Rıza Sarraf bilerek mi ABD’ye gitti?

Rıza Sarraf bilerek mi ABD’ye gitti?

ABD’de Rıza Sarraf’ın tutuklanması, Ankara’da bomba etkisi yarattı.

Ankara siyasi kulislerinde bugün en çok konuşulan konu ise, Rıza Sarraf’ın ABD’de “itirafçı olup olmayacağı.”

ABD hukuk sistemi; zanlılara, ‘suçları sabit bile olsa’ “uzlaşarak daha az bir ceza alma” ya da “cezadan tamamen muaf olma” hakkı tanıyor.

Ankara’da Sarraf’ın güvenlik içinde yaşadığı Türkiye’den, neden “tutuklanma ihtimali”olabilecek ABD’ye gittiği konusunda çok sayıda tahmin yapılıyor.

Sözcü gazetesinden Zeynep Gürcanlı’nın haberine göre, en çok destek gören ve öne çıkan senaryo ise, Sarraf’ın “itirafcı” olup, ABD yaptırımlarını delmek için işbirliği yaptığı “kritik isim ve bağlantıları” açıklayarak, cezasını azaltmayı deneme ihtimali üzerinde yoğunlaşıyor. Sarraf’ı bu yola itenin ise, İran’da sonuçlanan Babek Zencani davası olabileceği ifade ediliyor.

İran, Türkiye’de “Rıza Sarraf’ın ortağı” olarak ünlenen, ancak Sarraf’ın avukatlarının “ortağı değil” dedikleri Zencani’yi, yaptırımları delmek üzere yola çıkıp, İran Devleti’ne ait parayı zimmetine geçirdiği gerekçesiyle yargılamış ve idam cezasına çarptırmıştı.

Zencani’nin idamdan kurtulmak ve cezasını hapse çevirtmek için ise, İran’dan çaldığı paraları geri vermesi şart koşulmuştu.  Zencani’nin idamdan kurtulmak için İran devleti ile işbirliğine girmesi halinde, “ortağı değilim” demesine rağmen Rıza Sarraf’ın da benzer sıkıntılar yaşayabileceği yorumları yapılmıştı.

Sarraf’ın bu çerçevede, ABD’nin yaptırımlar konusunda soruşturma yürüttüğünü bilmesine rağmen, “bilerek” ve Amerikan adaleti ile “anlaşmalı şekilde” Miami’ye gittiği ve orada tutuklandığı da Ankara kulislerinde konuşuluyor.

ABD’de yayınlanan Sarraf hakkındaki iddianamede, Türkiye’de faaliyet gösteren şirketlerine de atıf yapılıyor. Sarraf yargılansa da, itirafçı da olsa, savcılığın bu şirketler ve Türkiye’deki bağlantılar konusu üzerine gideceği, Türkiye’deki şirketlerin iddianameye konulması nedeniyle, kesin.

Dolayısıyla, Sarraf davasının, kendisi ne ceza alırsa alsın, Türkiye’ye de uzanacağı yorumları yapılıyor.

17-15 Aralık yolsuzluk operasyonları çerçevesinde, o dönemde görevde olan dört eski bakan hakkında savcılar iddianameler hazırlamıştı. Bu dört bakandan üçünün iddianamesinde, Rıza Sarraf’la girdikleri ilişkiler “rüşvet, yolsuzluk ve görevi kötüye kullanma” yönünden araştırılmıştı. Dönemin kabinesinde yer alan; AB Bakanı Egemen Bağış, İçişleri Bakanı Muammer Güler ve Ekonomi Bakanı Zafer Çağlayan için hazırlanan dosyalarda, Sarraf ile ilişkilerine ilişkin deliller ortaya konulmuştu.

O dönemde hakkında iddianame hazırlanan Çevre ve Şehircilik Bakanı Bayraktar’ın dosyasında ise Sarraf bağlantısı bulunmuyordu. Sarraf’ın yargılanma sürecinde, bu çerçevede, Bağış, Güler ve Çağlayan’ın dosyalarının da yeniden açılmasının gündeme gelebileceği Ankara kulislerinde konuşuluyor.

 

Write a comment

No Comments

No Comments Yet!

Let me tell You a sad story ! There are no comments yet, but You can be first one to comment this article.

Write a comment

Only registered users can comment.