Harry Potter insan haklarına duyarlı hale getiriyor

Harry Potter insan haklarına duyarlı hale getiriyor

Harry Potter’ın 7 kitaplık ve 8 filmlik macerası, genç -yaşlı pek çok insanın kalbinde taht kurdu. Bazılarının ‘ çocuk kitabı’ deyip okumadığı seride, aslında pek çok politik ve insani mesaj var.

Yeni bir çalışmaya göre, bu mesajlar yerine ulaşmış gibi görünüyor çünkü Harry Potter okuyarak büyüyen çocukların, LGBTİ hakları, azınlıklar, mülteciler gibi insan hakları konularında daha duyarlı olduğu ortaya çıktı.

Modena Üniversitesi’nden Loris Vezzali ve Reggio Emilia’nın yürüttüğü araştırma, ayda bir çıkan Journal of Applied Social Psychology’de (Uygulamalı  Sosyal Psikoloji Dergisi) yayınlandı. Araştırma sonuçlarına göre, özellikle romanları okumak, önyargıların azalmasını önemli ölçüde etkiliyor. Harry Potter’la empati kuran genç okuyucular, toplum tarafından dışlanan azınlıklara karşı daha az önyargıya sahip oluyor.

Vezzali ve Emilia’nın yürüttüğü araştırma, üç farklı grupla yapılan çalışmalar sonucunda ortaya çıktı. İlk grupta ilköğretim öğrencileriyle, ikinci grupta lise öğrencileriyle ve son grupta da üniversite öğrencileriyle bir araya gelinerek, bir anketi cevaplamaları istendi.

İlk çalışmada, İtalya’da 5. sınıf öğrencisi 34 çocuk bulunuyordu. Çocuklar ilk önce, göçmenlerle ilgili fikirlerinin sorulduğu bir anketi yanıtladılar. Sonraki altı hafta boyunca öğrenciler 5-6 kişilik gruplar halinde bölündü ve araştırmacılarla bir araya geldiler. Öğrencilerin yarısı, kitaplarda önyargıların işlendiği belli bazı bölümleri okudu ve tartıştı. Öğrencilerin geri kalan yarısı ise, alakasız bölümlerle ilgili okumalar yaptı.

6 haftanın sonunda öğrencilere yeni bir anket yapıldı. Bu yeni ankette göçmenlerle ilgili fikirleri sorulduktan sonra, hangi Harry Potter kitaplarını okudukları, hangi filmleri izledikleri ve ‘Harry gibi olmak’ konusunda neler hissettikleri soruldu. Anketin sonucunda, kitaptaki önyargı içeren bölümlerle ilgili tartışan öğrencilerin ‘göçmenlere olan bakış açısının geliştiğ’ tespit edildi.

İkinci çalışmada, 117 İtalyan lise öğrencisiyle bir araya gelindi. Öğrencilere kaç kitap okudukları, Harry ya da Voldemort ile duygusal bir bağ hissedip hissetmedikleri soruldu. Öğrencilere aynı zamanda ‘bambaşka bir araştırma için’ kullanılacağı söylenerek, homoseksüellerle ilgili fikirleri de soruldu. Bu araştırmanın sonucunda da, kitabı okuyan öğrenciler arasında, yalnızca Harry ile duygusal bir bağ hissedenlerin, LGBTİ bireylere daha pozitif yaklaşmaya başladığı belirlendi.

Üçüncü ve son çalışmada, bu sefer İngiltere’deki bir grup üniversite öğrencisine, mültecilerle ilgili fikirleri soruldu. Bu sefer sonuçlar biraz daha farklıydı. Çünkü Harry ile özdeşleşme seviyesi ile, düşük önyargı arasında bir bağ bulunamadı.

Araştırmacılar, bunun en büyük sebebinin, Harry’nin o yaştaki öğrenciler tarafından bir rol model olarak algılanmaması olduğunu belirtiyorlar. Buna rağmen, önyargıların az olması konusunda, önceki gruplarla benzer dinamikler söz konusuydu. Kitabı okuyanlar, hor görülmüş olan bir azınlık üyesinin gözünden topluma bakma becerisini geliştirmişlerdi.

Araştırmacılar, son grupla ilgili şu kanıya vardı: Voldemort’la, yani saf kötü karakterle kendini en az özdeşleştirenler, mülteciler konusunda en olumlu bakış açısına sahip olan kişilerdi. Ayrıca ilkokul ve lise öğrencileri de, ‘bulanık’ olarak anılan ve sihirli olmayan ebeveynlerden doğan karakterler ile, gerçek hayattaki göçmenler ve LGBTİ bireylere yapılan haksızlıklar arasında bir bağ kurabiliyordu.

Araştırmacılar, tutuculuk ve yobazlığın pek çok genç-yetişkin serisinde halen çokça işlendiğinin altını çiziyor. Voldemort saf kötü olarak resmediliyor ve Nazizm’le ‘oldukça bariz’ paralellikler taşıyor. Örneğin, Voldemort saf kana sahip büyücü ve cadılardan oluşan bir toplum kurmaya önem veriyor. Muggle denilen, sihir yapamayan topluluktan doğan sihirbaz ve cadıları hapse atmak ya da öldürmekte ise bir beis görmüyor.

Harry ve arkadaşları, seri boyunca pek çok insan dışı varlıkla dostluk ediyor. Cüceler, goblinler, at-adamlardan oluşan dostları, çoğunlukla insanların onları hizmet için kullanmasından şikayet ediyor. Araştırmacılara göre Harry bu tip durumlarda ‘onları anlamaya ve yaşadıkları zorluklarda yardımcı olmaya’ çalışıyorlar. Bu yüzden, Harry ile özdeşleşebilen okuyucular daha az önyargıya sahip oluyor.

 

Write a comment

No Comments

No Comments Yet!

Let me tell You a sad story ! There are no comments yet, but You can be first one to comment this article.

Write a comment

Only registered users can comment.