman Iraklıların Amerika’ya yerleşen Iraklılar içindeki oranı da bir hayli düşük.
Alawadi şehirlerindeki camide gönüllü olarak çalışıyordu ve genç kızlığından itibaren başörtüsü takıyordu.

Iraklı kadının hunharca öldürülmesi olayı tam da Amerika’nın başka bir nefret suçunu hararetle konuştuğu bir döneme denk geldi. Florida’da 17 yaşındaki silahsız Trayvon Martin’in bölgedeki gönüllü güvenlik görevlisi George Zimmerman tarafından nefsi müdafa gerekçesiyle Zimmerman’ın silahıyla öldürülmesi tüm ülkede büyük yankı uyandırdı. Zimmerman Martin’i beyaz spor ayakkabıları ve kapşonlu süveteri nedeniyle ‘şüpheli’ bulmuş ve 911 görevlisinin takip etmemesini söylemesine rağmen genç çocuğu takip ederek öldürmüştü.

Trayvon Martin’in ölümü Amerika’da ırkçılık tartışmalarını yeniden alevlendirirken farklı sesler de olayın ayrıntılarının iyi değerlendirilmesi gerektiğini savunmuştu.
Martin’in  öldürülmesinin yaklaşık bir ay ardından Shaima Alawadi’nin ırkçı ögeler barındıran bir tehtid mesajının yanıbaşında ölü bulunması özellikle sosyal medyada büyük yankı buldu. Geçtiğimiz hafta sonu Shaima Alawadi Twitter’ın hakkında en fazla tweet atılan konuları arasına girdi. İnsanlar Trayvon Martin’le Shaima Alawadi’nin benzer bir şekilde giyindikleri kıyafetlerin sebep olduğu ön yargılara mahkum gittiklerini yazdı.

Her iki olayda da polis araştırmalarını devam ettiriyor. İki cinayet hakkında da henüz hüküm verilmese de insanlar ırkçılıkla bağlantılı olabilecek her suça tepkilerini dile getiriyor.

Write a comment

No Comments

No Comments Yet!

Let me tell You a sad story ! There are no comments yet, but You can be first one to comment this article.

Write a comment

Only registered users can comment.