Davutoğlu Arap Baharı’nda ‘şimdi bizim sıramız’ dedi; kaybetti

Davutoğlu Arap Baharı’nda ‘şimdi bizim sıramız’ dedi; kaybetti

Marmara Üniversitesi Uluslararası İlişkiler Bölümü Öğretim Üyesi Yardımcı Doçent Behlül Özkan, son 3 yılda yaşananların Başbakan Ahmet Davutoğlu’nun dış politika stratejisinin yanlış olduğunu gösterdiğini ifade etti. Özkan, Davutoğlu’nun Arap Baharı’nda ‘şimdi bizim sıramız’ düşüncesine kapıldığını ancak başarısız olduğunu dile getirdi.

Başbakan Ahmet Davutoğlu’nun 1990-2000 arasında yazdığı 300’den fazla makaleyi tek tek taraması ile bilinen Dr. Behlül Özkan, Washington merkezli Partilerüstü Politika Merkezi ve Orta Asya-Kafkaslar Enstitüsü’nün ortaklaşa düzenlediği panelde, Davutoğlu’nun dış politika yaklaşımını ve bu yaklaşıma yön veren teorik ve idelojik görüşleri değerlendirdi.

Çok sayıda insanın Davutoğlu’nun Neo-Osmanlıcı olduğunu ifade ettiğini dile getiren Özkan, “Hayır Davutoğlu Neo-Osmanlıcı değil. Davutoğlu hiçbir zaman Osmanlıcılığa inanmadı.” dedi. Özkan, Davutoğlu için, Müslüman nüfusun fazla olduğu tüm ülkelerin tek bir çatı altında birleştirilmesi ideolojisine sahip kişi anlamına gelen pan-islamist ifadesini kullandı.

Stratejik Derinlik kitabında Türkiye’nin bölgesel bir güç olarak değil küresel bir güç olması gerektiğinin işlendiğini kaydeden Özkan, Davutoğlu’nun son 500 yılda Türkiye’nin islam medeniyetinin merkezinde olduğunu ve bu yönüyle sıradan bir ülke olamayacağına inandığını ifade etti.

DAVUTOĞLU’NA GÖRE BATI YANLISI UYGULAMALAR İFLAS ETTİ

Davutoğlu’nun Türkiye’nin liderliğinde bir İslam dünyasının hayalini kurduğunu kaydeden Özkan, “Davutoğlu son 100 yıldaki batı yanlısı uygulamalar iflas ettiği görüşünde. Ona göre Batı ve İslam dünyası birbirine karşı olan iki farklı cephe. Türkiye hiçbir zaman AB’nin bir parçası olamayacak. Türkiye’nin kimliğini İslami paradigma ile belirlemesi ve Ortadoğu’da yeni bir dış politika geliştirmesi gerektiğine inanıyor.” dedi.

Komşularla sıfır sorun politikasını ‘diktatörler ile sıfır sorun’ şeklinde anladığını kaydeden Özkan,“Otoriter rejimlerin uzun dönemde hayatta kalamayacağını düşünüyordu. Bu rejimlerin 1989 Avrupasında gibi bu çökeceğini tahmin ediyordu. Ortadoğu’ya değişim rüzgarı ulaşmadan önce Türkiye’nin bu ülkelerde etkisini artırması gerekiyordu. Doğru zaman geldiğinde Turkiye stratejini değiştirecek, tarihten gelen fırsatları İslami partilerin iktidara gelmesine destek vermek için kullacaktı.” dedi.

ARAP BAHARI’NIN ARDINDAN DIŞ POLİTİKA 180 DERECE DEĞİŞTİ

2011 Arap Baharı’dan sonra Davutoğlu’nun Ortadoğu politikasını180 derece değiştirdiğini kaydeden Özkan, Davutoğlu’nun Arap Baharı’nın başlamasının ardından ‘şimdi bizim sıramız’ düşüncesine kapıldığını kaydetti. Türkiye’nin kapasitesi ile Davutoğlu’nun tutkuları arasında büyük bir fark olduğunu dile getiren Özkan, “Son 3 yıl Davutoğlu’nun değerlendirmelerinin yanlış olduğunu ortaya koydu.” dedi. Özkan, “Bununla birlikte Davutoğlu kendisini bu başarısızlığın sorumlusu olarak görmüyor. Hiçbir zaman başarısız olduğunu düşünmüyor. Kendinden son derece emin. Eleştirileri haklı bulmuyor.” şeklinde konuştu. Davutoğlu’nun kendisini toplumun önde gelen düşünürlerinden biri olarak gördüğünü söyledi.

HİZMET HAREKETİ’NE YAPILANLAR DA BİR ÇEŞİT İSLAMOFOBİ

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ve Ahmet Davutoğlu’nun çok zeki olduklarını ve İslam’ı bir araç olarak kullandıklarını kaydeden Özkan, “Size bir örnek vereyim. Sürekli olarak İslamofobi’den bahsediyorlar. Batılı ülkeleri ve liderleri suçluyorlar. Bununla birlikte son bir yılda Türkiye’deki İslami bir organizasyon Erdoğan tarafından paralel devlet tanımlamasıyla darbe yapmak ve diğer batılı ülkelere çalışmak iddiasıyla tekrar tekrar suçlanıyor. Bu da bir çeşit İslamofobi. Siyasi bir lider ülkedeki İslami bir organizasyona karşı devletin gücünü kullanıyor. Bunu da İslamofobi olarak adlandırabilirsiniz.” şeklinde konuştu.

Paneldeki bir diğer konuşmacı Princeton Üniversitesi Yakın Doğu Çalışmaları Bölümü Öğretim Görevlisi Doçent Doktor Michael Reynolds, Türk dış politikasının darmadağın olduğunu söyledi. Amerikan yönetiminin son 10 yılda Türkiye’yi çok yanlış okuduğunu dile getiren Raynolds, ABD’nin zamanla aldatılmışlık hissine kapıldığını ancak bunun sorumlusunun Washington yönetimi olduğunu söyledi.

Write a comment

No Comments

No Comments Yet!

Let me tell You a sad story ! There are no comments yet, but You can be first one to comment this article.

Write a comment

Only registered users can comment.