‘Zarrab davasını karmaşıklaştıran İran ve Türk hükümet yetkilileriyle ilişkiler’

‘Zarrab davasını karmaşıklaştıran İran ve Türk hükümet yetkilileriyle ilişkiler’

New York Güney Bölgesi Başsavcısı Preet Bharara, tutuklu olarak yargılanan Reza Zarrab’ın ABD’nin İran’a karşı yaptırımlarını delmesini ‘ulusal güvenliğe’ bağladı. Bharara, Zarrab’ın kurduğu yasa dışı finansal şemayı yürütmesinde ‘İran ve Türk hükümet yetkilileri’ olan ilişkilerine dikkat çekti.

Bharara, geçtiğimiz günlerde Zarrab’ın avukatları tarafından davanın düşmesi için mahkemeye sunulan dilekçeye cevap verdi. Başsavcı Bharara ofisinden mahkemeye sunulan memorandumda  avukatların Zarrab davasının düşmesi için öne sürülen maddelere tek tek cevap verildi.

Savcılık, avukatların, “Reza Zarrab’ın Türkiye ve İran vatandaşı bir Türk iş adamı olduğunu ABD yaptırımlarını suç kategorisine koyan Amerika kanunlarına ters düşmeden İranlı işletmelerle ticari işlemler yapmakta serbest olduğu” savunmasına karşılık, “İddianamede belirttiğimiz gibi Zarrab, bilerek ve isteyerek kanunları ihlal etti” denildi.

Zarrab’ın İran Merkez Bankası’na hitaben yazdığı ‘Ekonomik Cihad’ mektubunu örnek gösteren savcılık “Bu mektubu yazarak, bilerek İran’a yardım etmek için yaptırımları ihlal etti” ifadelerine yer verildi. Avukatlar müvekkillerinin ‘Uluslararası Acil Ekonomik Güçler Yasası’nı (IEEPA) bilerek ihlal etmediğini savunsa da savcılık, ABD bankaları üzerinden İran’a para gittiğini ve bunun ‘bilerek’ yapıldığını kaydetti. Zarrab’ın yapmak istediği transferlerin birkaç defa bankalar tarafından bloke edildiğini hatırlatan iddia makamı ‘Zarrab’ın bunu bilerek yaptığına dair elimizde deliller var’ dedi.

Savcılık, IEEPA kanun maddesinin, Amerika’da bulunmayan birisinin İran yaptırımlarına karşı yaptıklarını kapsamadığını ve bunun daha önceden bu tarz bir suçlama için kullanılmadığını savunan avukatlara cevaben “ Zarrab, ABD’de bulunmadığı halde ABD’nin de etkileneceğini ve bunun suç olduğunu bilerek hareket etti.

Şirket ABD’nin dışında kurmuş olsa bile, IEEPA kapsamına giriyor. Bu kanun maddesi, ABD’nin dışından gelebilecek tehditleri de kapsıyor.

Davayı örneği olmayan bir şekilde karmaşıklaştıran Zarrab’ın İran ve Türk hükümet yetkilileri ile bankalarına yönelik erişim seviyesi ve bunu kullanarak kurduğu yasa dışı finansal şemayı yürütmesini kolaylaştırmasıdır” ifadelerine yer verildi.

HAVAALANINDA GÖZALTINA ALINIRKEN HUKUKSUZ BİR ŞEY YAPILMADI

İddia makamı, avukatların, Zarrab’ın ABD’ye girişi yaparken gözaltına alındığı sırada bazı hukuksuzluğa uğradığı iddialarına da cevap verdi. Savcılık, Zarrab’ın ülkeye giriş yaparken Gümrük ve Sınır Koruma Polisleri (CBP) tarafından diğer yolcular gibi sorgulandığını belirtti.

CBP görevlilerin iPhone şifresini sormaya hakkı olduğuna dikkat çeken Bharara ofisi, “Herkesin valizi nasıl aranıyorsa, telefonu da aranabilir” dedi. Savcılık, hakimden alınmış bir arama kararı çerçevesinde Zarrab’ın iPhone’nunu incelediklerini hatırlattı. Zarrab’ın şifresini söylememesi halinde FBI, elindeki arama kararıyla belki biraz daha uzun sürecek bir zaman diliminde yine telefonunu inceleyebileceği vurgulandı. Polisin, Zarrab’a yönelik soruların genel olduğunu bunun için orada avukatın hazır bulunmasına gerek olmadığını ifade etti.

 Savunma makamı savcılığın bu görüşlerine neden karşı olduğunu  19 Ağustos’ta mahkemeye sunacak dilekçede ifade edecek. 

Zarrab, “ABD’nin İran’a yönelik yaptırımları ihlal ederek Amerika’yı dolandırmak, İran kurumları adına yüz milyonlarca dolar değerinde işlemlerde bulunmak ve  bu işlemlerden kara para aklamakla” suçlanıyor.

Zarrab, Manhattan’daki Metropolitan Correctional Center’da tutuklu bulunuyor.

Write a comment

No Comments

No Comments Yet!

Let me tell You a sad story ! There are no comments yet, but You can be first one to comment this article.

Write a comment

Only registered users can comment.