Zeynalov’un sınır dışı edilmesine BM’den tepki

Today’s Zaman gazetesi muhabiri ve blog yazarı Mahir Zeynalov’un attığı eleştirel twitler nedeniyle sınır dışı edilmesine Birleşmiş Milletler (BM) tepki gösterdi. BM çatısı altında çalışan gazetecilerle bu kurumda faaliyet gösteren meslek kuruluşları da sınır dışı kararını sert bir şekilde eleştirdi.

Genel Sekreter Sözcü yardımcısı Ferhan Hak, BM’nin daima gazetecilerin özgür bir ortamda çalışması gerektiği ilkesini savunduğunu söyledi. Hak, “BM olarak gazetecilerin evrensel normlar içinde, özgürce mesleklerini icra etme haklarını savunuyoruz. Bu BM’nin en temel argümanlarından biridir” diye konuştu.

Zeynalov’un sınır dışı edilmesine en sert tepki BM’de bulunan iki gazeteci derneğinden biri olan FUNCA’dan geldi. Azeri gazetecinin sınır dışı edildiğine dair haberleri ilk okuduğunda inanamadığını belirten FUNCA başkanı Matthew Russell Lee, “Türkiye despot bir Körfez ülkesi değil ancak görünen o ki bu yönde hızla ilerliyor” diye konuştu.

Türkiye’nin son yıllarda uluslararası arenada görünürlüğü arttığına dikkat çeken Lee, “Burada, BM binası içinde bile bir ‘Türk Köşesi’ var, Türk diplomasinin hareketliği ve Türkiye’nin BM’ye yapmış olduğu yardımlardaki artış saygı duyulacak nitelikte. Ancak bir gazetecinin attığı twit yüzünden sınır dışı edilmesi demokrasi ile yönetilen bir ülkede değil ancak krallıklarda olur” şeklinde konuştu.

Zeynalov’un Türk hükümetinin hakkında verdiği kararı biran önce uluslararası mahkemelere taşıyarak hakkını araması tavsiyesinde bulunan Lee, yapılanların açıkca özgürlüğe, basın hürriyetine karşı taciz olduğunu ifade etti.

DEMOKRATİK BİR ÜLKEDE GAZETECİ ATTIĞI TWİT YÜZÜNDEN SINIR DIŞI EDİLMEZ

İtalyan gazeteci Stefano Vaccara da sınır dışı kararını eleştirerek “Demokrasi sadece sandıktan ibaret değildir” dedi. La Voce di York ile Radio Radicale Rome adlı kuruluşların temsilcisi ve yayın yönetmeni olan Vaccara, “Sandık elbette demokrasideki en önemli unsurdur. Fakat bir ülkede insanlar özellikle de gazeteciler hükümeti eleştiremiyorsa orada demokrasinin varlığından sözetmek mümkün değildir” dedi.

Zeynalov’un hükümeti eleştiren Twitter paylaşımı nedeniyle sınır dışı edilmesini ‘insan hakları ihlali’ olarak değerlendiren Vaccara, “Türkiye’nin de imza attığı Enrensel İnsan Hakları Beyanamesi’ne göre insanlar kanun önünde soy, ırk veya vatandaşlık kriterlerine göre yargılanamaz. Yargı karşısında herkes eşittir” dedi.

Vaccara, demokrasi sorunu yaşayan ülkelerde temel demokratik hakların zaman zaman ihlal edildiği dönemlerin yaşandığını hatırlattı.

İsviçre gazetesi Le Temps’in Amerika temsilcisi Stephane Bussard ise basın özgürlüğü için bazen demokratik ülkelerde bile mücadele verilmesi gerektiğini hatırlattı. “Hükümetler her zaman basın özgürlüğünü kısıtlamaya gidecek adımlar atabilir” diyen Bussard, bu kısıtlamaların Amerikalı ya da Avrupalı siyasiler tarafından da arzu edilebileceğini söyledi. İsviçreli gazeteci, “Fakat sözünü ettiğimiz ülkelerde bir gazetecinin hükümeti eleştiren twiti nedeniyle sınır dışı edilmesi mümkün değildir” diye konuştu.

ABD’de de Kongre’nin zaman zaman gazetecilere yönelik olumsuz tavırlar gösterdiğini ifade eden Bussard şöyle konuştu: “Tüm bunlara rağmen burada basın özgürlüğü anlayışı burada çok güçlü. Geldiğim ülkede de öyle. Gücü elinden bulunduran hükümetler her zaman önlerinde engel olarak gördükleri basına karşı olumsuz tavır takınabilir.’’   

BM’de çalışan gazeteciler içinde en tecrübeli isim olan 75 yaşındaki Cezayirli Abdelkader Abbadi ise sınır dışı kararı için, “Eğer bu gazeteci uluslararası ya da ulusal bir kanunu çiğnememiş ise sınır dışı edilme kararı hukuki değildir ve asla kabul edilemez” diye konuştu.