Politikacıların 2015’e damga vuran sözleri

Politikacıların 2015’e damga vuran sözleri

ABD siyaseti adına 2015 seçim arifesi olması nedeniyle önceki senelere oranla daha tartışmalı ve daha sert geçti.

Cumhuriyetçi ve Demokrat Parti’nin başkan aday adayları kendi aralarındaki mücadele gibi rakip partinin önde görünen adayına da muhaliflikte geri durmadı. Başkan aday adayları küresel ya da ülke içi gelişmeleri oya çevirebilme çabaları zaman zaman onları olmayacak sözler sarf etmeye götürdü. Kimisi ırkçı, kimisi aşağılayıcı, kimisi rakibinin fiziksel görünüşü, kimisi ise İslam karşıtlığında akla hayale gelmeyecek sözler sarf etti.

ABD politikacılarının 2015 yılına damga vuran ilk 10 açıklamaları şöyle;

1. ‘‘MÜSLÜMANLAR ABD’YE ALINMASIN’’

Skandal sözleri ile her zaman gündemde kalmayı başaran Cumhuriyetçi Parti’nin başkan aday adayı Donald Trump, 2015 yılının belki de en fazla nefret suçu içeren ve ayrımcılık kokan sözlerini sarf etti. California eyaletinin San Bernardino yerleşkesine evli Müslüman çiftin yaptığı silahlı saldırı sonrasında Trump, Müslümanların ABD’ye alınmaması gerektiğini söyledi. ‘‘Yöneticilerimiz olup biteni anlayabilecekleri zamana kadar tüm Müslümanların Amerika’ya girişleri tamamen engellenmeli’’ diyen Trump, yalnızca ABD içinde değil dünya genelinde de tepki aldı. 2 Aralık tarihinde dile getirdiği bu saçma sözlerinden dolayı Trump özür açıklamadı. Bu ırkçı söylemin ardından yapılan kamuoyu yoklaması Cumhuriyetçi seçmenin Trump’a verdiği desteği arttırdığı dikkat çekti.

2. ‘‘TRUMP, IŞİD’İN EN İYİ İŞVEREN OLMASINI SAĞLIYOR’’

19 Aralık tarihinde Demokrat Partili başkan aday adaylarının canlı televizyon tartışma programında Hillary Clinton, IŞİD’in en iyi işe alan yapı olduğu sözleri damga vurdu. Clinton’ın Donald Trump’ın Müslümanların Amerika’ya alınmaması yolundaki ırkçı sözlerine cevaben dile getirdiği ‘‘IŞİD en iyi işveren’’ sözleri Cumhuriyetçiler tarafından sert şekilde eleştirildi.

Clinton, Trump’ın sözlerinin IŞİD gibi radikal terör örgütlerinin işine yarayacağını savunmuş ve bu tür söylemlerin IŞİD’in daha rahat taraftar bulmasına yardımcı olacağını dile getirmişti. Clinton, ‘‘O (Trump) IŞİD’in en iyi işveren olmasını sağlıyor. Onlar (IŞİD), diğer insanlara Donald Trump’ın İslam dinine ve Müslümanlara hakaret ettiği videoyu göstererek kendilerine daha fazla radikal eleman topluyor.  Bu tür korkular yaymak, bu tür tepki vermek ve bu tür bağnazlıklar Amerika’nın çıkarına değil’’ dedi.

3. ‘‘NE, ELBİSE YA DA ÖYLE BİR ŞEY Mİ Kİ?’’

Hillary Clinton, Dışişleri Bakanlığı döneminde bakanlığın sağladığı elektronik posta adresi yerine şahsi adresini kullanması başkanlık yarışında başını en çok ağrıtan konularının başında geliyor. Geçen Ağustos ayında Clinton, kendisine gelen şahsi elektronik mektupların dışında bakanlıkla ilgili tüm elektronik yazışmaları Federal Soruşturma Ofisi’ne (FBI) teslim ettiğini açıklamıştı. Ertesi gün ise Las Vegas’ta katıldığı bir programda gazetecinin, ‘bazı elektronik yazışmaları FBI teslim etmeden önce arşivinizden temizlemişsiniz’ sözleri üzerine Clinton, ‘‘Ne, bu elbise ya da öyle bir şey mi ki?’’ diye tepki ile karşılık vermişti.  

