Amerika’da yaşayanlar için evdeki fazlalıklardan kurtulma yolları

Amerika’da yaşayanlar için evdeki fazlalıklardan kurtulma yolları

Amerika’ya geldiğimizde, kadınlar olarak hayran kaldığımız şeylerin başında, en basit evlerde bile olan dolap bolluğudur.

Ev kibrit kutusu kadar bile olsa, neredeyse evin yarısı dolaptır. “Oh rahat rahat eşyalarımı yerleştireceğim” dediğimiz dolaplarımız maalesef kısa bir zaman içinde dolar taşar. Bizi de her şeyi iç içe koyma telaşı sarar. Bu yüzden, çoğu zaman kadınların ortak problemi dolaplara sığamamaktır.

Zaman zaman evimizi, dolabımızı ıvır zıvırdan arındırmamız, hem evimizi hem de zihnimizi rahatlatır aslında. Evden çıkaracağımız her eşya zihnimizin boşalması ve dolap düzeltmek için ayırdığımız vakitlerin azalması anlamına gelir.

Evimizdeki kalabalığı azalmak ve zihnimizi özgürleştirmek için haydi bu bahar birkaç adım atalım. Ancak bunu yaparken evin bütün bölümlerini aynı günde elden geçirmeye çalışmamak gerekir.

1- Mesela bu kış üzerimize hiç geçirmediğimiz kıyafetlerimizi hemen askıdan çıkarıp kutulamaya başlayalım. Hiçbirine torpil yok, bu kış giymediyseniz emin olun bir dahaki kış da giymeyeceksiniz.

2- Ayakkabılığınızı gözden geçirin, eşinizin ve çocukların ayakkabıları dahil. Bir kışlık ayakkabıyı son 3-4 aydır giymediyseniz ya rahat değildir, ya modası geçti bunun diye giymemişsinizdir. Bütün bunlar da daha sonra hiç giymeyeceğiniz anlamına gelir.

3- Çantalar da aynı kural geçerli. Son birkaç ay içinde kullanmadıysanız verilecekler kutusuna yerleşmeli.

4- Ve sırada mutfak dolapları var, eğer sürekli pasta, kek, kurabiye yapan biri değilseniz dolaptaki o ağaç gibi kocaman cupcake servislerini, hiç kullanmadığınız salata kurutucularını, lazım olur diye yıllardır tuttuğunuz kap, kacak,tepsileri çıkartın.

5-Çocuklarınızın kıyafetleri ve oyuncakları ise çok hızlı büyüdükleri için eskimeden elimizde kalır. Çocuk bir oyuncakla oynama çağını geçirmişse mutlaka etrafınızda küçük çocuğu olan tanıdıklarınız vardır. Başka bir çocuğun dünyasını güzelleştirme vakti gelmiş demektir.

Şimdi bütün bu topladığımız eşyaları ne yapacağız diyorsanız bu sorunun birkaç cevabı var

1-Amerikalıların ünlü bir tabiri var bu durumlarda kullandıkları, “Your trash is my treasure”. Yani bizim artık kullanmadığımız işimize yaramayan şeyler bir başkası için bir servet değerinde olabilir. Bu yüzden hiçbir şeyi çöpe atmıyoruz. Eğer etrafınızda bunları verebileceğiniz bir tanıdığınız yoksa, hemen hemen her şehirde belli bölgelerde Amerika’ya iltica etmiş insanların ilk geldiklerinde yerleştirildikleri yerler vardır. Ve buradaki insanlar genelikle kendi vatanlarından sadece iki valizle gelebildikleri için sizin götüreceğiniz her şey onların acil ihtiyacı olabilir. Hele ki çocuk kıyafetleri, yatağı, salıncağı, oyuncağı gibi şeyler oldukça isabetli eşyalardır başkasına vermek için.

2-Eğer vaktiniz var ve uğraşmak sizin için zor gelmeyecekse, hazır bahar gelmişken Amerika’da kültürün bir parçası olan ve her kesimden insanın yaptığı gibi bu eşyaları evinizin önüne çıkarıp “garage sale” yapıp satabilirsiniz.

3-Bütün bunları ebay, craiglist, offerup gibi sanal ortamlarda, hatta çalışmasa bile elektronik aletlerinizi satabileceğiniz gazelle gibi sayfalara satabilirsiniz.

4-Kıyafetleriniz için başka bir alternatif ise hemen hemen her şehirde bulunan “Consignment Shops” yani ikinci el kıyafetlerinizi alan ve sattıklarında size belli bir oranda yüzdesini çek halinde veren mağazalara götürebilirsiniz. Bu mağazalar genellikle kumaşın kalitesine, görüntüsünün yeniliğine göre fiyat biçerler. Bu yüzden Türkiye’den pazardan bile almış olsanız kıyafetinizi, kumaş kaliteleri çok iyi olduğu için ve kıyafetlerimize titizlikle davrandığımız için güzel görünümlerinden dolayı oldukça iyi fiyat verirler.

5-Amerikalıların kıyafetlerinden sıkılıp yeni kıyafetler için de para harcamak istemediklerinde yaptıkları “Clothing Swap Party” gibi kıyafet değiş tokuş partisi yapabilirsiniz. Arkadaşlarınızı eve davet edersiniz. Herkes artık giymek istemediği kıyafetini getirir ve istediğinizle değiş tokuş yapabilirsiniz.

6-Eğer bütün bunlarla uğraşacak vaktiniz yoksa, topladığınız eşyaları arabanıza yükleyin ve en yakındaki Goodwill mağazasına götürün. Goodwill mağazaları Amerika da ikinci el satış yapan ve her yerde zinciri olan mağazalardır. Size verecekleri bağış kartını doldurursanız bağışladığınız kadar tutarı vergi iadesinden düşersiniz.

Ve sonunda,verdiğiniz hiçbir şeyin yokluğunu farketmediğinizi ama ruhunuzun ve zihninizin özgürleştiğini göreceksiniz. Evinizdeki ıvır zıvır azaldığı için kendinize daha çok vakit ayıracak baharın tadını çıkaracaksınız.

Write a comment

No Comments

No Comments Yet!

Let me tell You a sad story ! There are no comments yet, but You can be first one to comment this article.

Write a comment

Only registered users can comment.