Af Örgütü: İhraç edilen kamu çalışanlarına yönelik sonu gelmeyen baskılar

Af Örgütü: İhraç edilen kamu çalışanlarına yönelik sonu gelmeyen baskılar

Uluslararası Af Örgütü, Türkiye’de 15 Temmuz darbe girişiminin ardından ihraç edilen 100 binden fazla kamu çalışanının büyük zorluklarla yaşadığını söyledi.

“Gelecek Karanlık: Türkiye’de ihraç edilen kamu çalışanlarına yönelik sonu gelmeyen baskılar” adlı raporda ihraç edilmiş kamu çalışanları, birikimlerini kullanarak, aileleri veya dostlarından yardım alarak, düzensiz çalışmak zorunda kalarak ya da sendikalarından sağlanan az miktarda dayanışma katkılarıyla zar zor geçinebildikleri vurgulandı.

Rapor, ihraç edilen kişiler, sivil toplum kuruluşları ve yetkililerle Ankara, Diyarbakır ve İstanbul’da yapılan 61 görüşmenin ardından hazırlandı.

Uluslararası Af Örgütü Türkiye Araştırmacısı Andrew Gardner, raporun bulgularıyla ilgili “Türkiye’de darbe girişimi sonrası uygulanan baskının yol açtığı sarsıntılar, sadece işlerini kaybetmekle kalmayan, aynı zamanda mesleki ve aile hayatları da paramparça olan on binlerce kişinin hayatını tahrip etmeyi sürdürüyor” diyor ve ekliyor:

“Türkiye’de darbe girişimi sonrası uygulanan baskının yol açtığı sarsıntılar, sadece işlerini kaybetmekle kalmayan, aynı zamanda mesleki ve aile hayatları da paramparça olan on binlerce kişinin hayatını tahrip etmeyi sürdürüyor.”

“100 bin kişinin çalışma hakkına erişimini engellemek, insanların mesleki yaşantısı açısından kitlesel çapta bir kıyım uygulamak anlamını taşıyor ve bunun da siyasi muhaliflere veya siyasi muhalif olarak algılanan kişilere yönelik daha geniş kapsamlı bir siyasi tasfiyenin parçası olduğu açık.”

‘Biri sizi silmek istiyorsa Gülenci demesi yeterli’

Raporda bir hükümet yetkilisinin Af Örgütü temsilcisine söylediği “Eğer birileri sizi kurumdan silmek istiyorsa, adınızı Gülenci olarak vermeleri yeterli” sözleri de yer alıyor.

Af Örgütü’ne konuşan ihraç edilmiş bir asker ise yaşadıklarını şöyle anlatıyor:

“Ben terörle mücadele eden, dağlarda operasyonlara giden, rahat yataklarda yatamayan, doğru düzgün yemek yiyemeyen veya temiz içme suyu bulamayan bir askerdim. Arkadaşlarımın gözlerimin önünde öldüklerini gördüm. Hiç kimsenin yapmak istemediği bir işi yapıyordum ama toplum tarafından da bir kahraman olarak görülüyordum. Fakat şimdi bir terörist ve bir hain olarak görülüyorum. Asker arkadaşlarımdan biri uğradığımız bir saldırıda yaralanmıştı. Kendisi yedi ay süreyle işe gelemedi, neredeyse ölüyordu. İşinin başına döndükten bir ay sonra da ihraç edildi.”

Af Örgütü, bu insanların yasal olarak hiçbir itiraz hakkı bulunmamasını eleştirirken, kurulacak OHAL komisyonunun işe yaramayacağı görüşünde.

Uluslararası Af Örgütü Türkiye Direktörü İdil Eser, “OHAL İşlemleri İnceleme Komisyonu hemen çalışmaya başlasa, hatta komisyona destek olacak bir sekretarya kurulsa bile süreç, basit bir matematiksel hesapla, ihraç edilenler neredeyse emekli olana kadar sonuçlanacak gibi görünmüyor. Bu tasfiyeler muhalif sesleri kamudan uzaklaştırmakla kalmıyor, bu kişilerin mesleki kariyerlerini de katlediyor” diyor.

Write a comment

No Comments

No Comments Yet!

Let me tell You a sad story ! There are no comments yet, but You can be first one to comment this article.

Write a comment

Only registered users can comment.