Dijital alemde gelişmelerden çok haberdar olmadığını belirten Clinton, “Ancak ne demek istediğinizi anlıyorum. Daha önce söylediğimiz tekrar dile getirmek istiyorum. Bu konuda elimizden gelen işbirliğini gösteriyoruz. Elimizde ne varsa ilgili, her şeyi paylaşıyoruz’’ dedi.

4. ‘‘SNAPCHAT’TE YAZIŞMAYI SEVİYORUM’’

Clinton, bakanlığı döneminde elektronik posta adresi ve yazışmaları ile ilgili çıkan haber ile eleştirilere ilginç cevap verdi. Geçen ilkbahar da Iowa’da katıldığı programda konuşan Hillary Clinton, ‘‘Görmüşsünüzdür Snapchat’i, bende bir hesap açtım buradan. Çok sevdim, çok. Oradan yaptığınız tüm yazışmaları kendisi (program) otomatik siliyor’’ dedi.

Clinton’ın bu şakası Cumhuriyetçiler tarafından ziyadesi ile ciddiyete alınıp sert eleştirilerine yol açtı. Başkan adayı Donald Trump, CNN’de Clinton’ın sözlerine ‘‘aptalca’’ ve ‘‘korkunç’’ diye eleştirdi.

5. ‘‘MÜSLÜMAN BİRİ BU ÜLKEYE BAŞKAN OLMAMALI’’

Cumhuriyetçi Parti başkan aday adaylarından emekli doktor Ben Carson, Müslüman birisinin Amerikan başkanı olmaması gerektiğini söyledi.

Cumhuriyetçi Parti içinde giderek artan İslam karşıtlığını oya çevirmeye çalışan bu partinin başkan aday adayları zaman zaman dile getirdikleri nefret söylemleri bu yıla damga vurdu. Trump’ın Müslümanlar ABD’ye alınmaması sözlerinden önce Carson’da Müslümanların kritik noktalarda görev almaması gerektiğini savundu. Geçen Eylül ayında NBC televizyonunda katıldığı ‘‘Meet the Press’’ programında ‘‘başkanın dini önemli’ sorusuna Carson, “Başkan’ın hangi dinden olduğu önemli. Amerikan başkanının inancı ABD değerleri ile çatışmamalı. O nedenle çok önemli’’ dedi.  

Carson, Müslüman birisinin Beyaz Saray’a seçilmesi yolundaki bir soruya ise, ‘‘Bunu desteklemem. Öyle bir pozisyona yani milletimizin başına Müslüman birisi gelmesini desteklemem. Kesinlikle buna karşıyım’’ dedi.

Bu sözlerinden sonra kamuoyundan tepkilerin artması üzerine Carson, Müslümanlarla ilgili sorunu olmadığını söyledi.

6. ‘‘PİRAMİTLERİ TAHILI DEPOLAMAK İÇİN HZ. YUSUF YAPTI’’

Ben Carson’un bundan 17 yıl önce sarf ettiği sözlerin basında yer alması başkan aday adayının defterine bir çizik daha atılmasına yol açtı. Carson, BuzzFeed tarafından ortaya çıkarılan skandal konuşmasında İncil’de piramitlerin Joseph (Hazreti Yusuf) tarafından yapıldığının anlatıldığını söylediği görüldü. Bir okulun mezuniyet töreninde konuşan Carson, piramitler ile ilgili arkeologların bugüne kadar bilimsel açıklamalarını sıfırladığı görüldü.

Carson’un piramitlerin anlatıldığının aksine firavunlar tarafından değil Hz. Yusuf tarafından tahılları depolamak amacıyla yapıldığı sözleri dikkat çekti. Carson, “Benim teorim; Hz. Yusuf’un tahıl deposu amacıyla piramitleri inşa ettiği. Arkeologlar piramitlerin firavunlar tarafından kendilerine mezar amacıyla yapıldığını söylüyor… Ben bunca zaman sonra kaybolup gitmemelerini (piramitlerin) tahıl depoları olmalarından dolayı görüyorum.’’

Carson’un İncil üzerinden ürettiği teori dalga konusu oldu. Kimileri Carson’u ‘‘aptal’’ olmakla kimileri de ‘‘aşırı ilerici laik’’ diye niteledikleri görüldü.

