Bağışladığı sahte resimlerden sergi açıldı

Bağışladığı sahte resimlerden sergi açıldı

Uzun yıllar kendisini zengin bir sanat koleksiyoncusu gibi gösterip müzelere “sahip olduğu tabloları veren” Mark Landis’in, gerçekte ünlü Amerikalı veya Fransız ressamların tablolarından kendi yaptığı sahteleri “bağışladığı” ortaya çıktı.

Ancak buna karşılık kendisine herhangi bir dava açılmış değil. Zira tablolarını “bağışlayan” ve bunun karşılığında hiçbir para talep etmeyen Landis, bu sebeple geçerli hiçbir yasayı ihlal etmiş bulunmuyor. Üstelik, Landis’in yaptığı sahte tablolardan oluşan bir sergi bile açılmış.

Gençliğinde, babasının ölümünden sonra girdiği bunalımdan kurtulamayıp şizofreniye yakalanan Landis, tedavi olmak için sanat terapisi görmüş. Bu terapi sırasında resimleri birebir kopyalama özelliği ortaya çıkan Landis, bir tabloyu bir veya en fazla iki saatte kopyalamayı başarınca, bu “yeteneğini” kullanmaya karar vermiş.

Resim malzemelerini son derece ucuz satan marketlerden satın alan Landis, kendisine zengin bir sanat koleksiyoncusu süsü vererek, ABD’nin dört bir yanındaki galeri ve müzeleri dolaşmış.

Kariyerine ilk kez 1980’lerin ortasında başlayan Landis, ilk olarak Kaliforniya Müzesi’ne, yirminci yüzyılın ünlü Amerikalı ressamı Maynard Dixon’a ait olduğunu söylediği resimleri “bağışlamış”.

Landis, “müzelerin ne istediğini biliyordum ev ona göre resim yapıp ressamın imzasını atıyordum. Örneğin Dixon bir kovboy ressamıydı. Ben de kütüphaneye gidip bazı fotoğraflardan yararlanarak böyle resimler yaptım ve Dixon’ın imzasını attım” diyor.

Ancak Landis’in foyası, 2008’de Oklahoma City Müzesi’ne geldiğinde ortaya çıkmış. Landis’i önce “eksantrik bir sanat koleksiyoncusu” zanneden müze yöneticisi Matt Leininger, Fransız ressam Louis Valtat’a ait olduğunu zannettiği suluboya tabloları bağışlayan Landis’den almış.

Almakla kalmamış, tablonun sahte olduğunu bilmeden, bir de müzedeki Renoir tablolarının yanına, bu sahte tabloyu asmış. Bağışladığı tabloların müzenin en iyi yerine yerleştirildiğini gören Landis, ardından iki yeni tablo daha “bağışlamak” isteyince gerçek ortaya çıkmış.

Elinde ondokuzuncu yüzyıl Fransız ressamları Paul Signac ve Stanislas Lepine’e ait tablolar olduğunu öne süren Landis’in getirdiği Signac’a ait tablo, zaten Savannah College of Art and Design’da sergileniyormuş.

İlgili kuruma bir mesaj gönderen Leininger, “O tabloları getiren adamın kim olduğu” sorusu ile karşılaşmış. 61 yaşındaki Landis, kendisini, sahte tabloların müze ve galerilere kabulünün tamamen kendi sorumluluğu dışında olmasıyla savunuyor.

Sahte tabloyu kabul eden kurum, bu tablonun gerçek olup olmadığını araştırmak zorunda. Landis de tablo karşılığında herhangi bir ücret almayınca, “sahtekârlık yapmamış” oluyor. Bu durumu, bir zamanlar Leininger’in tablo sahteciliği için başvurduğu FBI ajanları da belirtmiş.

Landis’in sahte tablo yapmada çok başarılı olduğunu belirten Leininger, daha sonra ona bir sergi açması için yardım etmiş.

2012’de Cincinnati Üniversitesi’nde Landis’in sahte tablolarından oluşan bir sergi açılmış. Landis’in “şeref konuğu” olarak bulunduğu ve 1 Nisan “Şaka Günü”nde açılan serginin küratörlüğünü Leininger yapmış.

Write a comment

No Comments

No Comments Yet!

Let me tell You a sad story ! There are no comments yet, but You can be first one to comment this article.

Write a comment

Only registered users can comment.