Bırakın çocuklarınız mucit olmaya çalışsın!

Bırakın çocuklarınız mucit olmaya çalışsın!

Hayatının 30 yılını Amerika’daki devlet üniversitelerinde teknoloji transferi alanında çalışarak geçiren Prof. Dr. Güven Yalçıntaş velilere uyarıda bulundu.

Einstein ve Leonardo gibi dahilerin rutin eğitim sisteminin dışına çıkarak büyük buluşlara imza attığını söyleyen Yalçıntaş, “Çocuklarınızı bu döngünün içerisinden çıkarın. Onları bir şeyler bulmaya, icat etmeye yönlendirin. Bırakın onlar mucit olmaya çalışsın” dedi.

Uludağ Üniversitesi Teknoloji Transfer Ofisi (TTO) tarafından düzenlenen ‘Nasıl Mucit Olurum?’ ‘Einstein Gibi Nasıl Düşünürüm? Nasıl Leonardo Gibi Olurum’ konulu seminere ABD’deki Oklahoma ve Newyork devlet üniversitelerinin teknoloji transferi çalışmalarından sorumlu eski rektör yardımcısı Prof. Dr. Güven Yalçıntaş katıldı. Prof. Dr. Mete Cengiz Kültür Merkezi’nde gerçekleştirilen semineri iş dünyası temsilcileri, akademisyenler ve öğrenciler takip etti.

KUTUNUN DIŞINDA KALSINLAR 

Türkiye’ye döndükten sonra Applied Professional International Danışmanlık Firması’nı kuran ve halen yönetim kurulu başkanlığı görevini yürüten Prof. Dr. Güven Yalçıntaş, katılımcılara Einstein ve Leonardo’nun düşünme metotları konusunda bilgiler verdi. İki dehanın sırrını yeni bir tarzda düşünmek olarak açıklayan Prof. Dr. Yalçıntaş, “Düşünme tarzımızı değiştirmeliyiz. Yani Einstein’in dediği gibi ‘kutunun dışına’ çıkmalıyız. Kuralların dışında düşünmeliyiz. Leonardo gibi yüzyıllar öncesinden helikopter çizimleri yapmak bunun en güzel örneğidir. çocuklarımızı da bu kutunun içerisine bırakmak yerine, dışına çıkaralım. Eğer verilen eğitim sisteminde çocuklarımız kutunun içerisinde kalıyorlarsa, o zaman sistemi bu kurallara göre yeniden düzenleyelim. Çocuklarımızı bir şeyler bulmaya, icat etmeye yönlendirelim. Bırakın onlar mucit olmaya çalışsın ve buna da inansınlar. Yarın önemli bir göreve geldiklerinde bu düşünce tarzı ile hareket etsinler. İşte o zaman inanın bana savaşlar çıkmayacaktır” diye konuştu.

NOT DEFTERİNİZ OLSUN 

Katılımcılara not defteri bulundurmaları konusunda da uyarıda bulunan Yalçıntaş, insanların aklına gelen her şeyi mutlaka not etmesi gerektiğinin altını çizdi. Yalçıntaş, “Günlük hayatta not defterinizi yanınızdan ayırmayın. Aklınıza gelen her şeyi not edin. Çok değil, iki yıl sonra bu notlarınıza baktığınızda sizi temin ediyorum kendiniz ile gurur duyacaksınız. Ne güzel şeyler düşünmüşüm diyeceksiniz. Leonardo, bu dediğim yöntemi uygulayan bir dahi idi. Kendi tuttuğu notlar bugün müzede sergileniyor. Tam on iki cilt notu var. Aklına gelen her şeyi not etmiş” şeklinde konuştu.

TÜRKİYE’DE TEKNOLOJİ TRANSFERİ KONUSU ÇOK YENİ 

Amerika’da görev yaptığı 30 yıllık süre içerisinde, çalıştığı tüm üniversitelerde teknoloji transferi konusuyla ilgilendiğini kaydeden Prof. Dr. Yalçıntaş, Türkiye’de ise bu konuların henüz 5 yıldır dile getirildiğini vurguladı. Yalçıntaş sözlerini söyle sürdürdü, “Şimdi artık Türkiye’de bu işin içerisine girmeye başladı. Uludağ Üniversitesi de teknoloji transferi alanında çalışma yapan ve belli kazanımlar elde etmeye çalışan üniversitelerden birisi olarak görünüyor. Rektörü de bu alan ile yakından ilgileniyor. Kendisini ve ekibini duyarlılıkları için tebrik ediyorum. Tabii Türkiye teknoloji transferi konusunda biraz daha şanslı. Amerika’da 30 yıldır yapılan çalışmalar belli bir noktaya geldi. Ülkemiz, bu edinilen deneyimleri hayata geçirerek boşuna bir 30 yıl kaybetmemiş olacak. Ancak bundan sonraki süreçte işin üzerine ne kadar gidileceği önem taşıyor.”

Write a comment

No Comments

No Comments Yet!

Let me tell You a sad story ! There are no comments yet, but You can be first one to comment this article.

Write a comment

Only registered users can comment.