FİKİR ATLASI – Peygamber yolunun yolcuları
Fethullah Gülen Beyefendi’den önce hiçbir şahıs, Peygamber’in öğretilerinin çekici yüzünü bütün bir Batı dünyasına bu şekilde temsil edememiştir. Anlatanlar olmuştur elbet, ama bunları fiiliyata geçiren bir imam, kendisi de bir sufi, bir düşünür olmamıştır.
90’lı yılların başından itibaren son yıllarda, Gülen’in bütün dünyaya yayılan bir öneme, bir ağırlığa yükseldiğini görüyoruz. Bu önemin, kendisinin, Batı dünyasına, bütün bir din olarak, İslamiyet’in kapsadığı bütün bir yaşam tarzının, hikmetli, derin ve manevi yüzünü temsil etmesinden kaynaklandığına inanıyorum.
Fethullah Gülen Beyefendi ve Hizmet Hareketi’nin yaptığı, dünyanın her yerindeki Müslümanlara, layıkıyla dünya vatandaşı olabilmek, 21.yüzyılda yaşayan bir vatandaş olmanın hakkını verebilmek ve aynı zamanda da derinlemesine bir Müslüman olabilmek için bir model çizmek olmuştur. Hareketin kendisini çok önemli buluyorum, kurulan okulları önemli buluyorum, yazdıklarının ve öğretilerinin çeşitliliğini önemli buluyorum. Ancak 21. yüzyılda yaşayan bir Müslüman olmaktan onur duyma hissi var ya, işte onu her şeyden daha önemli buluyorum.
Evrensel kültüre katkıda bulunan ve hiçbir şekilde kendisini Peygamber’den, Kur’an-ı Kerim’den ve İslam tarihi ve hukukunun o geniş öğretilerinden uzaklaştırma ihtiyacı hissetmeden onurlu bir Müslüman olma hissi. Fethullah Gülen ve Hizmet Hareketi’nin yapmış olduğu şey, bu anlayışı, bu geleneksel İslam anlayışını alarak onu 21. yüzyıla uygun bir hale getirmek olmuştur.
Bu nezaket dolu öğretiler, hiçbir şekilde şiddet içermeyen Peygamber yolu; İslamiyet içerisinde şiddete meyleden küçük bir azınlığa karşı bir antidot vazifesi görmektedir. Amerikalı bir deyişle, “%99’luk bir çoğunluğu”; Peygamber’in yolundan gitmeye azmetmiş o muazzam kitleyi temsil etmektedir.
Yeryüzündeki başka hiçbir toplumsal hareket, Hizmet hareketi kadar evrensel boyutlara ulaşamamıştır.
Dünyanın çeşitli yerlerinde bahsi duyulmadan yürütülen bütün o pozitif çalışmaları ve gayretleri alıyor ve insanlara bunun, ‘hizmet’ adı verilen, Müslümanlarda derin bir dava ve bir çağrı olduğunu gösteriyor; Allah’ın adıyla, dünyaya yapılan bir hizmet, insanlığa yapılan bir hizmet. Ve işte Hizmet’i eşsiz kılan özellik de bu! Hizmet Hareketi’ndeki organizasyon ve hizmet etme anlayışına adanmışlık, başka hiçbir toplumsal harekette bu denli boyutlara ulaşamamıştır.
Gülen Beyefendi’nin öncelikli olarak eğitime yatırım yapmış olması, 160’ı aşkın ülkede okulların açılmasında bir ilham kaynağı olmuş olması bende hayranlık uyandırıyor. Böylelikle, Peygamber yolunun yolcuları olarak, Müslümanlar dünyanın her bir ülkesinde bir liderlik konumuna gelmiş oluyor, Peygamber’in öğrettiklerini 21. yüzyıla taşımış oluyor ve günümüz dünyasına uyarlamış oluyor.
Bunu da günümüz bilimine, siyasetine, ekonomisine, dinlerine ve daha bir sürü alana olan bilgisiyle yapıyor. Eğitim, İslamiyet’i 21. yüzyılın içine taşıyan bir geçiş yeri, bir kapı vazifesi görüyor. Gülen Beyefendi de bunu projesinin merkez noktası yapmış bulunuyor.
* [Claremont School of Theology / ABD]
No Comments
Only registered users can comment.
Let me tell You a sad story ! There are no comments yet, but You can be first one to comment this article.
Write a comment