[YORUM] GARY YOUNGE – Boston ve silah suçları

[YORUM] GARY YOUNGE – Boston ve silah suçları

Sebepleri neydi? Genç bir insanı en fazla sayıda masum insanı öldürmeye, ülkeyi savunmasız ve yaslı bırakmaya ne itebilir? Bu soruları Dzokhar Tsarnaev’e, yani üç kişiyi öldüren ve 170 kişiyi yaralayan Boston bombalamasının 19 yaşındaki sanığına değil, geçtiğimiz aralık ayında Newtown, Connecticut’ta 20 çocuğu ve altı öğretmeni vuran Adam Lanza’ya soruyorum. İki trajediye verilen siyasi cevaplardaki çelişkiler daha bariz olamazlardı.

Pazartesi Boston Maratonu bombalandı. Birkaç gün içinde şüpheliler teşhis edildi, silahlarla ilgili statükoyu savunan siyasetçiler “Müslümanları daha fazla gözetim altında bulundurmaktan” ve “göç yasalarındaki boşluklardan” bahsetmeye başladılar. Çarşamba günü Senato Newtown saldırısına bir cevap olarak silahları denetime dair en muhafazakâr önlemleri bile kabul etmeyi reddetti. Altı ile yedi arasında yaşları değişen yirmi çocuk okulda katledildi ve Amerikan siyasetçilerinin cevap verip hiçbir şey yapmaması için beş ay geçmesi gerekiyor. Önlemler oylanmadı bile. Silah sahibi olma haklarını savunan senatörler kendilerini anayasadaki “silah taşıma hakkının” arkasına saklayarak yaptıklarını savundular. Silah denetiminin bu hakkı ihlal edeceğini iddia ettiler. Bir Britanyalı komedyenin, John Oliver’in gözlemlediği gibi: “Birisi ayakkabıyla bomba taşıyıp başarısız oluyor, sonra hepimiz havalimanında ayakkabılarımızı çıkartmak zorunda kalıyoruz. Columbine’dan beri 31 okulda ateş açıldı, fakat silah denetiminde hiçbir değişiklik olmadı.”

Amerika’da her gün 8’i çocuk 85 kişi silahla vuruluyor, iki katı sayıda insan da silahla yaralanıyor. Silahla ölümlerin çoğunun intihar olduğunu dikkate aldığımızda bile bu bir senede toplamda 11 Eylül’ün rakamlarını katla aşıyor. Sadece rakamlar elbette yaşanan zihin karmaşasını yansıtamazlar. Boston gibi bir terörist saldırının etkisi sadece ölenlerin sayısıyla ölçülemez. Terörizm bir korku ve şüphe kültürü yaratıyor, bu kültür saldırıda olmayanlara yayılıyor ve risk algımızı değiştiriyor. Kimse kendini güvende hissetmiyor, herkes potansiyel şüpheli oluyor. Sorun şu ki Amerikalılar zaten senelerdir böyle bir kültürde yaşıyorlar. Chicago’da çocukların yüzde 20 ila 30’unun bir okul saldırısına şahit olduğu hesaplanmış. Açıkça söylemek gerekirse Amerika’nın önemli bir kesimi sürekli bir terör içinde yaşıyor ve Kongre’nin son kararı bu halin devam etmesi yönünde oldu. Amerika’daki acı ve güvenlik hiyerarşisinde güvende hissetmeniz gereken yerler var, maratonlar, okullar ve sinemalar ve bir de böyle bir beklentiye bile hakkınız olmadığı yerler var, özellikle fakir siyah ve Latin mahalleleri. Sadece bazı istisnai hallerde, katil beyazsa, Amerika’da doğmuş Hıristiyan’sa (medya onlarla ilgili otomatik bir endişe hali taşımıyor), ölenler çoğunlukla beyaz ve ölülerin sayısı çokça, ancak bu durumlarda silah suçları ana akım medyanın ilgisini çekiyor. Bu koşullarda bile bu medya yansımanın somut sonuçları olmuyor.

Amerikalıların her gün ölmelerini değiştirebilmek için yapabileceğimiz çok şey var. Silah hakları savunucuları geçen hafta üzerine konuşulan internette ve silah fuarlarında silah satışlarında sabıka kaydı kontrolü getirecek silah kontrol önlemlerinin Lanza’nın işlediği suçu önlemeyeceğini iddia ediyorlar. Annesinin yasal bir şekilde alınmış silahını kullanmıştı. Bu doğru olsa da yine de bu önlemler yürürlüğe girmeliydi. Fakat bu önlemlerin bu kadar kısıtlı kalmasının sebebi bu siyasetçilerin saldırı silahları ve yüksek kapasiteli cephanelerin satışını yasaklayacak kısımları çıkartılmasına sebep olmalarıydı. İşte bu tür silah ve cephaneler Lanza’nın çok sayıda çocuğu çok kısa zamanda öldürebilmesini sağladı.

**The Guardian’da (21 Nisan 2013) yayımlanan makale kısaltılarak tercüme edilmiştir.

 

Write a comment

No Comments

No Comments Yet!

Let me tell You a sad story ! There are no comments yet, but You can be first one to comment this article.

Write a comment

Only registered users can comment.