Vahşi Batı’nın tartışmalı mirası: Silah kültürü

Vahşi Batı’nın tartışmalı mirası: Silah kültürü

Dünyada silah sayısının halkın nüfusundan fazla olduğu tek ülke ABD. Ülkede ortalama her 100 kişinin 112 silahı bulunuyor.

Ülkede son 50 yılda silahlanma oranının yüzde 15’lik bir düşüş göstermesine rağmen, sıkı silah kontrolü yasalarına destek verenlerin oranı yüzde 25 azaldı. Yani halk bir yandan silahlardan elini çekiyor ama öbür yandan silaha ulaşmalarını kısıtlayacak yasalara karşı tutumunu sertleştiriyor.

Bunun nedeni Vahşi Batı’nın mirası silahların ülke kültürünün ve kuruluşunun bir parçası olması. Amerikalılar ülkelerinin “Özgürlük ve bağımsızlık ancak savaşarak korunabilir” ideali üzerine kurulduğuna inanıyorlar. Silahlar bu sebeple çoğu Amerikalı için bağımsızlık sembolü olarak kabul ediliyor. Öyle ki Anayasa’da silahlanma hakkı şu şekilde korunur: “Düzenli bir milis gücü, hür bir eyaletin güvenliği için zorunlu olduğundan, halkın silah bulundurma ve taşıma hakkı ihlal edilmeyecektir.” (Second Amendment)

Bireysel silahlanma tartışmalarının gündeme geldiği her dönemde, kısıtlamalara karşı olan kesimde en çok öne çıkan, “Silah olmadan ailemi nasıl koruyabilirim?” argümanıdır. Günümüzde halkın güvenliğinin devletin sorumluluğunda olduğunun farkında olan insanların anlamakta zorluk çektiği bu argüman, ülkenin yakın tarihine bakarak rahatlıkla anlaşılabilir.

Amerika çok geniş topraklara sahip bir ülke. Ülkenin bu geniş coğrafyası güvenlik zafiyetlerine neden oldu ve halkı bireysel silahlanmaya mecbur kıldı. Vahşi Batı’da en hızlı silah çekenler hayatta kaldı.

Ateşli silah Amerikalıların hayatına 1700’lü yılların başında “Kentucky Tüfeği” ile girdi. Amerikan Devrimi’nin kaderini değiştiren bu silah “Bağımsızlığı kazandıran tüfek” olarak bilinir. 1900’lü yıllarda ise Samuel Colt ismindeki Connecticutlı bir yatırımcı, silah endüstrisini tamamen değiştirecek olan ‘altıpatlar’ olarak bilinen silahı icat etti.

Silahlar iç savaş döneminde Amerikan Ordusu tarafından kullanıldı. Daha sonra kovboyların (yani çobanların) adeta vazgeçemedikleri bir parçaları oldu. Kovboylar bu silah sayesinde kendilerini ve ailelerini düşmanlarından korudular.

Kısacası silahların Amerikan halkı için bağımsızlık, özgürlük, aile güvenliği ve eşitlik gibi sembolleri var. Gazeteci Andrew O’Hehir ülkenin bireysel silahlanma sorununu aşabilmesi için şöyle bir reçete sunuyor: “Silah sevgisi halkın ulusal kültürüne kodlanmış durumda. Bununla yüzleşmediğimiz sürece bunu değiştiremeyiz.”

Write a comment

No Comments

No Comments Yet!

Let me tell You a sad story ! There are no comments yet, but You can be first one to comment this article.

Write a comment

Only registered users can comment.