[YORUM] Esed’in kimyasal saldırılarına karşı dünya neden harekete geçmeli?

[YORUM] Esed’in kimyasal saldırılarına karşı dünya neden harekete geçmeli?

RADWAN ZIADEH*

 

21 Ağustos Çarşamba günü rejim güçleri Şam yakınlarındaki Doğu Guta bölgesine kimyasal silahlı saldırı gerçekleştirdi. Bölgedeki hastanelerden gelen raporlara göre, gece 3’te gerçekleşen roket saldırısında 1200’den fazla Suriyeli öldürüldü, binlercesi yaralandı.

 

Bu kimyasal roket saldırıları barbarlık açısından emsalsiz olmakla birlikte, Esed rejiminin sivillere karşı uluslararası standartlarca yasaklanmış silahları ve öldürücü güç kullanımını artırdığını gösteriyor. Geçtiğimiz iki buçuk yıl boyunca Esed rejimince işlenmiş savaş suçları ve insanlığa karşı suçlar ile Kara Çarşamba’daki gibi saldırılar, uluslararası toplum harekete geçmezse devam edecek.

 

Bu yüzden dünya bir an önce harekete geçmeli, Suriye’deki çatışmaları hızlı bir şekilde sonlandıracak ve Doğu Guta’dakine benzer korkunç kimyasal silah saldırılarının tekrarlanmasını engelleyecek şekilde harekete geçmeli. ABD, gönüllü bir uluslararası koalisyon ile birlikte kimyasal saldırıların kaynağını hedef alan bir hava harekatı gerçekleştirmeli ve Suriye’de sivilleri rejimin bombardımanından korumak için uçuşa kapalı bir bölge oluşturmalı.

 

Şüphesiz ki 100 bin ölü ve 7 milyondan fazla göçe mecbur kalmış insan Suriye’deki krizi geri dönülemeyecek bir noktaya ulaştırdı ve Suriye halkı yardım istiyor. Biz Suriyeliler, uluslararası toplumun bizi her gün yaşadığımız terör ortamından çıkarmak için işbirliği yapabileceğini umduk fakat Güvenlik Konseyi çıkmazdayken kendini terk edilmemiş hissetmek kolay değil. Onun yerine yüzümüzü kendilerini “Suriye Halkının Dostu” olarak tanımlayan ve hala bir değişiklik yapabileceğini bildiğimiz uluslara çevirdik.

 

İnsani yardım kesinlikle gerekli. Uluslararası toplum Suriye’nin abluka altındaki bölgelerine yiyecek ve ilaç ulaşımını temin etmeli. Şu anki durumda bazı bölgelerde yaralı sivillerin tedavi görmesi imkânsız, çünkü eğreti hastanelerimize sürekli verebilecek elektriğimiz yok. Ülkenin belli bölgelerinde sıradan Suriyeliler yiyeceksiz yaşıyor – hem yaşanan şiddetten dolayı taze yiyeceklere erişim imkânı dibe vurduğu için, hem de sebep ne olursa olsun insanlar evlerini terk edemediği için.

 

Tabi ki uluslararası toplum sıcak çatışmanın yaşandığı bir bölgeye yardım dağıtmak için giremez. Bu yüzden uluslararası toplum tarafından Suriyelilerin barınak ihtiyacı için gelebileceği, silahlı barış güçlerince korunan belirli ateşkes alanları gibi güvenli bölgeler kurulması gerekiyor. Bunu yapmak için ideal yer Suriye’nin Türkiye sınırı olacaktır. Kurulduktan sonra uluslararası toplum bu bölgeleri uçuşa kapalı hale getirmeye çalışmalıdır.

 

ABD tek başına hareket etmek zorunda değil; bu amaçla kurulacak insani bir koalisyona katılmak isteyecek birçok ülke var. Ama ABD gerekli adımların atılmasını teşvik edici bir rol alma durumunda kalabilir.

 

Eğer ABD bu kadar ihtiyaç duyulan zamanda, Suriye’nin demokratik muhalefetiyle başarılı bir ortaklık kurarsa, uzun vadede sağlam bir bölgesel müttefik kazanacaktır. Hatta Suriye’nin politik geleceği ve gelecek anlaşmaları hali hazırda kolay elde edilebilir durumda. Bu açıdan, insani olduğu kadar stratejik olarak da şans getirecek konular var. Washington Suriye halkıyla bir köprü kurma ve onların demokratik eğilimlerini teşvik etme fırsatını değerlendirmeli.

 

İnkâr edilemez olan Suriye halkının çaresizce politik ve ekonomik desteğe olduğu kadar insani yardıma da ihtiyacı olduğu. İçişleri Bakanlığının, tüm direnişçi ifadeleri ortadan kaldırılana kadar güvenlik çözümleri uygulamaya kararlı olduğunu belirtmesiyle Esed rejimi merhamet etmeyeceğini göstermiş oldu. Rusya ve Çin Esed’in katliamlarına devam etmesine yeşil ışık yakarken, sadece ABD liderliğinde bir uluslararası koalisyon rejimin şiddetini durdurabilir. Suriye’de demokratik bir gelecek umudu hala sallantıda.

*Washington D.C. merkezli Suriye Üzerine Politik ve Stratejik Çalışmalar Merkezi Başkanı. Bu yazı Zaman Amerika için özel olarak kaleme alınmıştır.

Write a comment

No Comments

No Comments Yet!

Let me tell You a sad story ! There are no comments yet, but You can be first one to comment this article.

Write a comment

Only registered users can comment.