“Obama’nın başarısı bölgedeki aktörlere bağlı”

“Obama’nın başarısı bölgedeki aktörlere bağlı”

ABD Başkanı Barack Obama’nın açıkladığı radikal selefi IŞİD örgütü ile mücadele planı, Amerikan halkı tarafından genel olarak olumlu algılanırken, uzmanlar Amerika’nın söz konusu planı bölgesel aktörlerin desteği olmadan gerçekleştirebilmesinin mümkün olmadığını belirtiyor. Cihan Haber Ajansı’na (Cihan) konuşan uzmanlar, Amerika’nın söz konusu planının başarıya ulaşması için bir dizi faktörün gerçekleşmesi gerektiği görüşünde.

Uluslararası İlişkiler uzmanı Virginia Üniversitesi Öğretim Üyesi Dr. Christopher J. Ferrero, ABD’nin IŞİD’e karşı başarılı olmasının bölgesel ortaklarının isteğine bağlı olduğunu belirtiyor. Ferrero, “Bu savaş ABD savaşı olarak görülemez. Amerikalıların bu savaşı sadece ılımlı Suriye muhalefeti ve Irak ordusu ile Türkiye, Suudi Arabistan ve Ürdün’ün devamlı siyasi ve operasyonel desteği olmadan kazanması düşük bir olasılık. ABD, dünyanın en etkili hava gücünü, teknik istihbaratını ve lojistik desteğini sağlayabilir; ancak sahada yerel güçlerin merkezde olması gerek. Amerikalılar, Araplar ve Müslümanlar için IŞİD’i yenemezler, bunu Araplar ve Müslümanlar Amerikan yardımıyla kendileri yapmalı.” şeklinde konuştu.

Profesör Ferrero bölgenin yeniden yapılandırılması ve bölgesel güvenliğin inşası bakımından, bölge ülkelerinin siyasi ve askeri bir etkenin etrafında birleşebilmesi için, 1991 Körfez Savaşı’ndan bu yana en iyi fırsatın yakalandığı görüşünde. Amerikalı profesör, bununla birlikte ABD’nin İran’la ilişkileri konusuna yeterince önem vermediği görüşünde.

Ferrero, “Dışişleri Bakanı Kerry, inatla Washington’un bölgede bazı aktörlerle taktiksel iş birliklerine gidebileceğini belirtirken, Tahran’la koordinasyon içinde olmayacağını söyledi. Bu bana, Washington’un tekrar Suud tercihlerine döndüğünü ve mezhepsel bir söylemi minimize etmeye çalıştığını düşündürüyor. ABD, Sünnilerle savaşırken Şiilere yardım ediyor gözükmek istemiyor.’

Ortadoğu uzmanı Araştırmacı Gazeteci Joe Lauria ise ortaya çıkan karışıklığın ABD’nin Irak’ı işgalinden kaynaklandığını, dolayısıyla da sorunlardan kaçamayacağını belirtiyor. Lauria, ABD’nin problemleri çözmek için aldığı kararların bazen sorunları daha da işin içinden çıkılmaz hale getirdiğini söylüyor. Amerikalı gazeteci, “Askeri uzmanlar hava saldırılarının IŞİD’i yok edemeyeceğini söylüyor. Dolayısıyla ABD, Irak işgali boyunca asla bağımsız hareket etme kabiliyeti tanımadığı Irak ordusunun ve yeni yetişmiş Suriyeli muhaliflerin sahada IŞİD’le savaşmasını istiyor. Bu son derece kanlı ve başarı şansı garanti olmayan bir girişim olabilir. ABD’nin, Suriye ile koordine etmeden, Suriye içinde hava saldırıları düzenlemesi uluslararası hukuka tamamen aykırı. Bu da ABD’nin bu bölgede ne yaptığını bilmediğini gösteriyor.” ifadelerini kullandı.

Lauria, ABD’nin şuan Suriye ve İran ile ortak düşmana karşı aynı tarafta olduğunu; ancak hava saldırılarıyla desteklenecek muhalif güçlerle hem IŞİD’in hem de Esed’in hedef alındığını belirtiyor.

Washington merkezli “Council for the National Interest” adlı düşünce kuruluşunun başkanı Dr. Philip Giraldi de IŞİD’in ancak bölgedeki diğer ülkelerle yenilebileceğini belirtiyor. Giraldi, “Bu onların da çıkarına. Amerika’nın rolü ikincil düzeyde. Sadece hava gücüyle başarı kazanmak imkansız. Saldırıları gerçekleştirecek ABD uçaklarının nereye konuşlanacağı da belirsiz. Savaş alanına yakın olmazlarsa etkili olmaları çok zor.” dedi.

ABD Başkanı Obama’nın Kongre’den onay almaksızın Suriye’de hava saldırılarını gerçekleştireceğine inandığını belirten Dr. Giraldi, hava saldırılarının başarısız olması durumunda siyasi olarak sorun yaşayabileceğini belirtiyor. Söz konusu sürecin iç politikaya bakan bir tarafı olduğunu da kaydeden Giraldi, “Obama’nın saldırılarla bir sonraki seçimlerde Demokratlara destek olmak için tutum aldığını da düşünüyorum.” diye konuştu.

Write a comment

No Comments

No Comments Yet!

Let me tell You a sad story ! There are no comments yet, but You can be first one to comment this article.

Write a comment

Only registered users can comment.