7. ‘’O B..KTANLARIN HEPSİNİ BOMBALARIM’’

Fransa’da yaşanan korkunç terör saldırılarından bir gün önce Donald Trump, yine açıklamaları ile skandal isim oldu. Paris’te, 130 insanın ölümünden yalnızca bir gün önce Trump, IŞİD ile Ortadoğu’daki petrol holdinglerinin bombalanmasını savundu. “IŞİD, petrol ticaretinden büyük paralar kazanıyor. Bunların bir kısmı Irak bir kısmı ise Suriye’de. Ben bu b..tanların hepsini bombalarım’’ dedi.

12 Kasım’da Iowa’da yaptığı konuşmada Trump hızını alamayarak, ‘‘Bu o asalakları sadece bombalarım, bunu yaparım. Ben petrol boru hatlarını havaya uçururum. Rafineleri bombalarım. Geride bir şey bırakmayacak şekilde ben her noktayı bombalarım’’ dedi.

Trump’ın taş taş üstünde bırakmayan bu sözleri kamuoyunda fazla ciddiye alınmadı.

8. ‘‘HEPSİNİ BOMBALARIM’’

Trump’ın bombalamalarının ardından Cumhuriyetçi Parti’nin bir başka başkan aday adayı Senatör Ted Cruz da bombalama yarışına girdi. Başkan seçilmesi durumunda IŞİD’in kafasına ‘‘carpet bombası’’ (aşırı şekilde belirli bölgeyi bomba yağmuruna tutma) yağdıracağını söyledi. 5 Aralık günü Iowa eyaletinde Cruz, “IŞİD’i tamamen yok edeceğiz. Onların tepelerine bombalar yağdıracağız. Bilemiyorum gece çöl parlak olur mu ama biz bunların üstesinden geleceğiz’’ dedi.

9. ‘‘AMERİKAN HALKI BIKTI ARTIK’’

13 Ekim’de Las Vegas’da yapılan Demokrat Parti’nin ilk başkanlık önseçim canlı televizyon tartışmasında Hillary Clinton’ın en güçlü rakibi görünen Vermont Senatörü Bernie Sanders, söylediği sözlerin daha sonra gaf olduğunu açıklamak zorunda kaldı. Tartışma programında Sanders, Clinton’ın elektronik postaları ile ilgili tartışmaların abartıldığını belirterek, ‘‘Bu konuda Dışişleri Bakanı (Clinton) haklı ve Amerikan halkı lanet elektronik postaları duymaktan, dinlemekten artık bıktı, usandı’’ dedi.

Sanders’dan beklemediği desteği gören Clinton’dan da hemen, ‘‘Teşekkür ederim, bende bıktım bende’’ şeklinde konuştu.

Canlı tartışma programında yaşanan bu diyalog daha sonra Sanders tarafından ‘‘gaf’’ diye nitelendi.

10. ‘‘BU YÜZE KİM OY VERİR’’

Donald Trump, Cumhuriyetçi Parti içindeki başkanlık yarışında rakibi olan HW firmasının eski CEO’su Carly Fiorina ile fena kafa buldu. Rolling Stone dergisine mülakat veren Trump, ‘‘Yüzüne bir bakın (Fiorina’yı kast ediyor)! O yüze kim oy verir? Düşünebiliyor musun, o yüzün bizim bir sonraki başkanımız olduğunu? Kadın olduğu için kötü şey söylemek istemiyorum’’ dedi.

Trump’ın bu sözleri özellikle kadın dernek ve hakları savunucuları tarafından şiddetli eleştirilere yol açtı.

Eylül ayında yaşanan bu skandal açıklamaya Fiorina bir sonraki Cumhuriyetçi Parti başkan adayları tartışma programında cevap verdi. Fiorina, “Amerika’nın her yerinde kadınlar Sayın Trump’ın ne dediğini gayet iyi duydu’’ diyerek rakibini kadın düşmanlığı ile itham etti. Trump ise dalga geçercesine canlı tartışma programında. ‘‘Çok güzel bir yüz, çok güzel bir kadın’’ diye Fiorina’ya hitap etti.

Write a comment

No Comments

No Comments Yet!

Let me tell You a sad story ! There are no comments yet, but You can be first one to comment this article.

Write a comment

Only registered users can comment.